Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
08 Aralık 2011
‘MEVCUT YÖNETİM İKTİDARI CESARETLENDİRİYOR’

TÜRK-İŞ Genel Başkanlığına aday olan Petrol-İş Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın, mevcut yönetimin hak gasplarına sessiz kalan tutumunun AKP hükümetine cesaret verdiğini belirterek, delegelere bunun sorumluluğuyla hareket etme çağrısı yaptı.

‘MEVCUT YÖNETİM İKTİDARI CESARETLENDİRİYOR’

‘Hükümet yanlısı Türk-İş istemiyoruz’

İŞÇİLER BUGÜN BAŞLAYACAK OLAN TURK-IŞ KONGRESİNE TALEPLERİNİ İLETTİLER

       Türk-İş 21. Olağan Genel Kurulu bugün başlıyor, izmir’de Türk-İş‘e bağlı sendikaların örgütlü olduğu işyerlerindeki işçiler kongre delegelerine gazetemiz aracılığıyla taleplerini ilettiler.

       Türk-İş yönetiminin kongre ile birlikte değişmesini isteyen işçiler, hükümet yanlısı bir Türk-İş istemediklerini söylediler İşverenin değil, işçilerin haklarını koruyan bir sendika yönetimi istediklerini belirten işçiler, Sendikal Güç Birliğinden ise umutlu. Bir kısmı bu girişimden henüz haberdar olmasa da, Mustafa Öztaşkın’m başkan adaylığını açıkladığı Sendikal Güç Birliğinin kazansa da kazanmasa da, işyerlerinde mücadeleci bir sendikal anlayış için toplantılar yapıp, işçiyi bilgilendirmesini ve sonuç ne olursa olsun mücadeleye devam etmesini talep ediyor.

YÖNETİM YÜZÜNÜ İKTİDARA DÖNDÜ, GÜÇ BİRLİĞİ İSE İŞÇİYE

 

       Eta Pak Basın-İş İşyeri Baş Temsilcisi İlhan Karabağ, mevcut Türk-İş yönetiminin AKP’nin etkisi altında olduğunu vurgulayarak, işçiler, kıdem tazminatı gibi pek çok kazanılmış hakkını kaybederken, Tük-İş yönetiminin yüzünü iktidara döndüğünü söyledi. Tük-İş’e bağlı sendikaların birleşerek oluşturduğu Sendikal Güç Birliğini yüzünü tabana döndüğü için desteklediklerini kaydeden Karabağ, Basın-İş’in de zaten merkezi olarak bu birliğin içinde olduğunu ifade etti. Bu olumlu girişimin yönetime gelemese bile mücadeleye devam etmesini isteyen Karabağ sözlerini, "Güç Birliğinin izmir’de yaptığı toplantıya bizim fabrikamızdan da işçiler katıldı. Zaten çay ve yemek aralarında da konuşuyoruz. Bütün işçiler şimdiki yönetimden şikayetçi" diyerek bitirdi.

EMEKÇİNİN YANINDA BİR TÜRK-İŞ İSTİYORUZ’

       Alliance One Tek Gıda-İş İşyeri Temsilcisi Filiz Ağca, işçisine sahip çıkan ve haklarını koruyan bir Türk-İş istediğini söyledi. Türk-İş‘in bağlı olduğu sendikaların tek başlarına mücadele ederek hakkını kazandığını belirten Ağca, "Türk-İş yönetiminin adam gibi adam olması lazım. Biz, hükümet yanlısı bir Türk-İş hiç istemiyoruz. Emekçinin yanında emeğe saygılı bir Türk-İş istiyoruz" dedi. Alliance One’da çalışan Fikret Göçer de, Türk-İş yönetiminin işverenden yana bir sendikacılık tutumu olduğunu ve yönetimin geçmiş 4 yılından memnun olmadığını söyledi. Başkan adayı olarak Mustafa Öztaşkın’m adını açıklayan Sendikal Güç Birliğinin ise, kazansa da kazanmasa da birçok şeyi değiştireceğine inandığını belirten Göçer, bu birliğin daha mücadeleci bir sendikacılık anlayışı olduğunu düşündüğünü vurguladı.

İŞÇİLERİN SESİNİ DUYURACAK BİR YÖNETİM İSTİYORLAR

       Aynı işyerinde çalışan Yaşar Günar da, geçmiş yönetimden rahatsız olan ve değişmesini isteyenlerden. Yeni oluşacak yönetimden neler beklediğini sorduğumuzda "Daha mücadeleci ve bizim sesimizi daha iyi duyuran bir yönetim olmasını istiyoruz. Yeni oluşan güç birliği kazanamasa bile, mutlaka bir şeyleri değiştirecektir Ancak, fabrikada çalışan işçilerin hepsi bundan haberdar değil. Çok tartışılmıyor, daha çok tartışılması gerekir" diye cevap verdi.

