İşçi ve memur konfederasyonları, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs için bugün alanlarda olacak. 1 Mayıs’ta, işçi sınıfının sorunlarının dile getirilmesi ve çözümün iktidara dayatılması beklenir. Bu yıl da işçiler pekçok hak kaybı ve sorunlara karşı meydanlara çıkacak. İşte 2018 1 Mayıs’ına giderken işçilerin öncelikli sorunları ve talepleri:
| VATAN VE EMEKTEN YANA BİR HÜKÜMET: Tüm sorunların nihai çözümü, kuşkusuz gerçekten vatan ve emekten yana bir siyasi partinin hükümet olmasından geçiyor. 1 Mayıs’ın seçimlerin arefesine rastlaması, emperyalizme karşı vatanını savunan ve milletin birliğinden yana olan bir partinin iktidar olması talebinin alanlardan da dile getirilmesine anlam katacak.
| ÖZELLEŞTİRMEYE KARŞI KAMULAŞTIRMA: Hükümet, neoliberal politikalarla Türkiye’yi borç batağına soktu, ülkeyi dış kaynaklı ekonomik operasyonlara açık hale getirdi. Ancak hükümet, tüm bu olumsuz gidişata rağmen kamu kurumlarını milli çıkarları gözetmeksizin satarak iktidarını “ayakta tutma”nın derdine düştü. Kamuoyunun tepkisine ve “Şeker vatandır, vatan satılamaz” taleplerine rağmen şeker fabrikaları teker teker satıldı.
| İŞ CİNAYETLERİNE KARŞI GÜVENLİ ÇALIŞMA: 16 yıllık AKP iktidarı döneminde iş kazaları sonucu yaşamını yitiren işçi sayısı 20 bini aştı. Türkiye’de iş kazaları, adeta toplu ölümlere dönüştü. İşçilerin yaşam hakkı; işverenlerin çıkarını gözeten yasalarla “kâr hırsı”na kurban edildi. İktidar temsilcilerinin “kader” ve “takdiri ilahi” gibi söylemlerle iş kazalarını, insanın müdahale edemeyeceği bir alan olarak varsayması “bu işin fıtratında var” anlayışını hakim kıldı, iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesine yönelik atılması gereken adımlar gündemden çıktı. Çalışanlar, sağlıklı ve güvenli çalışma ortamı talebiyle seslerini alanlardan yükseltecek.
| TAŞERON İŞÇİLERİNİN KADRO TALEBİ: Hükümet, geçen aralık ayında çıkardığı kanun hükmünde kararnameyle “kadro düzenlemesi”ne gitti. Binlerce taşeron işçisi, geriye dönük binlerce liralık alacaklarından vazgeçme şartıyla bu düzenlemeden yararlandı. Ancak şartları yerine getirmediği için kapsamdışında kalan ya da güvenlik soruşturmasını geçemeyen binlerce işçi bu haktan yararlanamadı. Yine binlerce işçi emekliliğe hak kazandığı gerekçe gösterilerek kapı dışarı edildi. Düzenlemeden yararlanan işçilerse 2021 yılına kadar toplusözleşme hakkından mahrum bırakıldı, ücretleri eski düzeyde kaldı. Kadro talebi dün olduğu gibi bugün de taşeron işçilerinin gündeminde yer alacak.
| GREV VE TOPLU PAZARLIK HAKKI: İşçi sendikalarına üye çalışanlar, toplusözleşme görüşmeleri sırasında anlaşmazlık çıkması durumunda grev hakkını kullanabiliyor. Türkiye’de 18 milyon ücretlinin üç milyonu memur ve sözleşmeli personel. Bu 3 milyonun kanunen grev hakkı yok. 15 milyon işçininse yalnızca 1 milyonu toplusözleşmeden yararlanıyor, 14 milyon işçinin ise grev hakkı yok. Grev hakkı olanların da bu hakkı “grev erteleme”leriyle engelleniyor. AKP, iktidara geldiği 2002’den bu yana 14 grevi erteledi.
| KIDEM TAZMİNATI FONU: Hükümet, her bir yıllık kıdem karşılığı 30 günlük brüt ücret tutarı olan kıdem tazminatını fona devrederek düşürmek istiyor.