Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
05 Aralık 2014
ÖLÜMÜNE MÜCADELE

Kolombiya’da sendikal hareket ağır saldırı altında. Savaş bahane edilerek sendikacılar, “sivil gerilla” olarak damgalanıyor; planlı ve sistematik olarak katlediliyor. Şöyle anlatıyor ülkesini tehditler yüzünden terk eden sendikacı Javier Orozco durumu: “Sözde Kolombiya’da ölüm cezası yok. 1986 yılından, kurulduğundan bu yana CUT’un 3 binden fazla üyesi katledilmiştir.

ÖLÜMÜNE MÜCADELE

 Gabriel Garcia Marquez’in “Kolombiya, felaketlerin ortasında  mutluluksuz mutlu olmayı öğrenen bir mazlum ülke” olarak tanımladığı sevgili vatanı… Korku kültürünün kök saldığı, sırf hak aradığı için binlerce insanın katledildiği ve halen de katledilmeye devam edildiği 48 milyon nüfuslu bu Latin Amerika ülkesini, 2001 yılında ölüm tehdidi nedeniyle ülkesini terk etmek zorunda kalan, Kolombiya’nın önde gelen sendikası Kolombiya İşçi Sendikaları Konfederasyonu (CUT) Eski Yönetim Kurulu Üyesi Javier Orozco ile konuştuk.

 
ŞİDDETİN BOYUTLARI
 
Kolombiya’nın, sendikacılar ve insan hakları savunucuları için dünyanın en tehlikeli ülkelerinden biri olduğunu hatırlatarak başlıyor Orozco,  yarım yüzyıldır yaşanan askeri ve toplumsal çatışmayı; esas olarak hükümetlerin iktidarını, zenginliğin küçük bir azınlığın elinde toplanması yönünde kullanılmasından kaynaklandığını belirtiyor: “Bu durum, devletin fiili şiddeti ve iktidarına karşı köylülerin silahlanmasına yol açtı; gerilla örgütleri ortaya çıktı. 60 yıldır süren bu savaşın sonunda Kolombiya insan hakları konusunda hiç iç açıcı olmayan bir panoramaya sahip. Topraklar şu anda Afrika palmiyesi, muz ya da petrol şirketlerinin elinde”
 
Tüm bunların yanı sıra toplumsal mücadele sürüyor Kolombiya’da. Mücadelenin başını da köylüler, sendikacılar, yerliler ve farklı siyahi toplulukların çektiğini söylüyor Orozco: “Devletin bu hareketlere uyguladığı şiddet ve zulüm ciddi boyutlarda. İşçi ve köylülerin yaptıkları protesto eylemlerinin hemen hemen tümü ölüm ve yüzlerce tutuklamayla sonuçlanmakta. Geçen yıl 22 gün süren köylü eylemlerinde 14 köylü katledildi. CUT’a bağlı köylü federasyonunun, tarım reformu için mücadele çağrısı yaptığı ve köylü ekonomisine destek talep ettiği için 1700 üyesi öldürüldü. Yerli hareketleri de ciddi bir zulümle karşı karşıya. Kolombiya’da 64 dil konuşulmakta, ki bunlar çeşitli yerli halkların konuştuğu dillerdir; bu dillerin yarısı yok olma sınırında. Yine savaş nedeniyle toprakları elinden alınan yerli halklar açlıkla yüz yüze”
 
