PARA VE CAN
Kozan yakınlarındaki baraj yapımında geçici su toplamaya yarayan kapak çatlamış, çatlağı örtmek için kum torbaları atılmış, çatlak dayanamayıp kapak yıkılınca biriken su sel olup akmış, canlar da birlikte gitmiş. Şimdi ceset toplanıyor.
Kozan yakınlarındaki baraj yapımında geçici su toplamaya yarayan kapak çatlamış, çatlağı örtmek için kum torbaları atılmış, çatlak dayanamayıp kapak yıkılınca biriken su sel olup akmış, canlar da birlikte gitmiş. Şimdi ceset toplanıyor.
Ülkenin akarsu varlığını değerlendirip enerji üretmek için çağdaş, verimli ve güvenli organ olarak kurulan DSİ sanki seyretsin diye kenara çektirilmiş, tuzaktan bakıyor. Eli kolu mahkeme kararıyla bağlı. Devletin görevlerini ve işlevlerini kırpıp parçalara bölerek şuna buna dağıtmanın yıllar geçtikçe yarattığı son tablo budur.
Devletin kuruluşuyla birlikte düzenlenen "ihale ve taahhüt" mekanizması, kan vermeyi bırakıp eninde sonunda can almaya başlamıştır.
Son yıllar boyunca Zonguldak kömür havzasında bölge cevherini değerlendirmek üzere dağınık özel madencilik yerine EKİ ile kamu işletmeciliği getirilmiş ve birkaç milyon tondan başlayarak 10 milyon tona yönelik hedefler konuşulmaya başlanmıştı. Elbet kusurlar, aksamalar, savurganlıklar olmuştu. Onlar düzeltilip daha iyi bir sistem kurulamaz mıydı? Hayır, bu zahmete katlanmak yerine, başka bir düzene, daha doğrusu düzensizliğe sıçrayarak "rödevans’lara geçildi… Önce, kıyıda köşede işlenmeden kalmış kömürü çıkarmak bahanesiyle kollar sıvandı ve yavaş yavaş daha geniş sahaları özel girişimcilere devredip borçlanmalar karşılığında kömür alıp satmak yoluna gidildi.
Sonuç, kaçaklar da devreye girince, iş güvenliğinden yoksun derme çatma ocaklardan sık sık kaza kurbanlarının çıkması oldu.
Çünkü, planlı karma ekonomi düzeninden piyasa ekonomisine geçince, ister istemez o ekonominin temel kuralına geçilir: En kısa yoldan en az masrafla en çok kazanç. Şöyle ya da böyle, bizimki gibi kültürlerde güvenliği ikinci plana iten, "korkma abı, bir şey olmaz"\ğ devreye sokan yaklaşımdır bu. Hiç değilse çağdaş kültür kökleşinceye kadar EKİ’leri, DSİ’leri sürdürmek ve güvenli önleme para harcamayı israf saymayan zihniyeti biraz daha uzatmak başarılamaz mıydı?
Ama, ne yazık ki, çabuk sonuç elde etme hırsı "dört artı dört artı dört" formülüyle insan yetiştirme alanına da sıçramak ve dört yılcık okul görmüş kızları da sağlam "eğitim zırhı" giydirmeden "vahşi çağdaşlık" hayhuyuna itmek üzere yine kapıdadır.