TES-İş Şubesi açıklama yapmış, ´satışa izin yok, her yer Yatağan olacak´ demiş diyoruz. İnançlar kabarıyor, Başaracağız diyor herkes. Yürütme kurulu oluşuyor hemen oracıkta. İlk planlar yapılıyor. Orhaneli ve Bursa ayağa kaldırılacak. Dağın iniş yolunda herkes mutlu… Yatağan´ı aşamadılar, Orhaneli, Tunçbilek ve Soma kabusları olacak.

Bursa’nın Orhaneli, Keleş, Harmancık ve Büyükorhan ilçelerine "dağlılar" diyorlar. Eskiden diğer üçü, Orhaneli’ne bağlı beldeler iken, sonradan ilçe olmuşlar. Bu yüzden Orhaneli halkı kendisini özel sayar. Şehirler yüksek tepelerde kurulmuş. Dağlı denmesi de bu yüzden. Orhaneli’nin rakımı 1.598 ft. 487 metre yani. Çam ormanlarıyla kaplı tepeleri, dolambaçlı yollarla aşıp tepeye vardığınızda kulaklarınızda basıncın değiştiğini hissedersiniz. Dağlılar birbirini tutuyor, örgütlüler. "Dağder" adlı dernekleri güçlü. Orhaneli’nin merkez nüfusu 7774. İki beldesi, elli üç köyü var. Köy ve beldelerle nüfusu 23.000.
Açık ocakta üretim yapılan kömür madeni, madenin kömürünü yakan santralın dışında bir de Şetat Madencilik var. Şehmuz Tatlıcının şirketi. Krom ve olivin madeni çıkarıyor. Sahibi Yahudi olan Ege Metal’den almış Tatlıcı burayı. 500 kişi çalışıyor, ama hepsi asgari ücretli. Maaşlarını yarım yarım alıyorlar. Hepsi borç içinde… Sendikaları yok. Şetat, maden arazisini genişletirken, moloz dökmek amacıyla köylülerin arazisini alıyor. Karşılığında senet vermiş sadece. Parasını alamayan köylü icraya vermiş alacakları için. Şetat, parasını isteyen, ya da icraya başvuranların akrabalarını işten atıyor. İki işçinin atıldığını söylüyorlar. Maden ve Santraldan sonraki en büyük işletmede durum bu… İşçiler asgari ücretle çalışıyor, köylülerin arazisi gasp edilmiş.

***
Soma, Tunçbilek ve Orhaneli santrallarının satışı 2016’dan 2014 Kasım’ına çekilince, İşçi Partisi Bursa İl Başkanı Nadir Erol, Orhaneli’ni Yatağan kalesi yapmak için Bursalıları ve Orhaneli halkını göreve çağırıyor hemen.. Ardından Bursa Taşeron İşçileri Derneği kolları sıvıyor.
Orhaneli örgütlerine, "İki gün sonra Orhaneli’nde toplantı yapalım" haberi salıyor. Enerji-İş Genel Başkanı Volkan Türkyılmaz ve Aydınlık yazarı olarak benim konuşmacı olduğum toplantıya, CHP İl ve İlçe Örgütü, İşçi Partisi İl Başkanı ve yöneticiler, Esnaf Sanatkarlar Odası, Taşeron İşçileri Derneği, TGB, santraldan ve madenden işçiler katılıyor.
Biri sesleniyor toplantıda; "Köylüler de burada". Eşini, çocuklarını almış gelmiş. Toplantıyı büyütme kararı ile görevler alınıyor, iki gün sonrasına sözleşiliyor. 29 Eylül Pazartesi akşamı, Orhaneli Karagöz Çay Bahçesinde buluşuluyor yeniden. Karagöz’ün sahibi MHP ilçe Başkanı… "Neden ilk toplantıda haberim olmadı" diye sitem ediyor. "Haydi" denmesinden bu yana dört gün olmasına rağmen, "Biz de varız" diyen örgüt sayısı yirmiye çıkmış. CHP, MHP, İşçi Partisi, DP, T. Maden-İş, EMO, Enerji-İş, Ziraat Odası, Makine Mühendisleri Odası, Maden Mühendisleri Odası, Esnaf Sanatkarlar Odası, Şoförler Odası, Otobüsçüler ve Minibüsçüler Odası, Taşeron İşçileri Derneği, Esnaf Kefalet Kooperatifi, TGB, ADD, CKD Ulusal Kanal ve Aydınlık Gazetesi temsilcileri oradalar. "Satılan vatandır, Türkiye’dir. Satılırsa Orhaneli köy olacak, kabus çökecek" diyor hepsi. Sadece örgüt temsilcilerine çağrı yapılmış olmasına rağmen işçilerden de gelenler var. "Toplanır gelirdik" diyorlar, "keşke söyleseydiniz" diye sitem ediyor. Böyle sitemlere can kurban…
Sözleşiyoruz hemen, toplayacaklar işçileri, madenden ve santraldan gelecekler, Ulusal Kanal’da büyük program yapılacak. Konuşacaklar hepsi, dökecekler içindekileri. Orhaneli’ne, Bursa’ya, Türkiye’ye, sendikalara, işçilere seslenecekler. Bayram sonrasına kavilleşiyoruz. Gözlerinin içi gülüyor. Toplantıdan az önce gelen haberi aktarıyoruz yirmi örgüte. "Soma da ayağa kalkmış. TES-İş Şubesi açıklama yapmış, ‘satışa izin yok, her yer Yatağan olacak’ demiş" diyoruz. İnançlar kabarıyor, "Başaracağız" diyor herkes. Yürütme kurulu oluşuyor hemen oracıkta. İlk planlar yapılıyor. Orhaneli ve Bursa ayağa kaldırılacak. Dağın iniş yolunda herkes mutlu… Yatağan’ı aşamadılar, Orhaneli, Tunçbilek ve Soma kabusları olacak.