KOLOMBİYA’DA SENDİKACI OLMAK
 
Sendikal hareket de ağır saldırılara uğrayan kesimlerin başında geliyor. Savaş bahane edilerek sendikacılar, “sivil gerilla” olarak damgalanıyor; planlı ve sistematik olarak katlediliyor. Şöyle anlatıyor Orozco durumu: “Sendikal hareket içinde bazılarının egemenlik, demokrasi, insan hakları ve barış taleplerinin gerillaların talepleriyle çakıştığı doğrudur. Sözde Kolombiya’da ölüm cezası yok; 1986 yılında kurulduğundan bu yana CUT’un 3 binden fazla üyesi katledilmiştir. Sendikacıların katledilmesi esas olarak, son yıllarda Kolombiya’ya giren çok uluslu şirketlerin işine yarıyor. Bunlar arasında çok uluslu kömür şirketi Drummonde, 12 sendikacının katledildiği Coca-Cola ve 13 sendikacının katledildiği Nestle yer almaktadır. Nestle’de katledilenlerden sonuncusu daha ekim 2013’te; şirketin, yapılan sözleşmeye uyması için düzenlenen bir eylemde öldürüldü. Savaştan doğrudan yararlanan şirketler var. Bu şirketlerde çalışan işçiler, anlaşmalardan doğan haklarından ya da toplusözleşme haklarından vazgeçmeye ve patronun insafına bırakılmaya zorlanıyor”
Şiddetin bir başka türü de hukuki şiddet. Aralarında köylülerin, sendikacılar, yerli ve siyahların bulunduğu 3 bin politik tutukludan bahsediyor Orozco: “Bu tutuklular iki ya da üç yıldır mahkeme çıkarılmamakta; hem ülke içinde hem uluslararası insan hakları nezdinde tüm yargı yasaları ihlal edilmektedir. Sonuçta tutukluların geneli isyan ya da terör suçuyla yargılanmakta ve 10-12 yıl hapis ceza verilmektedir.
 
Çok uluslu şirketlerin ülkeye girişiyle sayısı artan cinayetlerin çoğunu paramiliterler işlemektedir. Paramiliterler, Kolombiya hükümetince desteklenen uyuşturucu kaçakçılarınca muhalifleri ortadan kaldırmak için silahlandırılmış ve Kolombiya’da yıllardır faaliyet gösteren kuvvetlerdir”
 
Javier Orozco Kolombiya’da savaşın kadınlar üzerindeki etkisini ise şöyle özetliyor: “Yine Kolombiya, kadına cinsel şiddetin en fazla uygulandığı ülkelerden biri. Son zamanlarda yapılan bir araştırmaya göre silahlı çatışma bağlamında 500 bin kadın cinsel şiddete maruz kalmıştır. Bu oldukça ciddi bir sorundur; kadınlar bir savaş ganimetine dönüştürülmüştür”
 
‘FARC, SALDIRIYA RAĞMEN BARIŞTA ISRARCI OLDU’
 
CUT Sendikası Eski Yöneticisi Javier Orozco, Küba’da hükümet ve Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) arasında devam eder barış görüşmelerinde ilk yapılması gerekenin ise çatışmaların durdurulması olduğu görüşünde: “Aslına bakarsanız FARC görüşmeler sürerken çok darbe yedi. Baştan itibaren en zor koşullarda bile gerçekten barış arayışında olduğunu ortaya koydu.
Bir yandan politik çözüm arayışı sürerken Başkan Juan Manuel Santos görüşmelerdeki muhatabı  Gerilla Komutanı Alfonso Cano’yu öldürme emri verdi.  Onu orman kenarında uyurken bombayla katlettiler. Yani hükümetin kendisi koşullara uymadı. Acil olarak çatışmanın yoğunluğunun düşürülmesi gerekmektedir. Bu kez görüşmelere FARC’ın yanı sıra diğer gerilla örgütleri EPL ve ELN de katılmalıdır”
 
İSPANYA’YI ZİYARET EDEN SENDİKACILAR ANLATIYOR:
 
Dönünce ülkemize sağ girebilecek miyiz?
 
Kolombiya yaşamı tehdit altında olan insan hakları savunucuları ve sendikacılar için 2001 yılında, bazı sivil toplum kuruluşlarının da desteği ile İspanya’nın Asturias özerk bölge hükümetince, “Asturias Kolombiya Şiddet  Mağdurlarına Yardım Programı” başlığı altına bir proje oluşturdu. Her yıl hükümetin verdiği rakamlarla toplumsal örgütlerin verdiği rakamları karşılaştırmak için ülkeye bir ziyaret gerçekleştiriliyor ve yine her yıl Kolombiya’da yaşamı tehdit altında olan yaklaşık 6 Kolombiyalı Asturias bölgesinde 6 ay boyunca konuk ediliyor.
 
GELENLERİN İKİSİ DÖNÜNCE ÖLDÜRÜLDÜ
 
Program çerçevesinde şimdiye kadar 10 ziyaret gerçekleştirilmiş, 94 kişi Asturias’ta 6’şar ay konuk edilmiş. Bunlardan 2’si ülkelerine döndüklerinde katledilmiş: Luciano Romero ve Henry Ramirez.
Luciano Romero, 10 Eylül 2005’de Valledupar kentinde öldürüldü. Ulusal polis ile gizli iş birliği yapan paramiliter gruplar Romero’yu işkence ederek katletti. Sendikacılar Luciano’nun ölümünden, toplusözleşme hükümlerine uymak istemeyen Nestle şirketini sorumlu tutarak İsviçre Mahkemesinde dava açtılar.
 
