MUHARREM BEY’İN AÇMAZI
Sütaş patronu Muharrem Yılmaz uzun zamandır sıkıntılı günler yaşıyor. Aydınlık okurlan bu sıkıntının nedenini iyi biliyor. Anayasal haklarını kullanarak sendikaya üye olan işçilerini işten çıkarttı, çıkartmadıklarının e-devlet şifrelerini alarak istifa ettirmeye çalıştı. İşçiyi yıldırmak için direniş alanına gübre döktü. Bu süreçte izlediği yol kendisini TÜSİAD Başkanlığından etti.
Sütaş patronu Muharrem Yılmaz uzun zamandır sıkıntılı günler yaşıyor. Aydınlık okurlan bu sıkıntının nedenini iyi biliyor. Anayasal haklarını kullanarak sendikaya üye olan işçilerini işten çıkarttı, çıkartmadıklarının e-devlet şifrelerini alarak istifa ettirmeye çalıştı. İşçiyi yıldırmak için direniş alanına gübre döktü. Bu süreçte izlediği yol kendisini TÜSİAD Başkanlığından etti.
Kalktı istifasını ilan edeceği basın toplantısı düzenledi, "Sendika bana zarar vermek istiyor" dedi. İşçiler direnişe devam etti, Muharrem Bey de boş durmadı. Direnişteki işçiyi devletin kolluk güçlerini kendisinin maaşlı elemanı sanarak ikide birde şikâyet etti. O kadar hırslandı ki işçinin dik duruşundan, hızını alamadı birkaç işçi daha attı. Yine olmadı, özel güvenlikçi muamelesi yaptığı emniyet güçlerine işçiye müdahale ettirdi. Pankartlarını ellerinden aldırdı. Olmadı! Jandarmaya şikâyet etti, olmadı! Karayollarına şikâyet etti, trafiğin akışını engelliyorlar diye olmadı! İşçileri sendikacılarla birlikte yerlerde sürükleyerek gözaltına aldırdı, olmadı! Muharrem Bey, içindeki hırsla bunları yaparken Tek Gıda-İş Sendikası "Tüketimden gelen gücümüzü kullanacağız" diyerek işçilerin anayasal hakkını tanımayan, onları işten atan Sütaş’ın ürünlerini tüketmeme çağrısı yaptı. Muharrem Bey yine öfkeyle hareket etti ve sendikanın şubeleri hakkında savcılıktan arama kararı çıkartıp, şubeleri güvenlikçilerine pardon emniyet güçlerine arattı. Gerekçesi "haksız rekabet" idi. Şimdi bir sendikayla, üretim yapan bir işletmenin rekabeti nasıl olur hep birlikte izliyoruz.
Ama olmadı Muharrem Bey! Tek Gıda-İş’in kendisini batırmak istediğini söylüyor; bugüne kadar sendikal örgütlenme yüzünden batmış işletme yok. Ama sahibinin yanlış kararlarından dolayı batmış sayısız işletmelerle dolu Türkiye ticaret hayatı. Üstelik bu sendikanın Genel Başkanı Mustafa Türkel, on yıldır Muharrem Bey’in isteğinizle örgütlenme çalışmalarını belli bir düzeyde tuttuklarını söylüyor. Şimdi çok merak ediyorum; Muharrem Bey, kaç gecedir uyuyamıyor acaba? Muharrem Bey’in rahatlamasının bir yolu yok mu?
Sütaş pazardaki payını büyütürken işçisine de anayasal hakkı ve bir güvenceyi umuyorum ki çok görmeyecek ve hem işçi, hem patron rahata ve huzura kavuşacaktır. Muharrem Bey’den görüşme talep ettim ancak olumlu yada olumsuz hiçbir yanıt gelmedi. Görüşmeyi düşünür ise Aydınlık olarak yayıncılık ilkelerimiz gereği kendisiyle yaptığımız görüşmeyi olduğu gibi yayınlanacağımızdan emin olmalı.