Türk-İş içindeki muhalif sendikaların oluşturduğu Sendikal Güç Birliği Platformu (SGBP) içindeki bazı sendikaların genel başkanları Mustafa Kumlu’nun istifasını soL’a değerlendirdi. SGBP, istifayı Türk-İş içindeki "şekilsel" bir değişiklik olarak nitelendiriyor ve gerçek bir dönüşüm olmadığı takdirde önümüzdeki dönem çok daha büyük risklerin kapıda olduğunu vurguluyor.
‘TÜRK-İŞ CİDDİ BİR KRİZ İÇİNDE’
Mustafa Öztaşkın (Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı): Türk-İş Yönetim Kurulu, Kumlu’nun istifasının ardından, yedek Yönetim Kurulu üyesini çağırarak, kendi arasında yönetimi belirlemek istiyor. Bu Sendikalar Kanunu’na uygun ama Türk-İş’in sorunlarını çözmeyecek. Türk-İş ciddi bir kriz içinde. Güç ve itibar kaybetti. İşçi sınıfının kazanılmış hakları bir bir elinden alınırken, suya sabuna dokunmayan açıklamalarla durumu idare etmeye çalışıyor. Sorun bir kişinin istifasıyla çözülmez. Olağanüstü Genel Kurul’un toplanması gerekiyor. Türk-İş’in uyguladığı politikaların, stratejinin baştan sona değişmesi lazım. Sınıf kimliğinin öne çıktığı, mücadeleci, demokratik bir yapıya kavuşmasını sağlayacak bir delege yapısı oluşmalı. Bunun için de tabam da içine alacak bir tartışma süreci başlatılmalı. Olağanüstü Genel Kurul’la bir "geçiş yönetimi" kurulmalı ve Türk-İş’in tüzüğü değiştirilerek, sendikaların gerçek üye sayısına göre temsili sağlanmalı.
‘TÜRK-İŞ DAHA DA GERİYE GİDECEK’
Atilay Ayçin (Hava-İş Sendikası Genel Başkanı): Kumlu’nun istifası uzun süredir bekleniyordu ama bu istifa Türk-İş’te bir yeniden yapılanmanın önünü açmayacak. Yaşanan, bir çıkar ayrışmasıdır. Protokol gerekçe gösterildi ama uyuşmazlıklar önceden başlamıştı. Sonuçta, bu sadece şekilsel bir değişiklik. Türk-İş’in hükümete, işçi sınıfına, demokrasi mücadelesine, barışa yaklaşımı değişmeyecek, hatta daha da geriye gidecek. Türk-İş’te köklü bir anlayış değişikliği olması m sağlayacak kadrolar gelmediği durumda, sınıf ve kitle sendikacılığı anlayışı yerleşmediği sürece, dönüşüm yaşanması mümkün değil.
Önümüzdeki dönemde, SGBP’nin çok daha aktif çalışması gerekiyor. SGBP, protokolü izleyen süreçte tavrını ortaya koydu ama işçiyi taşıyacak öncülüğü gösteremedi. Yaşanan şekilsel değişiklik insanları umuda ve yeni beklentilere sürüklememeli; umudun ve beklentinin adresini SGBP göstermeli. İşçi sınıfına yönelik yeni saldırılar kapıda. Suriye’ye savaş açılmaya çalışılıyor. Gerek hükümetler, gerekse sermaye en ciddi saldırıları savaş dönemlerinde gerçekleştirir. Bir şey yapılamazsa, savaşın faturası çok ciddi hak gasplarıyla birlikte işçi sınıfına kesilir. Bu fırsatın verilmemesi için sistemle bütünleşmiş bir Türk-İş değil, isyancı, tutum alabilen, sınıftan yana bir Türk-İş’in yaratılması gerekiyor. SGBP bugün bu sorumluluğu alamazsa, kendi varlığını sorgulamalıdır.
‘TARİH YAZACAK, UNUTMASINLAR’
Mustafa Türkel (Tekgıda-İş Sendikası Genel Başkan): Bugün bir toplantı yapılacakmış ve Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu veda ediyormuş. SGBP içindeki sendikaları çağırmaya gerek görmediler toplantıya, bizi sendikadan saymıyorlar herhalde. Biz de onları sınıftan saymıyoruz zaten, işçi sınıfının temsilcisi olarak görmüyoruz. Yürütülen bir hükümet operasyonudur. Bunu açıkça söylemek gerekiyor. Türk-İş’in bu hale gelmesine alet olan her bir sendikacıyı, tarih yazacak, bunu unutmasınlar.