LİKÖR ÜRETİMİNİN ÖZELLEŞTİRİLMESİNE KARŞI ÇIKINCA…
 
Kolombiya’da alkol üretimi yapan bir şirkette faaliyet yürüten bir işçi sendikası önderi olan Henry Ramirez Daza da katledilenler arasında. Daza, likörün özelleştirilmesine karşı mücadele ediyordu. Bir pazar akşamı evinin salonunda 5 yaşındaki oğlu ile televizyon izlerken öldürüldü. Onu, 2010 nisan ayında dışarıdan evinin penceresinden silahla taradılar. Katili cezasız kaldı.
 
Asturias’da konuk edilenler ciddi bir takip altındalar. Bunlardan dokuzu ülkeye döndüklerinde Kolombiya adaletince isyan suçuyla cezaevine konuldu. Bir kısmı koruma ile, kurşun geçirmez yelek ve silahlı dolaşıyor. Koruma programının Kolombiya’da bulunan seçici komitesi de tehdit ediliyor.
“Asturias Kolombiya Şiddet  Mağdurlarına Yardım Programı” çerçevesinde geçici olarak Asturias’da konuk edilen Kolombiyalıların deneyimlerini konuştuk.
 
ŞİRKET VARSA YASA YOK
 
Misael Antonio Portugués: “Coca-Cola, Nestle, Nutresa, Ulusal Çikolata Fabrikası ve Afrika palmiyesi yağı üreten işletmelerde çalışan emekçiler arasında faaliyet yürüten, CUT’a bağlı bir tarımsal gıda sendikası olan Sintraimagra’nın başkan yardımcısıyım. Kolombiya’da hükümetin, ucuz iş gücünden yararlanan ABD ve çok uluslu şirketler için uygulamaya koyduğu politikalarda, yasaların yeri yok. Fabrikalarda işçilerle hayali kontratlar yapılıyor; ücretler oldukça düşük, günde 12 saatin üzerinde çalışılıyor.  Emeklilik hakkından da yararlanamıyoruz. UNIPALMA gibi palmiye yağı üreten şirketler ülkemizde ciddi sorunlar yaratıyor. Palmiye yağı, ABD ve Avrupa’daki araçlarda kullanılan tarımsal ve biyodizel yakıt üretiminde kullanılıyor. Bu ürünler çevreyi kirletiyor, eko sisteme zarar veriyor. Bitki örtüsü ve hayvan topluluklarının neslinin tükenmesine yol açıyor; nehirlerin zehirlenmesine neden oluyor; sularımızı kirletiyor. Sağlık kurumlarına ve ilgili kurumlara yaptığımız şikayetler sonucu tehdit ediliyoruz. 20 yıl önce Barranquilla kentindeki sendikamız dinamitlendi. O gün bugündür paramiliterce yapılan tehdit ve saldırıların sonu gelmiyor.
 
‘39 ARKADAŞIM KATLEDİLDİ’
 
Félix Barrios García: “Taksi şoförüyüm, CUT’a bağlı 8 binin üzerinde üyesi bulunan bir ulaşım sendikasında Bolivar bölge sorumlusuyum. Bizim sendikadan, geneli Cartagena kentinden olmak üzere 39 arkadaşımız katledildi. Cartagena’daki büyük şirketlerin saldırılarına karşı göğüs germek zorunda kaldık. Bizim sektöre çok uluslu, uyuşturucu ticareti yapan şirketler kara para aklayan paramiliterler el attı. Ardından da tehditler ve cinayetler başladı. 2008 yılında sendika yönetim kurulu üyelerinin tümü paramiliter grup ‘Kara Kartallar’dan ölüm tehdidi aldı. Sendika Başkanı Alfonso Araza ülkeyi terk etmek zorunda kaldı; koruma programı çerçevesinde Asturias’a geldi. O buradayken başkanlığı ben üstlendim. Gerçekleştirdiğimiz hak eylemlerinde defalarca göz altına alındık; ardından paramiliterlerin tehditleri geldi. Bana ülkeyi 24 saat içinde terk etmediğim taktirde öldürüleceğim bildirildi. Şimdi de ben 6 ay geçirmek üzere burada, Asturias’dayım. Dönüş için kaygılıyım; yeniden yaşamımıza kasteden paramiliterlerin, “Kara Kartallar”ın insafına kalacağız.
 
