Geçen yıl kurulduğunda işçilere okunmuş çikolata dağıtması dışında pek varlık gösteremeyen sarı sendika Öz Finans-İş, AKP ve yönetici baskısıyla bankacılık sektöründe kök salmaya çalışıyor.

Geçen yıl kurulduğunda işçilere "okunmuş çikolata" dağıtması dışında pek varlık gösteremeyen sarı sendika Öz Finans-İş, AKP ve yönetici baskısıyla bankacılık sektöründe kök salmaya çalışıyor.

HALKBANK VE ZİRAAT
HEDEF Soma’daki katliamdan sonra gündeme oturan "sarı sendika" gerçeği, Ziraat Bankası ve Halkbank yönetimlerinin çalışanlara "Öz Finans-İş’e üye olun" baskısıyla bankacılık sektöründe de kendini gösterdi. SLAYTLA ANLATTILAR Ziraat Bankası yönetimi, çalışanlara gönderdiği mesajda slaytlarla "Öz Finans-İş’e nasıl üye olacaklarını" anlattı, "üye olmanız zorunlu" diye baskı yaptı, işçileri tehdit etti.

‘SENİN ŞUBEDE UYE AZ HEMEN HALLET’ VA ANLATTI BELGELERİ PAYLAŞIN’
lla ölüm mü lazım! Soma’da patronun seçtirdiği sendika I denetimsizliği kıramadı, katliam yaşandı, işçiler eylem yapınca yönetim istifa etti, I yandaş basın bile "sarı sendika" diye I sendikanın üzerine gitti. Oysa aynısı diğer sektörlerde AKP eliyle yapılıyor.Soma için Halkbank’a bakın ? 301 arkadaşlarını yitiren maden işçileri, Soma’da "sarı sendikaya hayır" diye haykırdı. Sendika temsilcilerini bizzat patron seçtirmişti. Şube yönetimi istifa etti. ? Aynısı devlette, Halkbank ve Ziraat Bankası’nda yaşanıyor. Yönetim çalışanlara "Öz Finans-İş’e üye olun" diye mesaj yollayarak suç işliyor. Çalışanlar tehditleri anlattı ‘Baskılara ilişkin belgeleri paylaşın’ Yasalara göre açık bir suç San sendika olarak anılan, işçi değil patron yanlısı sendika kavramı, Soma katliamıyla birlikte gündeme oturdu. Gerçek bir sendika, denetimsizliğin önüne geçebilirdi, işçiler isyan etti, sendikanın bölge yönetimi istifa etti. Benzer bir süreç, bankacılık alanında yaşanıyor. AKP’nin desteğiyle geçen yıl kurulan Öz Finans-îş sendikası, Halkbank ve Ziraat Bankası yönetimleri tarafından çalışanlara "bu sendikaya üye olun" denerek destekleniyor.

AKP YANDAŞI SENDİKALAR AKP,
12 yıllık iktidarı süresince sendikal alana hep özel bir önem verdi. Bu "önem" sendikal yasakları yumuşatmak, grev hakkı önündeki engelleri kaldırmak, örgütlenme özgürlüğünü geliştirmek yönünde değildi elbette. Tam aksine, özellikle yandaş konfederasyonlar Hak-îş ve MemurSen’i büyüterek, Türk-Iş’e müdahale ederek, Türk-Iş içindeki belirli sendikaları hükümetin dümen suyuna sokarak, kendi güdümünde yeni sendikalar kurarak bu alanı tahakküm altına almak için uğraştı. Patron eliyle örgütlenme yapan "sarı sendikalar" da bu süreçte arttı. Soma’da yaşanan katliamda Türkiye Maden İşçileri Sendikası yöneticilerinin patronlarla kurduğu ilişki halen tartışma konusuyken ve bu ilişkiye dair yeni belgeler de ortaya çıkarken, "sarı sendikacılığın" işçiye vereceği zarar daha fazla tartışılır hale geldi. AKP’nin çeşitli alanları kontrol altında tutmak için kullandığı sendikalardan biri de geçen yıl kurulan ve ilk kongresinde Hak-îş Konfederasyonu’na üye olan Öz Finans-îş Sendikası’ydı. Özellikle 17 Aralık yolsuzluk iddialarında adı geçen Halkbank ve Ziraat Bankası ‘na yönelik olarak kurulan sendika, kısa sürede patron eliyle örgütlenme ve "okunmuş" çikolata dağıtma gibi faaliyetleriyle gündeme geldi.

SLAYTLA ANLATTILAR
Ziraat Bankası’nda son yaşananlar ise banka yöneticilerinin Öz Finans-îş’e desteğinin açık kanıtı oldu. Sendikal mevzuata göre, işverenlerin işçileri herhangi bir sendikaya yönlendirmesi açık suç teşkil ediyor. Bu düzenlemeleri dikkate almayan Ziraat Bankası yöneticileri ise çok sayıda bölgede, çalışanlara Öz Finans-îş’e nasıl üye olacaklarını slaytlarla açık açık anlatan e-postalar gönderdi.

