2011 itibariyle Türkiye’de bir çalışanın işte geçirdiği yıllık ortalama süre 1877 saat. Yani, 8 saatlik iş günü varsayımıyla yılda 235 gün çalışıp, 135 gün tatil yapıyoruz! Benim ve yakınımdakilerin bu “aylak” grup içinde olmadığı kesin. Var mı aranızda böyle biri?
Hadi, 135’in 104’ü Cumartesi, Pazar. Geriye 31 tatil günü kalıyor. Merak bu ya, iptal edilen, yeni eklenen ne kadar bayram seyran varsa alt alta yazdım, bir türlü 135’i tutturamadım. Ortalama dediğimiz şeyin saçmalığı böyle bir şey. Gerçekliğe tekabül etmesi gerekmiyor!
Haberin geri kalan kısmı da ilginç. Ntvmsnbc’den aktarıyorum: "OECD’nin, çevre, ekonomi ve sosyal alanlara ilişkin istatistiklerin yer aldığı ”Factbook 2013” başlıklı çalışmasında 2011 yılı verileri kullanılarak üye ülkelerde çalışma saatleri karşılaştırıldı…
Türkiye’de, Almanya’dan yılda 464, Fransa’dan 401, İngiltere’den 252, İspanya’dan 187, Japonya’dan 149, İtalya’dan 103, ABD’den 90 saat fazla çalışılıyor".
Yani, yıllık ortalama çalışma süresi Almanya’da 1401, Fransa’da 1476, Japonya’da 1728, İtalya’da 1774 ve ABD’nde 1787 saat.
Bilinen sözdür, “çok çalışan çok, az çalışan az kazanır.” Çok çalıştığımıza göre kazancımızın da adamakıllı yüksek olması gerekir diye düşünüyor insan. En azından biz çalışırken, bizden az çalışanlardan, yan gelip yatanlardan daha çok kazanmalıyız. O zaman, yan gelip yatmasalar da, bizden az çalıştıkları OECD tarafından tescilli Japonya ve ABD’nin yıllık kazançları ile bizimkini karşılaştıralım. Ülkeler arası karşılaştırma yaparken ortalama işe yarıyor, kullanalım.
Aşağıdaki şekilde, sol eksene yıllık çalışma süreleri (saat), sağdakine ise yıllık hanehalkı net gelirleri ($) yerleştirildi. Her ülkeye ait soldaki çubuk grafik yıllık çalışma süresini, sağdaki ise yıllık net geliri gösteriyor.
İlk göze çarpan, Türkiye’nin onca çalışmaya rağmen “emeğinin karşılığını alamayan” gariban bir durumda olduğu. Öyle ya, biz 1877 saat çalışma karşılığında sadece 10997 dolar kazanırken, Japonlar daha az, yani 1728 saat çalışarak bizden 2 kat (23458 dolar), Amerikalılar ise 1787 saat karşılığında bizden 3 kat (37708 dolar) fazla kazanıyor. Acaba niye?
Bu soru eskiden iktisat bölümlerinde okutulan iktisadi kalkınma/gelişme derslerinin ana sorusuydu. Bu dersin müfredattan çıkartılması ile birlikte bu soru da tedavülden kalktı. Herkes küreselleşmenin er ya da geç gelir seviyelerini eşitlemesinden medet umar oldu. Ta ki, 21. yüzyılın ilk Büyük Depresyonu, küreselleşme fetişizmine nihai salvoyu savurana kadar.
Küreselleşme bitti, AB, NAFTA türü bölgeselleşme bitti. Kimsenin önünü göremediği bir döneme girildi. Bari, eskinin tekrarlanamayacağında anlaşsak.