MİLİTAN SENDİKACILIKTAN BAŞKA ÇARE KALMADI
Yeni yasa ile DİSK´in toplusözleşme yetkisine sahip hiçbir sendikası kalmıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik´in talimatıyla 2821 ve 2822 Sayılı Toplu İş İlişkileri Yasası kapsamında yer alan işkolu istatistikleri açıklanıyor. Bu durumda Türkiye´de toplusözleşme yetkisine sahip 12 sendika kalıyor.
Yeni yasa ile DİSK’in toplusözleşme yetkisine sahip hiçbir sendikası kalmıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in talimatıyla 2821 ve 2822 Sayılı Toplu İş İlişkileri Yasası kapsamında yer alan işkolu istatistikleri açıklanıyor. Bu durumda Türkiye’de toplusözleşme yetkisine sahip 12 sendika kalıyor. Bu sendikalardan 11’i Türk-İş’e bağlı biri ise Hizmet-İş’e bağlı bulunuyor. DİSK’in ise toplusözleşme yetkisine sahip hiçbir sendikası kalmıyor. Aslında bu durum, uluslararası işçi örgütlerinin baskıları nedeniyle, Türkiye’de sendikal örgütlenme özgürlüğü var gibi göstermek isteyen hükümet tarafından yıllardır sendikaların 3 milyon 300 bin üyesi var gibi gösterilmesinden kaynaklanıyor. Oysaki Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre Türkiye’de sendikalı işçi sayısı sadece 880 bin işçi bulunuyor. Hükümet böylelikle yıllardır sendikaları baskı altında tutarken uluslararası kamuoyuna da Türkiye’de sendikal özgürlükler konusunda yanlış bilgiler sunuyor. Ancak gelinen noktada sermaye çevrelerinin de baskısıyla AKP hükümeti yeni sendika yasası çıkmadan istatistikleri yayınlıyor ve bir anlamda hükümete sorun çıkaracak sendikaların elini kolunu bağlamak istiyor. Ancak durumun hükümetin istediği gibi gelişmeyeceği öngörülüyor. Çünkü sınıf sendikacılığı perspektifinde hareket etmek isteyen sendikalar, toplusözleşme yetkilerinin ellerinden alınmasıyla militan, sokak sendikacılığı yapmak için yeni bir yapılanmaya gitmek zorunda kalacaklar. Bu da önümüzdeki günlerde sokakların ve fabrikaların eylemlerle bir hayli ısınıcağını gösteriyor.