Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
28 Ocak 2019
NEREDE O ESKİ İŞÇİLER

1980 öncesini yaşamış ve o dönemin işçi hareketini bilen arkadaşlarla konuştuğumuzda bazen Ah ah, nerede o eski işçiler! diyorlar.

NEREDE O ESKİ İŞÇİLER

1980 öncesini yaşamış ve o dönemin işçi hareketini bilen arkadaşlarla konuştuğumuzda bazen "Ah ah, nerede o eski işçiler!" diyorlar. O yıllardaki eylemlerin militanlığı anlatılıyor. Geçmişte, belki kendilerinin de içinde veya kıyısında yer aldıkları eylemler göklere çıkarılıyor.

Gerçekten böyle mi? Eskiden işçiler devrimciydi de şimdi düzene ayak mı uydurdular? Bugünkü işçilerden bir halt olmaz mı?
 
İşçi çalışmasına 1972 yılında, henüz ODTÜ’de öğrenciyken başladım. 1974 yılında Cenan Bıçakçı’nın ASİS Sendikası’nı epeyce biliyorum. İlk toplu iş sözleşmelerimi de 1975 yılı ilkbaharında Maden-İş’te çalışırken imzaladım. Diğer bir deyişle, "eski işçileri" de epeyce tanıyorum, "yeni işçileri" de.
 
1970’LERİN İŞÇİSİ
 
1968-1970 döneminin önemli özelliklerinden biri, fabrika işgalleridir. Çok sayıda fabrika, sendikal haklarını kullanmak ve çalışma koşullarını iyileştirmek isteyen işçilerce işgal edildi. 1970 yılının en önemli olayıysa, 15-16 Haziran eylemiydi. Peki, 15-16 Haziran eylemine katılan işçilerin ne kadarı karşı çıktıkları hukuki düzenlemeyi biliyordu? Ayrıca, 15-16 Haziran eylemlerinin önlemeye çalıştığı tasarı, 1317 sayılı Yasa olarak yasalaştı ve DİSK’in faaliyetlerini önleyemedi. O dönemde yürürlükte bulunan mevzuata göre, işçiler aynı anda birden fazla sendikaya üye olabiliyorlardı ve sendika üyeliklerine ilişkin merkezi bir veri tabanı yoktu. 1317 sayılı Yasa çıktıktan sonra tüm sendikalar Çalışma Bakanlığı’na son derece abartılı üye rakamları verdiler ve sorun halledildi. Ancak o dönemin işçileri bu düzenlemelerin farkında değildi. Günümüzde 15-16 Haziran eylemi hakkında yazı ve hatta kitap yazanların büyük çoğunluğu da bu durumun farkında değil. İşçiler, "sendikalar kapatılıyormuş" diyerek eyleme başladı.
 
O yılların işçilerinin büyük bölümü ya okuma yazma bilmiyordu ya da 5 yıllık ilkokul mezunuydu. Ellerinde internet yoktu. Örgün eğitim düzeyinin düşüklüğünün yanı sıra, bilgiye erişim olanakları da günlük gazetelerle sınırlıydı. Televizyon yayınlarını yalnızca TRT yapıyordu. Radyo da öyle. Bu nedenlerle, o günün işçileri, önder veya aydın kabul ettikleri insanlara daha kolay inanırlardı.
 
Sendikalar ve sendikacılar da bu kadar yıpranmamıştı. Genel olarak sendikacılara güvenilir ve saygı duyulurdu. Ayrıca dünya nüfusunun üçte biri sosyalist ülkelerde yaşıyordu.
 
12 Eylül öncesinde yaygın bir baskı ve işkence yoktu. Ancak 12 Eylül öncesinde çeşitli işçi eylemlerine ve mücadelesine katılanlar, 12 Eylül sonrasında büyük bedeller ödediler.
 
GÜNÜMÜZÜN İŞÇİSİ
 
Günümüzün işçisinin örgün eğitim düzeyi de bilgiye anında erişim olanakları da çok ileri. Herkesin elindeki akıllı cep telefonu, gelişmelerin anında öğrenilebilmesini sağlıyor. Sosyal medyada çok dezenformasyon ve yanıltma olsa da doğru bilgiler ve iddialar da anında yayılıyor.
 
Günümüzün işçisi 12 Eylül sonrasının acılarını da biliyor. Dün sütten ağzı yanmış olanların çocukları bugün yoğurdu üfleyerek yiyor. Bu nedenle son derece ihtiyatlılar.
 
12 Eylül öncesinin işçisinin genellikle köyden geliri vardı; tüketici kredisi ve kredi kartı borcu yoktu. Suya para vermiyordu. Evinde üç-dört tane internet bağlantılı cep telefonu yoktu. Bugün durum farklı.
 
Günümüzde ise sayıları çok az da olsa bazı sendikacılar hakkındaki yolsuzluk ve hatta hırsızlık iddiaları, bazı sendikacıların lüks yaşantısı ve israfı, bazı sendikacıların kanundışı hizmet ödenekleri ve çok yüksek yurtdışı harcırahları vb, sendikacılığı çok yıprattı. İnsanlar çok az sayıda sendikaya güveniyor.
 
12 Eylül öncesinin "nerede o eski işçiler" denen işçilerinden, sel gittikten sonra kalan fazla bir kum yok. Bu nedenle, ileri bakmak ve işçi sınıfının artan potansiyelini ve gücünü görmek gerek. Kör ölür badem gözlü olur.
DİĞER HABERLER
YIKIMIN FATURASI EMEKÇİ İLE EMEKLİYE
YIKIMIN FATURASI EMEKÇİ İLE EMEKLİYE

OCAK’TA açıklanan 17 bin 2 TL’lik asgari ücrette döviz kurları nedeniyle meydana gelen kayıp 1.612 TL’ye ulaştı. En düşük memur maaşı ise 3 bin 94 TL eridi. 10 bin TL’lik en düşük emekli maaşı ise 399 dolardan 310 dolara geriledi.

YAŞLININ KADERİ YOKSULLUK OLDU
YAŞLININ KADERİ YOKSULLUK OLDU

Derinleşen ekonomik kriz ve hayat pahalılığı yaşlıları yoksulluğa mahkûm etti. TÜİK verilerine göre yaşlılarda yoksulluk patlaması yaşandı. Ülkedeki yaşlılarda yoksulluk oranı 4 yılda yüzde 7,5 arttı.

İŞSİZLİK YENİDEN KRİTİK SORUNLARDAN BİRİ OLABİLİR
İŞSİZLİK YENİDEN KRİTİK SORUNLARDAN BİRİ OLABİLİR

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, gelecek aylarda istihdamın seyrinin, büyümedeki yavaşlamanın keskinliği ve süresine bağlı olarak şekilleneceğine dikkat çekerek, “İşsizliğin Türkiye ekonomisinde yeniden kritik sorunlardan biri olması ihtimal dahilinde” uyarısında bulundu.

ÜCRETİ ÖDENMEYEN VEYA EKSİK ÖDENEN İŞÇİ NE YAPABİLİR?
ÜCRETİ ÖDENMEYEN VEYA EKSİK ÖDENEN İŞÇİ NE YAPABİLİR?

Ekonomik kriz derinleştikçe toplu iş sözleşmesi kapsamındaki işçilerin ücret ve yan ödemelerinin ödenmesinde giderek artan sıkıntılar yaşanacağı açıkça görülüyor.