ÖİB’İN 2014-2018 STRATEJİK PLANI
Felsefesini Özel sektör tarafından gerçekleştirilebilecek her türlü hizmet ve üretim alanından kamu erkinin çekilmesi olarak tarif eden Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB), 2014-2018 Stratejik Plaranı açıkladı.

Felsefesini "Özel sektör tarafından gerçekleştirilebilecek her türlü hizmet ve üretim alanından kamu erkinin çekilmesi" olarak tarif eden Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB), 2014-2018 Stratejik Plara"nı açıkladı.
Önce, Planın 2009 öncesinin "gururları" diye yazdıklarını sıralayalım:
"Yem Sanayi, Süt Endüstrisi Kurumu, Orman Ürünleri Sanayi, Türkiye Gemi Sanayi, Türkiye Elektronik Sanayi, Türkiye Gübre Sanayi, Türkiye Çimento Sanayi, Turban Turizm İşletmeleri vb. tüzel kişiliklerini sona erdirdik."
"Devletin, tanmdan petrokimyaya kadar birçok sektörden çekilmesini sağladık."
"Elektrik dağıüm sekörünün yüzde 100’ünü sattık."
"ERDEMİR, PETKİM, TÜPRAŞ, POAŞ ve THY hisselerini sattık."
"Çimento şirketlerinin blok satışını yaptık."
"TOFAŞ ile kamu hisselerini yurtdışı piyasalannda satmaya başladık."
2009-2013 Stratejik Planı döneminde ise,
"TEDAŞ’ın 18 adet elektrik dağıtım şirketinin tamamını sattık."
"Elektrik üretimindeki satışlara akarsu santralleriyle başladık, 2008’de 9,2010’da 50,2012 yılında da 17 santral sattık, termik santrallerle enerjide üretimin satışını devam ettiriyoruz."
"Halkbanktaki İdareye ait hisselerin yüzde 23,92’sini sattık"
"Başkentgaz’ın yüzde 100 hissesini sattık."
"TCDD’ye ait Samsun, Bandırma ve İskenderun limanlannı sattık."
"İstanbul Salıpazan Liman Sahası (Galataport) 2013 yılında sattık."
Peki bu satışlara kimler yön veriyormuş?
ÖİB, "2014-2018 Stratejik Plan Dönemine Yön Verecek Ana Üst Politika Belgeleri" diye, X. Kalkınma Planı, 61. Hükümet Programı ve AB Müktesebatına Uyum Programından aldıktan görevleri anlatıyor.
X. Kalkınma Planının, "KİT’lerin faaliyetlerinde ekonomik amacın esas olacağını, artık sosyal amaç gözetilmeyeceğinin belirttiğini" anlatıyor.
Özel sektörün elektrik enerjisi kurulu güç içerisindeki payının 2006’da yüzde 41.5 iken, 2012’de yüzde 56.6’ya, elektrik üretimindeki payının yüzde 51.9’dan yüzde 62’ye yükseldiğini itiraf eden ÖİB, enerji dağıtım tesislerinin tamamını 2013 sonuna kadar satmayı amaçladıklannı, enerji üretiminin satışının ise istenilen hızda olmadığını üzülerek duyuruyor.
ÖİB, ikinci "üst belirleyen" olan "61. Hükümet Programı’nda belirtilen elektrik dağıtım şirketlerinin tamamının satılması görevini tamamladıklannı yazıyor. ÖİB, Avrupa Adalet Divanının talimatlarını programı haline getiren "AB Müktesebatına Uyum Programı"ndan, ‘altın hisse uygulaması ile yabancı sermayenin önündeki tüm kısıtlamaların kaldırılması’ görevini aldığını yazıyor.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, "diğer üst belirleyenler" olarak şu program ve kararlardan esinlendiklerini yazıyor: Orta Vadeli Program (2014-2016), Elektrik Enerjisi Piyasası ve Arz Güvenliği Stratejisi Belgesi (2009), 2006 Yılı Katılım Öncesi Ekonomik Programı (2007-2009), Ulusal Program (2008), 19. Stand-By Anlaşması (2005), Elektrik Enerjisi Sektörü Reformu ve Özelleştirme Stratejisi Belgesi (2004), Türkiye İçin Katılım Ortaklığı Belgesi’nin (2003).
Aldıkları esin, "devletin mal ve hizmet üreticisi konumundan uzaklaşarak, faaliyetlerini gözetim ve düzenleme ile sınırlamak, özelleştirmeleri dünya piyasalanna entegrasyon ve AB’ye üyelik hedefi doğrultusunda hızlandırmak, Elektrik üretimi, kamu bankalan ve şans oyunlannı satmak…"
Planın yazımından sonra ise, demiryollan, şeker fabrikalan, PTT, TPAO, BOTAŞ, otoyollar ve köprüleri satma görevi aldılar hükümetten. Planın itirafı şudur ki, bütün bu satışlar, AB yolunda alınan talimatlar, IMF ile yapılan Stand-By Anlaşmalan, yabancı sermayenin iç pazanmızda rahatça cirit atma arzusu ve dünya ekonomisi dedikleri emperyalist merkezlerin pazar alanı haline getirmek içindir.
Not: 23 Ekim 2014 tarihli "Türkiye’nin işçi tablosu" başlıklı yazıda 1.889,481 olarak geçen sendikalı işçi sayısı, gerçekte 1.189,481’dir. Düzeltiyorum.