Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ANADOLU ETAP
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ANADOLU ETAP
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
26 Ocak 2010
ORHAN BİRGİT ; “BAŞBAKAN’IN SİNDİRİM SORUNU”

ORHAN BİRGİT ; “BAŞBAKAN’IN SİNDİRİM SORUNU”

ORHAN BİRGİT ;  “BAŞBAKAN’IN SİNDİRİM SORUNU”

Sakaryada bir açılış töreninde konuşurken partisinin iktidar oluşunu içlerine sindiremeyenlere, Beğenmiyorsan da AKPyi içine sindirmek zorundasın. Demokrasi budur. İleri demokrasi… diye seslenirken Başbakan Erdoğan haklıdır.

Ama aynı konuşmada, kendi iktidarı tarafından sendikal hakları alınmak istendiği için direnen TEKEL işçilerini ajitasyon yapmakla suçlayan, dahası genel grev uyarısında bulundukları için onları azarlamaya kalkışan, hatta yasal kovuşturma başlatmakla tehdit eden Başbakana ne demeliyiz?

Çağımızın siyasal iktidarlarını oluşturanlara, Başbakanın deyimi ile ileri demokrasinin yargı organları, önlerine gelen davaları karara bağlarlarken eleştirilere tahammüllü olmalarını boşuna mı söylüyor?

Çağımızın demokrasilerinde, halkın verdiği oylarla iktidara gelmiş olan partilerin, elbette yine aynı şekilde, yani sandıktan çıkacak oyla o iktidarı bırakacakları biliniyor.

Ancak, sandığa giden yolun iki yanında siyasal partilerin, örgütlenmiş olan sivillerin ve özellikle onların arasındaki sendikaların ellerindeki silahların etkisi yok mu?

O silahların başında elbette grev hakkı gelir. Çağımızdaki demokrasilerde, uyarı grevi ile sonuç alınamazsa, sendikalar dayanışma kararı ile genel grev haklarını kullanırlar. Yani üretimi durdururlar.

Üretimin durduğu bir toplumda hayat da duracağı için, acil çözüm olarak, hükümetlerin önüne istifa ya da seçimleri yenileme yollarından birisini kullanmak seçeneği çıkacaktır.

Grev gözcüsü gömleği giyen başkan

Grevi yapanlar kadar, işçilerin kullandığı bu silahın başarıya ulaşması için onları destekleyen siyasal partilerin, derneklerin ve sade yurttaşların da, bu tür eylemlere arka çıkma hakkı olduğunu en iyi bilenlerden birisinin de Recep Tayyip Erdoğan olduğunu belgeleyen bir fotoğraf yakın günlerde yayımlanmıştı.

O fotoğrafta Refah Partisi İl Başkanı olduğu dönemlerde, bir grev çadırını ziyaret eden, grev gözcüsü gömleklerini giyerek destek veren Erdoğanı, kimsenin ajitasyon yapıyorsun diye suçladığını anımsayanımız var mı?

Ama Başbakan, TEKEL işçilerinin üye olduğu Tek Gıda-İş Sendikası başkanlığının yanı sıra Türk-İş Konfederasyonu genel sekreterliğini de uhdesinde bulunduran Mustafa Türkeli, gerekirse genel greve gideriz dediği için; AKP il başkanları toplantısında yaptığı konuşmada, Sen kimsin, haddini bil. Avucunu yalarsın sözleri ile azarlayabiliyor.

Mersinli çiftçiye Ananı da al git dediği için, eleştirilmiş olmaktan zerre kadar pişmanlık duymamış olan bir başbakanın, bir sendika başkanının sözlerine karşı gösterdiği bu tepki, Allahın günü başkalarına demokrasi dersi veren AKP medyasında eleştirilmek şöyle dursun beğeni ile veriliyor!..

Tek bir konfederasyon başkanı ya da sendika sözcüsü, işçileri haddini bil diye azarlayan Başbakana yanıt veremiyor.