       "Nasıl bir Tük-İş?" sorusunu sorduğumuz bir başka Alliance One İşçisi Fatih Şahin ise, işçi haklarını savunan bir Tük-İş yönetimi istediğini ifade etti. Devletin koyduğu tütün kotasından dolayı mevsimlik çalıştıklarını, yılın geri kalan kısmında ise, ya işsiz olduklarını ya da başka iş aradıklarını belirten Şahin, Tük-İş yönetimden buna karşı mücadele etmesini istedi. Şahin, Sendikal Güç Birliği ile ilgili olarak da, "Sendikal Güç Birliğinin, tuttuğunu koparan, mücadeleci bir yönetim anlayışı benimsemesini istiyoruz" dedi.

KİMSE YÖNETİMDEN MEMNUN DEĞİL

       Engin Kulen de, işverenin yanında olmayan, işçilerin haklarını savunan bir Türk-İş yönetimi istediğini ifade etti. Türk-İş yönetiminden hiçbir arkadaşının memnun olmadığını söyleyen Kulen, "Ben, 11 senedir burada çalışıyorum. Yönetimin burada örgütlü olan Tekgıda-İş’e desteği olduğunu hiç görmedim. Yeni yönetimden, kazanılmış haklarımızın geri verilmesi için mücadele etmesini istiyoruz" dedi. Aynı işyerinde çalışan Muammer Çakır ise, sendikal güç birliği oluşumunu bizden öğrendiğini dile getirerek Tük-iş yönetiminin değişmesinin önemli olduğuna dikkat çekti. Çakır sözlerini, "Şu anki yönetimden hiç memnun değiliz. Eğer bu oluşum da şimdiki yönetimden daha iyiyse niye desteklemeyelim? Ama işçiye gelip hedeflerini ve programlarını anlatmaları, bizi aydınlatıp, ikna etmeleri lazım" diyerek bitirdi. 

SENDİKAL GUÇ BİRLİĞİNİN TURK-IŞ BAŞKANLIĞI İÇİN ADAY GÖSTERDİĞİ MUSTAFA OZTAŞKIN: ‘Mevcut Türk-İş yönetimi iktidarı cesaretlendiriyor’ 

       Sendikal Güç Birliği Platformunun Türk-İş Genel Başkanlığı için aday gösterdiği Mustafa Öztaşkın, bugün başlayan genel kurula ilişkin gazetemize değerlendirmelerde bulundu. Mevcut Türk-İş yönetiminin hak gaspları ve saldırılar karşısında, geçiştiren bir tutum izlediğine dikkat çeken Öztaşkın, bu yönetimin yeniden seçilmesinin AKP Hükümetine yeni saldırılar için cesaret vereceğini söyledi. Delegelere bunun sorumluluğuyla hareket etme çağrısı yapan Öztaşkın, "İnsanlar oy verirken bizi düşüncemizle, saçımızla bıyığımızla değil, sendikal anlayışımızla, sendikalarımızın bugüne kadar ne yaptığıyla değerlendirsinler" dedi. Öztaşkın, seçildikleri takdirde ilk işlerinin organize sanayi bölgelerinden başlayan bir örgütlenme kampanyası başlatmak ve birleşik emek mücadelesi için harekete geçmek olduğunu söyledi.

‘YÖNETİCİLER GENEL KURUL KARARINDAN HABERSİZ’

       Petrol-İş Genel Başkanı Öztaşkın, Türk-İş Genel Kurulunun kuralsız, esnek ve örgütsüz çalışmanın hızla yaygınlaştığı, hükümetin Ulusal İstihdam Stratejisinde yer alan yeni saldırıları hayata geçirmenin hazırlıklarını yaptığı bir dönemde toplandığını hatırlattı. Bütün bunlara karşı Türkiye’nin en büyük emek örgütü olan Türk-İş‘in sorumluluklarını yerini getirmesi gerektiğini vurgulayan Öztaşkın, saldırılara karşı tüm emek güçlerini etrafında birleştirecek bir mücadele programına ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Öztaşkın, Türk-İş‘in diğer yandan demokrasi, barış, anayasa, kadına yönelik şiddet ve deprem gibi toplumun karşılaştığı bütün sorunlarda duyarlı bir politika ortaya koyması gerektiğinin altını çizdi.