‘ÜYE OLMANIZ ZORUNLU’
Banka emekçilerinin soL’a verdiği bilgilere göre, "Öz Finans-îş üyesi olmanız zorunlu" denilerek gönderilen mesajda, e-devlet üzerinden üyeliğin nasıl yapılacağı gösteriliyor. Sendikaya e-devlet üzerinden üye olmak için gereken e-devlet şifrelerini almak isteyenler ise idari izinli sayılıyor. E-devletten üyeliğin nasıl yapılacağını anlatan slaytların sonuncusunda aynen şu ifadeler yer alıyor: "Alt kısımda çıkan Öz Finans-îş Sendikası seçimi yapılıp, başvuru işlemi tıklanır. Teşekkürler, aramıza hoş geldiniz." Doğrudan sendika tarafından hazırlandığı belli olan bu slaytın banka yönetimi tarafından çalışanlara gönderilmesinin suç olmasının yanı sıra banka emekçileri, özellikle son 1 aydır bankada ciddi baskı ve tehditlerin yaşandığını ifade ediyor.

Yaşanan baskılara ilişkin görüştüğümüz DİSK’e bağlı Devrimci Banka ve Sigorta işçileri Sendikası (Bank-Sen) Örgütlenme Uzmanı Dilek ismailoğlu, "Bir süredir başta üyelerimiz olmak üzere birçok Ziraat Bankası çalışanı, sendikamıza ulaşarak banka üst yönetiminin talimatları çerçevesinde ve özellikle şube müdürleri aracılığıyla Öz Finans-İş’e üye olunması yönünde baskı uygulandığını ve tehditlerin yaşandığını bildiriyor" dedi. Bu baskıların yasaya aykırı olduğunu hatırlatan ismailoğlu, yaptırımının hapis ve para cezası olduğunu belirtti: "Tüm çalışanların, kendi işkollarında faaliyet yürüten diledikleri sendikaya üye olma ya da olmama özgürlükleri vardır. Bu özgürlüğün ihlali ise açıkça suçtur. Bu durum başta Anayasa, yasalar ve Türkiye’nin tarafı olduğu uluslararası sözleşmelerle teminat altına alınmıştır.

Bu suçu işleyenlerin Türk Ceza Kanunu’nun 118. Maddesi uyarınca hapis ve para cezasına çarptırılması söz konusudur." ismailoğlu, "sarı sendikaların her yerde faaliyette olduğunu hatırlatarak, Soma’daki katliamda orada örgütlü olan sendikanın sorumluluğuna dikkat çekti: "Soma’da devlet ve iktidar yanlısı sendikalara mahkum ederek işçileri öldürenler, şimdi de Ziraat Bankası çalışanlarını yandaş sendikaya mahkum etmeye çalışıyorlar. Çalışanlara baskı uygulayan böylesi bir anlayıştan nemalanan bir sendikanın ise çalışanlara getireceği yalnızca daha fazla esaret olacaktır, işine, ekmeğine, ülkesine ve geleceğine sahip çıkan tüm Ziraat Bankası çalışanlarını bu hukuk dışı baskıları belgeleyecek her türlü bilgi ve belgeyi sendikamızla paylaşmaya ve Bank-Sen’de örgütlenmeye çağırıyoruz." soL’a bilgi veren Ziraat Bankası emekçileri, açık tehdit altında olduklarını ve bu tehditlerin pozisyon düşürmekten sürgüne kadar vardığını anlattı.

Şube müdürlerine, bölge müdürlüklerinden talimat geldiğini ve kimlerin Öz Finans-îş’e üye olduğunun listelerinin raporlar halinde düzenli olarak bölge müdürlüğüne ve oradan da genel müdürlüğe gönderildiğini belirten bankacılar, Soma katliamının ardından bu baskıların daha da arttığına dikkat çekti. Tüm baskılara rağmen üye olmayı reddeden ve yaptırımlara karşı yasal haklarını kullanabileceklerini belirten banka emekçileri, "Bizler köle değil işçiyiz. Bu tehditlere boyun eğmeyeceğiz" sözleriyle sarı sendika baskısına tepki gösterdi. soL’un edindiği bilgilere göre, şube müdürleri de büyük baskı altında. Az kişinin Öz Finans-îş’e üye olduğu ya da üye olan hiç kimsenin bulunmadığı şubelerin müdürleri, bölge müdüründen azar işitiyor, "kısa zamanda bu işi halledin" talimatıyla karşı karşıya kalıyor.

Uzun süredir bu baskıların sürdüğünü, banka yöneticilerinden açık propaganda içeren e-postalar geldiğini belirten bankacılar, üye olmayanların faturasının pek çok bölgede şube müdürlerine de kesildiğine dikkat çekti. Öz Finans-iş yöneticileri basın toplantısında (Arşiv) 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25’inci maddesine göre, işçiler herhangi bir sendikaya üye olmaları veya olmamaları nedeniyle işten çıkarılamaz, farklı bir işleme tutulamaz. Bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında ayrım yapılamaz. Sendikal nedenle iş akdinin feshinin yaptırımı çok daha ağır olmakla birlikte, fesih olmadan dahi ayrımcılıkla karşı karşıya kalınması durumunda işçinin 1 yıllık ücretinden az olmamak üzere sendikal tazminata hükmedilir.

Maddenin gerekçesi ise bu konuda daha açık hükümler içeriyor: "Fesih dışındaki sendikal nedene dayanan ayrımcılık hallerinde ispat yükümlülüğü bunu iddia eden işçiye aittir. Ancak işçinin sendikal ayrımcılık yapıldığını güçlü biçimde gösteren bir durumu ortaya koyduğu hallerde bu yükümlülük yer değiştirerek işverene yüklenmiştir." Banka yönetiminin açıkça Öz Finans-iş Sendikası’na nasıl üye olunacağını anlatan e-postalar gönderdiği bir durumda, ayrımcılığa uğrayan işçilerin güçlü delillere sahip olduğu ise açık.