Çünkü hazretin kızdığı zaman; kime nasıl ve ne yapacağından korkulan, çekinilen bir dönem yaşıyor Türkiyemiz.

Elmadağda cumartesi günü bir yol açılış töreninde yaptığı konuşmayı, sadece beş televizyon kanalının vermiş olmasından mutsuz, geride kalanlara Bakın ne yaptığınızın çetelesini tutuyorum, sizlere gösteririm der gibi, bir gün sonra üstü kapalı tehditler yapmaktan geri durmayan bir başbakan mı, kendisini beğenmeyenlere sindirim dersi vermeye kalkışıyor?

Dahası, sivil dikta sözünü sarf eden yazarlara karşı demokrasiden söz eden eyyamcılar korosunun sesleri yükseliyor.

Demokrasinin olmazsa olmaz koşulu, politikacının herkesten fazla hazımlı olmasını gerektirir. Erdoğan, hak arama mücadelesine girmiş olan TEKEL işçilerine, direnme güçlerini sergiledikleri için ateş püskürecek kadar hiddetleniyor. Bileklerini kolaylıkla bükemeyişini, başkentin göbeğinde sürdürdükleri ve kırk günü aşan eylemlerini sona erdirmemekte ısrar etmelerini bir türlü anlamıyor.

Buyurganlığının geri tepmesini hazmedemiyor. Kamuoyunun bu kara kışta ölüm yolculuğuna çıkmayı göze alarak direnen işçilere verdiği desteği kesmek umuduyla, milletin AKPye emanet ettiği hazineyi soydurmayacağını söylüyor.

Günümüzde millet hazinesinin sağlam ve güvenilir bir bekçisinin görev başında olduğunu söyleyebilenler varsa, Kutsal Kitapa el basarak yemin etsinler…

Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi

DİĞER HABERLER
YENİ KURULAN BANDIRMA ŞUBEMİZİN KONGRESİ TAMAMLANDI
YENİ KURULAN BANDIRMA ŞUBEMİZİN KONGRESİ TAMAMLANDI

Bandırma Şubemizin 1. Olağan Kongresi tamamlandı.

ANKARA’YA ‘ANAYASAL HAK YÜRÜYÜŞÜ’ YAPMAK İSTEYEN POLONEZ İŞÇİLERİNE POLİS ENGELİ: ‘GÜCÜNÜZ İŞÇİYE YETİYOR DEĞİL Mİ?’
ANKARA’YA ‘ANAYASAL HAK YÜRÜYÜŞÜ’ YAPMAK İSTEYEN POLONEZ İŞÇİLERİNE POLİS ENGELİ: ‘GÜCÜNÜZ İŞÇİYE YETİYOR DEĞİL Mİ?’

Sendikalı oldukları gerekçesiyle işten çıkarılınca 140 gün önce direnişe başlayan Polonez işçilerinin, Çatalca’dan Ankara’ya “Anayasal Hak Yürüyüşü” çevik kuvvet tarafından engelleniyor.

YENİ SAYFA İÇİN YOLCULUK BAŞLIYOR
YENİ SAYFA İÇİN YOLCULUK BAŞLIYOR

Polonez işçisi aylardır devam ettiği direnişi Ankara’ya taşımaya karar verdi. Bugün saat 11’de Çatalca Adliyesi önünden Ankara’ya yürüyüş başlayacak.

POLONEZ EMEKÇİSİNİN ANKARA YÜRÜYÜŞÜ BAŞLIYOR
POLONEZ EMEKÇİSİNİN ANKARA YÜRÜYÜŞÜ BAŞLIYOR

Sendikaya üye olduğu için hukuksuzca işten çıkarılan 146 işçi, ‘Anayasal Hak Yürüyüşü’nde ilk adımı saat 11.00’de Çatalca’daki Polonez fabrikasından atacak.