       Bu düşünceleri taşıyan sendikalar ve sendika yöneticileri olarak, Türk-İş‘in genel kuruldan sonraki en yetkili kurulu olan Başkanlar Kurulunda bu görüşlerini defalarca ifade ettiklerini anlatan Öztaşkın, "Genel Kurul kararları yönetim kurulunun da elini güçlendirecek kararlar. Şimdiki yönetim kurulu, bırakın uygulamayı, bu kararların varlığından bile habersiz. Bütün kamu kuruluşları özelleştiriliyor. Ortada Türk-İş yok. Emeklilik yaşı yükseltiliyor. Ortada Türkİş yok. Haklarımız elimizden almıyor, taşeron işçiliği yaygınlaşıyor. Bütün bunlar olurken sessiz bir Türkİş var. Bütün bu konularda tavır alan, bir mücadele programı oluşturup, gereğini yerine getiren bir TürkIş istiyoruz" diye konuştu.

‘GENEL KURULDAN BAŞARIYLA ÇIKACAĞIZ’

       AKP’nin emek karşıtı politikalarına karşı sessiz kalındığını, basın açıklamalarıyla geçiştirildiğini, hatta üstü örtülü destekler verildiğini belirten Öztaşkın, "Kendi örgütünüzün yetkili kurullarında alınması gereken kararlar alınamıyor, konması gereken tavırlar konamıyorsa, elbette ki bunları dile getiren insanlar bir gün ortaya çıkarlar ‘Siz yapmıyorsanız biz yapacağız’ derler. İşte Sendikal Güç Birliği Platformu bu ihtiyacın ürünüdür. İlkelerimizi, hedeflerimizi belirledik. Kısa vadeli hedeflerimiz arasında Türk-İş Genel Kurulu vardı. Biz de yönetime adayız. Alternatif olduğumuzu, bir güç olduğumuzu, değişim istediğimizi, artık bu gidişata dur diyeceğimizi bütün kamuoyuna ilan edeceğiz ve bu genel kuruldan da başarıyla çıkacağız" dedi.

SENDİKALAR ADİL TEMSİL EDİLMİYOR’

       Öztaşkın, Türk-İş‘in delegelik sistemini de eleştirdi. Tüzük gereği delege sayısının sendikaların iki genel kurul dönemi arasında yatırdığı aidatlara göre belirlendiğini belirten Öztaşkın, bazı sendikaların gerçek üyelerinin çok üzerinde bir oranda aidat yatırıp genel kurullarda daha fazla delegeyle temsil edildiklerini iddia etti.

       Tüzükte yer alan "fiilen aidat ödeyen üye" ifadesinin yönetim tarafından ödenen paraya göre yorumlandığını ifade eden Öztaşkın, "Yani parayı veren delegeyi alır. Bu yanlış. Biz yönetime geldiğimizde tüzüğün bu noktada değiştirilmesini, sendikaların bundan sonra gerçek üyeler üzerinden eşit ve adil temsilini sağlayacağız" dedi.

DELEGE LİSTELERİ GİZLENDİ

       Öztaşkın, Sendikal Güç Birliğini destekleyen Liman-İş’in delege sayısının bire düşürüldüğüne, Kıbrıs’tan Türk-Sen’in ise tüm delegeliklerinin düşürüldüğüne, ancak mevcut yönetimi destekleyen bazı sendikaların çek karşılığında genel kurulda temsil edildiklerine dikkat çekti. 

‘İŞÇİLİKTEN BAŞKANLIĞA SEÇİLDİM’

       Mustafa Öztaşkın, "Ben 17 yaşımda çalışma yaşamına girdim. 18 yaşımda örgütlenme nedeniyle işten atıldım. 19 yaşımda sendika temsilciliği yaptım. Küçük atölyelerden 5 bin kişilik fabrikalara kadar çeşitli işyerlerinde çalıştım.

       Temsilcilik, baş temsilcilik, şube yöneticiliği, genel başkanlık yaptım. Ben şube başkanlığını bıraktım, işe döndüm, işçiyken genel başkan seçildim. Biz kişi hareketi değiliz. Ama bu deneyimi Türk-İş‘e taşıyacağız. Delegeler bu genel kurulda tarihi bir sorumluluk taşımaktadır. Lütfen kişilere değil, Güç Birliğinin anlayışına oy versinler" dedi.

