Türkiye’deki kriz derinleşiyor. Prof. Dr. Korkut Boratav’a göre, dış yükümlülüklerin döndürülmesinde, büyük bir adım atılmadı.

YEP´i içeriği ve öngördüğü politikalar açısından yeni olup olmadığını değerlendirilmesi.

Prof. Dr. Korkut Boratav, ekonomide yaşanan gelişmeleri Ciddi bir krizin başlangıcındayız diye yorumladı.

Bilimsel analiz yapmazsanız, ya kendinizi gaza getirirsiniz, ya da yaklaşmakta olanı göremeyip hazırlanmaz ve fırsatı kaçırırsınız.

Bol para döneminin ‘yeni normal’ diye pazarlanması piyasaları kurtarmadı. Ya bilançolar ya enflasyon patlayacak!

Türkiye’nin var olan büyüme modeli üretim değil tüketim üzerine kurulu. Büyüme istihdam yaratmıyor. Sanayinin, üretimin büyümeye katkısı her geçen gün düşüyor. Tarım ülkesi olan Türkiye son yıllarda tarımın her kaleminde dışarıya bağımlı hale geldi.

Cumhurbaşkan Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere AKP yetkililerin son dönemde en çok kullandığı kelimeler “yerli ve milli” ancak ekonomik veriler bu söylemle çelişiyor.

Prof. Korkut Boratav: Ücret ayarlamaları gerçekleşen 6 aylık enflasyon verileri üzerinden yapılıyor. Bu yöntem, ‘refah artış payı’nı, yani ekonominin büyüme oranını dikkate alan bir öğe içermediği için çalışan lehine de olmuyor..

Hukukun üstünlüğü, toplumun, toplumdaki her kişinin geleceğini ve günlük yaşamını doğrudan etkiler.

Geçenlerde katıldığım bir toplantıda Türkiye’de devletçiliğin 1930’lu yıllarda başladığı ileri sürüldü. Sanki Kemalist Devrim’de devletçiliğin öneminin farkına ancak 1930’larda varılmış gibi bir izlenim yaratıldı.

Prof. Boratav´a göre, çalışanın artan milli gelirden aldığı pay düşmesine karşın, aşınan sınıf bilinci oldu siyasi iktidar değil. Zira siyasi iktidar artan gelir düzeyi ile değerlendiriliyor

Bundan bir süre önce CHP’nin seçmenlere güven verecek hiçbir somut program çalışması yapmadığına değinmiş ve tarım ile emek konusunda iki çalıştay hazırlayıp tarım kesimi ile emek kesimine sunacaklarını verileri hazırlamasının çok yerinde olacağını ve seçmene güçlü bir seçenek sunacağını yazmıştık.