2015-17 dönemine ilişkin orta vadeli program açıklandı. Bu programın verdiği mesajları analiz ettiğimizde bugüne kadar iddialı ve burnu havada bir şekilde ekonomiyi yönetenlerin süngüsünün düştüğünü görüyoruz.
DÜNYADA İŞLER İYİ GİTMİYOR!

2015-17 dönemine ilişkin orta vadeli program açıklandı. Bu programın verdiği mesajları analiz ettiğimizde bugüne kadar iddialı ve burnu havada bir şekilde ekonomiyi yönetenlerin süngüsünün düştüğünü görüyoruz.

DÜNYADA İŞLER İYİ GİTMİYOR!

Tespitler şöyle:

– Küresel büyüme oranı kriz öncesi seviyelerin altında seyretmektedir.

– Kriz sonrası dönemde dünya ekonomisinin lokomotifi rolünü üstlenen gelişmekte olan ülkelerin son yıllarda büyüme hızında yavaşlama görülmektedir. (Türkiye buna dahil)

– Dünya ticaret hacmindeki artış, kriz öncesi döneme göre zayıf seyretmektedir.

– ABD ekonomik göstergeleri iyileşirken; Avro Bölgesi’nde büyüme zayıf ve işsizlik yüksek seyretmekte, bölge deflasyon tehdidi altında bulunmaktadır.

– ABD Merkez Bankası FED’in ekonomideki iyileşmeye paralel olarak Ocak 2014’te azaltılmaya başlanan varlık alım programını 2014 yılı Ekim ayı toplantısında sonlandıracağı öngörülmektedir.

– FED’in 2015 yılının ortalarında politika faizini artırması beklenmektedir.

– Avrupa Merkez Bankası (AMB) ekonomik toparlanmayı desteklemek ve deflasyon riskini bertaraf etmek için parasal genişlemeye devam etme kararı almıştır.

– En büyük ticaret ortağımız olan Avro Bölgesi’ndeki gelişmeler dış ticaret, uluslararası yatırım ve finans kanalları ile Türkiye ekonomisini etkilemektedir.

Programda bu tespitler yapılırken dünya ekonomisindeki gelişmelerin hiç de iyiye gitmediği ve bundan ülkemizin oldukça etkileneceği mesajını okumak mümkün.

BİRİNCİ ÖNCELİK ENFLASYON

Bu programda geçen programdaki birinci öncelikli olan cari açığın önüne enflasyon ile mücadele geçmiş durumda. Birinci öncelik enflasyonla mücadele. Yani enflasyon cari açıktan daha tehlikeli hal almış kabul ediliyor.

İkinci öncelik birinciliği enflasyona kaptıran cari açığı düşürmek.

Sonraki öncelik yapısal reformlara hız vererek Türkiye’nin potansiyel büyümesini artırmaktır. Hızlı büyüme yaşanırken unutulan yapısal reformlar pabucun pahalı olmasının anlaşılması ile önemli öncelik haline gelmiş durumda.

Tüketerek canlı bir ekonomi yarattığınızda neden yapısal reformlar aklınıza gelmedi, diye sormak lazım. Ama boş verin…

SIKI MALİYE POLİTİKASI

Bu öncelikleri yerine getirmek için cari işlemler açığını ve enflasyonu düşürmede para politikasını desteklemek amacıyla maliye politikasında sıkı duruş devam ettirilecektir, denmektir. Yani merkez bankası politikalarını destekliyoruz ve maliye politikasında da sıkı duracağız.

MALİye Bakanı da 2015 yılında israfı önleyeceğiz, diyerek bu sıkı duruşa nasıl katkı vereceklerini belirtiyor. 2015 sene seçim yılı ve bugüne kadar ki savurganlığa bakarak MALİye Bakanı’nın sözlerine nasıl güveneceğiz; o da ayrı bir tartışma konusu.

2015 HEDEFLERİ KAYGIYI İFADE EDİYOR

2015-16-17 yılı hedef ve beklentiler ekonomiye yönetenlerin tedirgin ve kaygılı olduğunu gösteriyor.

Büyüme

2014’de yüzde 3,3-2015’de yüzde 4-2016 ve 2017’de yüzde 5 olacağı tahmin ediliyor. 2014 ve 2015 yılının ortalama büyüme tahmini yüzde 3,6. Bunun anlamı önümüzdeki 1.5 yıl ülkemiz gerektiği kadar büyümeyecek.

Devam edeceğiz…