       Çimse-İş gibi bazı sendikalarda delegelerin kim olacağı konusunda tartışma yaşandığını, bir işçinin delegelerinin ancak seçim kurulu kararıyla geri iade edildiğini hatırlatan Öztaşkın, "Bunlar hoş şeyler değil. Türk-İş‘in kongresinin demokratik bir kongre olması lazım. Eşitler arası bir yarış olması lazım. Yönetimde olanların kendilerinin lehine uygulamalardan kaçınması lazım. Delegelerin listeleri bile ancak biz ilçe seçim kuruluna başvuru yaptıktan sonra ilan edildi" diye konuştu.

‘KONGRE TARAFLI BİR YERDE YAPILIYOR’

       Kongrenin Türk-İş Genel SEKRETERİ Pevrul Kavlak’m genel başkanı olduğu Türk Metal Sendikasına ait Büyük Anadolu Otelinde yapılmasını da eleştiren Öztaşkın, seçimlerin taraflı bir yerde yapılmasını eleştirdi. Otelin şehir dışında olmasını da eleştiren Öztaşkın, "Bu genel kurul aslında işçiden tamamen kaçırılmaya çalışıldı. Giriş-çıkışlar kontrol altına alınmaya çalışıldı. Oysa konfederasyonların genel kurullarının işçilere sonuna kadar açılması lazım. Genel kurulun işçilerle yapılması lazım. İşçilerin gelip kendi şubelerinde, bölgelerinde seçtikleri delegelerin burada nasıl bir tavır ortaya koyduklarını görmesi lazım. Böylelikle işçilerin delegeleri denetlemesini, kongreye müdahil olmasını, yönlendirmesini de engellemiş oluyorlar" diye konuştu.

DELEGELERE ÇAĞRI

       Öztaşkın, Türk-İş‘e kaybettiği itibarını yeniden kazandıracaklarını belirterek, "Biz 35 sendikanın, tüm Türk-İş üyelerinin adayıyız. Çünkü biz onların her türlü sorununa sahip çıkacağız. Artık güvenebilecekleri, sırtını dayayabilecekleri, sermayenin ve siyasi iktidarın saldırılarına karşı koyabilecekleri bir Türk-İş‘i yanlarında görecekler. Türk-İş‘in birlik beraberliğini sağlayacağız. Arkasından, bütün emek hareketinin birliğini sağlayan politikalara önderlik edeceğiz" dedi.

       Hükümetin Türk-İş Genel Kurulunu yakından takip ettiğini belirten Öztaşkın, mevcut yönetimin yeniden kazanması halinde, hükümetin de kıdem tazminatının gasbı başta olmak üzere, Ulusal İstihdam Stratejisinde yer alan yeni saldırı paketlerini gündeme getireceğini söyledi. Öztaşkın, "Eğer bu yönetim seçilirse, bunun anlamı ne yazık ki budur. Bu delegeler tarafından iyi değerlendirilmelidir, insanlar oy verirken bizi düşüncemizle, saçımızla bıyığımızla değil, sendikal anlayışımızla, sendikalarımızın bugüne kadar ne yaptığıyla değerlendirsinler. Biz kişi hareketi değiliz. Genel başkan adayımızı daha önce açıklayabilirdik. Ama açıklamadık. Çünkü kimin aday olacağını konuşmadık bile. Çünkü biz bir sendikal anlayışı temsil ediyoruz. Bizim anlayışımız, uzlaşmayı da maceracılığı da reddeden, ama mücadeleyi ana eksen olarak kabul eden bir anlayıştır" dedi.

SENDİKANIN SAĞCISI SOLCUSU OLMAZ’

       Güç Birliğinin çeşitli siyasi yaftalarla karalanmaya çalışıldığını belirten Öztaşkın, "Sendikanın sağcısı veya solcusu olmaz. Sendika yöneticisinin elbette siyasi düşünceleri olur. Ama sendika yöneticisinin siyasi düşünceleri o örgütün önüne geçmez. Yakınlığı veya uzaklığı o siyasi partinin emeğe olan yakınlığına bağlıdır. Elbette bize yakın olanlara biz de yakın oluruz. Ama bize uzak olanlara uzak oluruz. Biz üst kimliğimizi Türk-İş‘li olmak olarak tanımlayacağız. Ayrılıklar üzerine değil, birleştirme üzerine politika yapacağız" dedi.

‘EMEK ÖRGÜTLERİNİN BİRLİĞİNE ÖNCÜLÜK EDECEĞİZ’

       Yönetime seçildikleri takdirde, bölgelerde temsilciler meclisi ve Türkiye genelinde genel temsilciler meclisi oluşturacaklarını açıklayan Öztaşkın, "Büyük bir örgütlenme kampanyası yürüteceğiz. Organize sanayi bölgelerinde bürolar açacağız.