ALTIN ŞİRKETİ KATLİAMI
 
Fabian Montenegro: “Tolima Bölgesi Dayanışma Komitesindenim. Çoğunluğu isyan suçlamasıyla tutuklu bulunan mahkumlara hukuki işlerinde eşlik ediyor ve danışmanlık yapıyoruz; ayrıca bölgedeki tüm toplumsal hareketlerle dayanışma eylemleri örgütlüyoruz.
 
Cajamarca ilçesinde Colosa madeninde çok uluslu şirket Anglo Gold Ashanti’nin yürüttüğü altın arama projesi söz konusu. Altın madeni çıkarmanın doğaya ve tarıma vereceği zarar konusunda köylüleri bilinçlendirme çalışması yürüten ve gençlerden oluşan bir komiteyle çalışmaya başladım.
2012 yılında köylüler Anglo Gold Ashanti şirketinin altın arama çalışmalarını protesto için otoyolları kesti. Köylülerin bu eylemi günlerce sürdü. Polis köylü önderlerini göz altına aldı.  Köylüleri bilinçlendirme komitesinden 19 yaşındaki bir genç katledildi. Bir diğer genç kayboldu. Sonra 6 Ekim’de Cajamarca’ya yakın köylerden birinde cesedini buldular.
 
Beni de takibe başladılar ve sürekli tehdit edilmeye başladım; ve diğer arkadaşlarım gibi geçici olarak burada konuk ediliyorum. Dönüşte başımıza neler geleceği belirsiz.
 
HAVAALANINDAN GİREBİLECEK MİYİM?
 
Jimmy Ortiz: “CUT’a bağlı bir tarım sendikasındanım. Sumapaz kırsalında su ve toprak için mücadele eden köylüler içinde çalışma yürüttüğüm için devletin bölgedeki 39.taburu tarafından tehdit edildim. Tehditlerin dozu artınca sürekli yer değiştirmek zorunda kaldım. “Kara Kartallar” isimli paramiliter güçlerden de tehdit almaya başladım. Kullanılan tehdit cümleleri 2009 yılında 39. taburdan Çavuş Erazo’nun kullandığı cümlelerin aynısıydı. Mahkemeye suç duyurusunda ve Tarım Bakanlığına şikayette bulunduk. Ulusal Koruma Birimi bana bir koruma verdi. Ancak bu sorunu çözmüyordu. Korumalar da öldürülüyordu ya da korumaları satın alıyorlardı ki bu tür durumlar yaşandı. Kaygılıyım tabii şu anda; Kolombiya’ya döndüğümüz havaalanında paramiliterlerce öldürülecek miyim yoksa alanda bekleyen polislerce tutuklanacak mıyım…
DİĞER HABERLER
İŞGÜCÜ KITLIĞI BÜYÜMEYE FREN OLMASIN
İŞGÜCÜ KITLIĞI BÜYÜMEYE FREN OLMASIN

Türkiye’de en fazla ‘açık iş’ sanayide, en çok aranan eleman konfeksiyon makine işçisi.

TOPRAKLARI İŞLEME DÜZENİNİ SORGULAMALIYIZ
TOPRAKLARI İŞLEME DÜZENİNİ SORGULAMALIYIZ

Kalkınma üzerinde çalışanların ortak görüşlerinden birini şöyle özetleyebiliriz: Elinin menzilindeki kaynaklarını etkin ve verimli kullanamayan toplumlar, dışardan sağlanacak kaynakları da gerektiği gibi değerlendiremez.

1 MAYIS’TA GAZZE İÇİN DE MEYDANA
1 MAYIS’TA GAZZE İÇİN DE MEYDANA

Filistin Sendikalar Konfederasyonu, 1 Mayıs’ta tüm dünya emekçilerini İsrail işgali altındaki Gazze için meydanlara inmeye çağırdı. Açıklamada diğer ülkelerdeki işçilere İsrail’e silah sevkiyatını engelleme çağrısı yapıldı.

ZAM YOK, AÇLIK VAR
ZAM YOK, AÇLIK VAR

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, “Asgari ücrete temmuzda ara zam gündemimizde yok” dedi.