2014 yılının Temmuz ayından bu yana Karacabey Nestle Fabrikası önündeki direnişlerini sürdüren işçiler, mücadeleden kazançlı çıktı. 23 işçi işbaşı yapıyor

2014 yılının Temmuz ayından bu yana Karacabey Nestie Fabrikası önündeki direnişlerini sürdüren işçiler, mücadeleden kazançlı çıktı. 23 işçi işbaşı yapıyor…

Geçtiğimiz hafta içerisinde Nestle yöneticileriyle yapılan görüşmede epeyce mesafe alınmış ve işçiler iyi niyet belirtisi olarak çadırlarını fabrika girişinden daha uzak bir noktaya taşımışlardı.

İsviçre’deki Nestle şirket merkezi ile bir suredir devam eden görüşmeler nihayet sonuçlandı. İsteyen işçi, 4 Ağustos tarihinden itibaren işbaşı yapabilecek.

Nestlede’de sorun, geçeri yıl toplu sözleşme aşamasında işçilerin kendi aralarında seçtikleri kıdemli ve sevilen temsilcilerin sendikaya daha iyi toplu sözleşme talebini iletmesi ile başlamıştı.

Ardından sendikaya talep bildiriminde bulunan işçilere İş Yasasının 25’e 2. Maddesinden tazminatsız çıkış verilmişti.

Karacabey’de açılan işe iade davaları kazanılmış ve Yargıtay tarafından da 4 net, 14 brüt olmak üzere oldukça yüksek bir sendikal tazminata ve işe iadeye hükmedilmişti.

Aradan geçen süre içerisinde Nestlede işçileri, her gün işe gider gibi direniş çadırına gittiler…

Seslerini duyurmak için açlık grevi yaptılar.

Change.org’ta imza kampanyaları açıldı. Nestle Genel Müdürlüğü, Nestle’nin merkezinin olduğu İsviçre Konsolosluğu ve Büyükelçiliği önünde basın açıklamaları yaptılar.

Aylarca direndiler, defalarca gözaltına alındılar. 50’nin üzerinde basın açıklaması yapıldı.

Ancak hiçbir şekilde taleplerinden vazgeçmediler.

Tekgıda-iş sorumlusu Suat Karlıkaya hep şunu söylemişti: "Biz umut etmiyoruz. Umut etmek hayal etmektir. Biz hayal kurmuyoruz. Biz kendi gerçeğimizden yola çıktık. İnanıyoruz. Direniyoruz. Kazanacağız. Çünkü haklıyız. Çünkü işçiler haksız yere işten çıkartılmıştır. Sendikal faaliyet anayasal bir haktır" demişti.

Haklı çıktı…