       Farklı işkollarındaki işyerlerinin örgütlenmesinde Türk-İş koordinasyonu sağlayacak. Alışılanları görmeyeceğiz, ezberi bozacağız. Üyelerimizin sınıf bilinçlerini geliştirmek, bütün meselelere sınıfsal açıdan bakmalarını sağlamak için bir eğitim kampanyası yürüteceğiz" diyerek gelecek döneme ilişkin hedeflerini anlattı.

       Öztaşkın, bölünmüş, parçalanmış yapıya son vereceklerini, önce işçi konfederasyonlarının, sonra da tüm emek örgütlerinin birlikte hareket edebileceği tek bir merkez için öncülük yapacaklarını söyledi.

Mevcut yönetimi desteklemeyin’ çağrısı

       İstanbul Tersane Komutanlığında çalışan işçiler, Türk-İş‘in mevcut sendikal anlayışından kimsenin umutlu olmadığını bu nedenle anlayışın değişmesi gerektiğini söylediler.

       4 yıldır Türk-İş yönetiminin hiçbir şey yapmadığına dikkat çeken işçiler, değişim içinde tabanda birlikler oluşturmak gerektiğini kaydettiler. Mevcut sendikal anlayışı eleştiren işçilerin dışlandığına dikkat çeken işçiler, kendi sendika merkezlerinden de umutlu olmadıklarını söylediler. Başta Harb-İş merkezi olmak üzere sendikaların sorunlar karşısında mücadele etmesini isteyen işçiler, kendi sendikalarının delgelerine "Mevcut Türk-İş yönetimini desteklemeyin" çağrısı yaptılar Mevcut yönetimin desteklenmemesinin için imza kampanyası başlatan işçiler, topladıkları imzaları Harb-İş genel merkezine gönderecekler. İşçilerin imza metninde ise şu ifadeler yer aldı; "Biz aşağıda imzası olan işçiler olarak geçmiş dönemde başarısız ve teslimiyetçi bir tavır sergileyen bu yönetimin desteklenmemesi ve mücadeleden yana anlayışların yönetime getirilmesini Türk Harb-İş Sendikası Merkez Yönetiminden ve Türk-İş Üst Kurul Delegelerinden talep ediyoruz."

DİĞER HABERLER
ENFLASYONUN KALELERİ: ARJANTİN VE TÜRKİYE
ENFLASYONUN KALELERİ: ARJANTİN VE TÜRKİYE

Son zamanlarda piyasacı ekonomi yorumcuları büyük bir sitayişle Arjantin programından söz ediyor, mart ayında bütçe fazlası verilmesini Türkiye’ye örnek gösteriyor. O nedenle her iki ülkeyi benzerlikleriyle ve farklılıklarıyla karşılaştırmakta yarar bulunuyor.

MERKEZ’DEN ASGARİ ÜCRETLİYE SEFALET ÇIKTI
MERKEZ’DEN ASGARİ ÜCRETLİYE SEFALET ÇIKTI

Merkez Bankası ilk 6 ayda enflasyonun yüzde 25.46’ya çıkacağını rapor etti. İkinci yarıda zam verilmezse milyonlarca asgari ücretlinin alım gücü 13.552 liraya düşecek.

140 LİRAYA FABRİKADAN ÇIKAN TAVUK KANADI, MARKETTE 286 LİRA OLUYOR, BİZİM SUÇUMUZ NE?
140 LİRAYA FABRİKADAN ÇIKAN TAVUK KANADI, MARKETTE 286 LİRA OLUYOR, BİZİM SUÇUMUZ NE?

Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, Ticaret Bakanlığı’nın 1 Mayıs-31 Aralık 2024 döneminde bütün ve parça dahil tavuk dış satımını “ihracatı kayda bağlı mallar” listesine alması üzerine sektör temsilcileriyle bir fiyat takibi deneyi yaptı.

SİVİL İNİSİYATİF BEŞLİ GİRİŞİMDEN YEDİLİ GİRİŞİME
SİVİL İNİSİYATİF BEŞLİ GİRİŞİMDEN YEDİLİ GİRİŞİME

Türkiye toplumsal tarihinde farklı toplumsal sınıfları temsil eden örgütlerin ilk önemli ve sürekli işbirliği, Beşli Girişim veya Sivil İnisiyatif olarak bilinen ve Türk-İş, DİSK, TESK, TİSK ve TOBB’un oluşturduğu yapıydı.