Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ANADOLU ETAP
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ANADOLU ETAP
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
02 Mayıs 2011
MEYDANDA BULUŞUP SONRA AYRILMAK

Bin türlü ayrı yoldan gelip, 1 gün 1 meydanda buluşabilmek çok şeydir.

MEYDANDA BULUŞUP SONRA AYRILMAK

       Bin türlü ayrı yoldan gelip, 1 gün 1 meydanda buluşabilmek çok şeydir. Ama maalesef her şey değil! Gün bitimi, meydan çıkışı apayrı kollar, apayrı yollara gidiyorsa… 2 Mayıs artık 1 Mayıs değildir!

Bunun 1 "normal" kısmı var… 1 de "anormal" kısmı.

"Normal"i şu:

       Elbet farklı renkler, farklı düşünceler 1 meydanda akar ve sonra kendi mecrasına dökülür. Elbet, bırakın 1 meydanı, ittifak yapmak dahi aynı, tek ve 1 olmak değildir.

"Anormal" kısmı ise şu:

       Belki kimseye neden geldin diyemezsiniz ama milyonlarca çalışanın neden olmadığını (kendinize) sorabilirsiniz. O zaman, şöyle 1 soru da gelir:

       Sınıfları 1 günlüğüne doldurmak mı önemlidir; yoksa sınıfi her gün sınıfıyla mı mana kazanır?

       Meydan, "muhalif" olmak adına heyecan verir.

       Meydan, bir iktidar karşısında, bir güç karşısında 1 dayanışma adına umut verir. Ama 1’den sonra 2 gelir. 2 gelince, 3,4 veya 5’e varında takvimde, kim kiminle birlikte olacak?

       "Sınıf"ın hedefi, sınıf olduğunu şaşırıp o günkü iktidar muhalifliğiyle mi sınırlı kalacak?

       "Sınıf" öteki sınıfların farkında bile olmadan; sadece siyasetten bir "nöbet" değişiminin devriyesi kalmakla mı yetinecek?

       "Sınıf"ın karşısına başka sınıflar, sınıfsallıklar değil, çeşitli sınıflardan, bu arada çalışanlardan, emekçilerden, modern veya premodern kölelerden de oluşmuş bir karma mı konacak?

       Sınıfın kardeşi kim olacak? Sırf o günkü iktidara muhalifler diye; diğer ezenlerle, tahakküm edenlerle, dayatmacılarla, handiyse ırkçılığa varanlarla da kol kola mı girilecek?

       O yüzden her koldan, her yoldan gelip 1 meydanda buluşmak…

       Hele onca ölünün anısıyla ve onca ölü toprağı serpilmiş yılın karasıyla yılları devirdikten sonra, kıpır kıpır olmak elbet çok önemlidir…

       Lakin, sonrasında iş bir sürü mücadele biçimine gelince; farklı yollar, farklı kollar, farklı sollar her yöne dağılır.

       İktidara karşı mücadele…

       İktidarlara karşı mücadele…

       Muktedirlere karşı mücadele…

       Dayatmalara, baskılara karşı mücadele…

       Hukuk, hak ve hesap sorma mücadelesi…

       Demokratik mücadele…

       Herkesin her tür hak ve özgürlüğü için mücadele ve dayanışma…

       Hepsini içeren sınıf mücadelesi…

       Ve milliyetçi, ulusalcı, muhafazakar, liberal sıkışma yahut özünde enternasyonal dayanışma!

       Oradaki herkesin aktığı Taksim 1 bile olsa…

       Sonrasında hikaye epey farklı akıp gider!

       Tabii ki…

       1 gün bayram, 1 gün meydan, 1 gün dayanışma, 1 gün güçlü bir ses vermek bile 1 şeydir!

       1 gün yürüyüş sonra durmak ise ayrı şey!

       Hükümet de bir Taksim’e baksın. Sadece 1 gün değil.

       O meydana "İstersek onyüzbin genç yollarız oraya" demek de var…

       "Bu insanları toplayan nedir?" diye düşünmek de!

       Çünkü, bir türlü kurutulamayan bir insanlık ve mücadele tarihi, ne yapılsa tüketilemeyen bir sınıf yüreği de akıyor tüm dünyada o meydanlara.

       Ne değişiyor, dersen..

       Tarih okuyacaksın!

       Dünyanın her yerinde milyonlarca insanın yüzlerce yıl tarihe kazıdıkları hak ve özgürlük mücadelesinin sana mirasını bile orada bulacaksın!

DİĞER HABERLER
YENİ KURULAN BALIKESİR ŞUBEMİZİN KONGRESİ TAMAMLANDI
YENİ KURULAN BALIKESİR ŞUBEMİZİN KONGRESİ TAMAMLANDI

Balıkesir Şubemizin 1. Olağan Kongresi tamamlandı.

GÜNÜMÜZDEKİ TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİNDE SENDİKA ÜYESİ OLMAYAN KAPSAM-İÇİ PERSONELE TİS HAKLARININ UYGULANMASI
GÜNÜMÜZDEKİ TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİNDE SENDİKA ÜYESİ OLMAYAN KAPSAM-İÇİ PERSONELE TİS HAKLARININ UYGULANMASI

6356 sayılı Kanuna göre, sendika üyesi olmayan kapsam-içi personelin toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmesi, taraf sendikaya dayanışma aidatı ödemelerine bağlıdır.

SOĞUK, AÇLIK, POLİS ABLUKASI: NE OLURSA OLSUN MÜCADELE SÜRECEK
SOĞUK, AÇLIK, POLİS ABLUKASI: NE OLURSA OLSUN MÜCADELE SÜRECEK

Başkente yürümek isteyen Polonez işçileri 3 gündür polis ablukası altında direnişlerine devam ediyor. Geceyi soğuk havada, sokakta geçiren işçiler ‘‘Bize ‘Haklısın’ diyenler ortada yok, hakkımızı biz alacağız’’ diyor.

POLONEZ İŞÇİLERİ KEFENLERİ GİYDİ VE SUSTU: ŞİMDİ KONUŞMA SIRASI DEVLETİ YÖNETENLERDE
POLONEZ İŞÇİLERİ KEFENLERİ GİYDİ VE SUSTU: ŞİMDİ KONUŞMA SIRASI DEVLETİ YÖNETENLERDE

Anayasal haklarını kullandıkları için işten atıldılar. Beş aydır boyun eğmeden mücadele ettiler. Ne Bakanlık ne Ürdünlü işveren haklarını verdi. ‘Cumhurbaşkanı’na gideceğiz!’ dediklerinde Çatalca’ya hapsedildiler.