‘NEREDE DEĞİL NASIL KUTLAYALIM BİLİNCİYLE 1 MAYIS’A
Herhalde 1 Mayıs’ın alanda kutlanmasına sadece üç gün kalmışken halen “alan tartışması” yapanları kendileriyle baş başa bırakarak, her yer ve mümkün olan tüm emek ve demokrasi güçlerini en geniş katılımla, sendikasız işçi kesimlerinin katılımı için de her aracı kullanarak çalışmaları yoğunlaştırmak bu gün en önemli iştir.?

2013 1 Mayısı belki de son yıllardaki 1 Mayıslara göre; işçilerin, emekçilerin en yakıcı taleplerinin öne çıktığı bir dönemde gerçekleşecek olmasıyla öncekilerden ayrılacak bir özelliğe sahiptir.?
Bu öne çıkma en başta işçi ve emekçi taleplerine yönelik sermaye cephesinden gelen saldırıların en ileri safhaya varması olarak belirlenmektedir.?Çünkü;?
– Son yıllarda sendikalar TİS yapamaz hale getirilmiş,?
– “Kıdem Tazminatının kaldırılması”, “Özel İstihdam Bürolarının yasallaştırılması”, “Taşeronlaştırmanın sınırsız biçimde yaygınlaştırılması”, “Kamu emekçilerinin iş güvencelerinin son dayanağı olan 657 sayılı Yasa’nın kaldırılması gibi 1 Mayıs değerleriyle doğrudan bağlantılı haklara yönelik saldırı son aşamasına gelmiş,?
– Öte yandan barış sürecindeki adımların ilerlemesine de bağlı olarak Kürt işçileri ve emekçileri için de 2013 1 Mayısı bundan önceki 1 Mayıslarda olamadığı kadar emek talepleriyle alanlara akacağı, sınıf kardeşliği arasındaki bağın öne çıkacağı bir 1 Mayıs olacağı,?
– Yine bu 1 Mayıs; sendikasız işçiler içinde, OSB’lerde ileri işçilerin?1 Mayıs’ı onun ideallerine uygun biçimde kutlamak için girişimlerini artırdıkları bir 1 Mayıs olarak öne çıkacağı bütün belirtileriyle ortaya çıkmıştır.?
Bu önemli gelişmeler dikkate alındığında; bütün ülkede, mümkün olan her yerde 1 Mayıs’ın tüm konfederasyonların, ilerici demokrat çevrelerin ortak girişimleriyle kutlanması için ortamın son derece uygun olduğu apaçıktır.
Ancak, İstanbul 1 Mayıs’ı ülkede bütün bu 1 Mayıs çalışmalarının dikkatini yeniden İstanbul’a “1 Mayıs Taksim’de kutlanacak mı kutlanmayacak mı?” tartışmasına çekerek, geçmişte kalan bu kısır tartışmayı yeniden gündeme getirmiştir.?
Kısacası; Taksim Meydan’ındaki inşaatın “Kutlama güvenliğinin sağlanmasını zorlaştıracağını” öne süren Valiliğin, önce alanı vermek eğilimindeyken sonra da bundan vazgeçmesiyle, konfederasyonların, “Taksim ısrarı” öne çıkmış, böylece yeni bir “alan sorunu” tartışması başlamıştır.?
Kuşkusuz sorun böyle bir labirente çekilmeden de çözülebilirdi! Ama olmadı, yapılmadı.?Şimdi konfederasyon yöneticilerinin, Vali ve İçişleri Bakanını aşamayınca Başbakan Erdoğan’dan görüşmek için randevu istedikleri belirtiliyor.
Yani bu yıl Taksim’de 1 Mayıs’ın kutlanıp kutlanmaması Başbakanın icazetine bağlanacaktır. Ki, bunun da ayrı bir tartışma yaratması kaçınılmazdır.?Sorun bu hale getirilmeden çözülmesi mümkündü ama bunu Valilik ikircikli tutumuyla, konfederasyonlar da bir başka alanı seçme iradesini gösterememekle 1 Mayıs’a üç gün kalmışken bile sorunu çözümsüzlüğe sürüklemişlerdir.
Bundan sonra konfederasyonlar bir manevra yaparak, bu badireden çıkabilecekler midir bunu bilmek de zordur.?Evet İstanbul 1 Mayıs’ı böyle kısır tartışmalar arkasında bir belirsizliğe sürüklenmiştir. Ama İstanbul tek sorunlu kent de değildir.
Örneğin Eskişehir ve Aydın’da “iki ayrı 1 Mayıs kutlanacak” haberleri gelmektedir. Bu illerdeki emek örgütleri ve sendikaların yöneticileri bir kez daha şapkalarını önlerine koyup düşünmelidir. Türkiye’nin bütün diğer il ve ilçelerinde herhalde yüzden fazla merkezde 1 Mayıs tüm emek güçlerinin demokratik çevrelerinin katılımıyla kutlanırken bu iki ilde neden “Ayrı kutlamalar yapılacak” tır?
Bu yaptıklarının aslında yapacakları ayrı kutlamaların adı dışında 1 Mayıs’la bir ilgisinin olmayacağını anlamıyorlar mı? Bu sendikaların ve emek örgütlerinin yöneticileri bu sorumsuzluklarının ağırlığını kaldırabilecekler mi?? Bu tutumlarının 1 Mayıs’tan sonraya yansıyacak hesabını verebilecekler mi??
Herhalde 1 Mayıs’ın alanda kutlanmasına sadece üç gün kalmışken halen “alan tartışması” yapanları kendileriyle baş başa bırakarak, her yer ve mümkün olan tüm emek ve demokrasi güçlerini en geniş katılımla, sendikasız işçi kesimlerinin katılımı için de her aracı kullanarak çalışmaları yoğunlaştırmak bu gün en önemli iştir.?
Dün olduğu gibi bugün de 1 Mayıs’ın “Nerede” olmaktan çok “Nasıl kutlanacağı” önemlidir ve bu bilinçle ve “İş Barış Özgürlük” şiarıyla haydi 1 Mayıs’a!