Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
10 Şubat 2012
MESELENİN ÇEKİRDEĞİ EMEĞİN TEVEKKÜLÜ

Bir işçi… Fazla mesai yapıyor, ay başında maaşı eline sayılırken o fazladan saatlerin adı anılmıyor. Bir diğeri, Arkadaşım, patron kötü niyetliyse onun cezasını Allah verir zaten. İşinize bakın diyor. Haramın, kul hakkı yememenin sigortasına, inanç giriyor işin içine. Allah kimini zenginlikle, kimini yoksullukla; kimini patronlukla, kimini isçilikle sınıyor. Buna inanıyor. Hazreti Eyüp sabrı diyor, Orası bizim çilemiz diyor.

MESELENİN ÇEKİRDEĞİ EMEĞİN TEVEKKÜLÜ

Bir işçi… Fazla mesai yapıyor, ay başında maaşı eline sayılırken o fazladan saatlerin adı anılmıyor. Bir başkasının iki ay maaş almadığı vaki; "Patronun eli dardadır" diye idare ediyor. Bir diğeri, "Arkadaşım, patron kötü niyetliyse onun cezasını Allah verir zaten. İşinize bakın" diyor. Haramın, kul hakkı yememenin sigortasına, inanç giriyor işin içine. Allah kimini zenginlikle, kimini yoksullukla; kimini patronlukla, kimini isçilikle sınıyor. Buna inanıyor. Hazreti Eyüp sabrı diyor, "Orası bizim çilemiz" diyor.
Başbakan’ın dindar gençlik yetiştirme ülküsünü bu kez sarih bir cümle içinde kullanması tartışılırken iki ay evvel İletişim Yayınları’ndan çıkan ‘Emeğin Tevekkülü’ adlı kitabı okuyordum. Şu anda Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Cografya Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nde doktora öğrencisi ve araştırma görevlisi olan Yasin Durak, hayatının bir bölümü geçtiğinden, kültürel havasına, suyuna aşina olduğu Konya’da işçi-işveren ilişkilerini dindarlık üzerinden incelemiş bu kitapta. Konya Organize Sanayi Bölgesi’nde, farklı ölçeklerde KOBİ’lerin sahipleriyle ve işçilerle görüşmüş. Dindar-muhafazakârlığın işçiler üzerindeki manipülasyonlarına bakmış.

Sabır, sınav, şükür
‘Emeğin Tevekkülü’, 1970 sonrası kendini dünyanın o haline uyduran kapitalizmle, 1980 sonrası Türkiyesi’nin alternatif modernizm projesinin kesiştiği noktayı tahlil eden bir kitap. Şimdi eldeki ‘dindar gençlik’ ipini geri sarmaya başladığımızda yumağın diğer ucundaki Özal’ı hatırlatıyor Durak; Özal’ın ‘bir elinde Kuran, bir elinde bilgisayar’ olan gençlik tahayyülünü…
‘Yeşil sermaye’, ‘Anadolu kaplanları’ daha evvel farklı akademik çalışmaların konusu oldu. ‘Emeğin Tevekkülü’, teşvik edilen KOBİ modeli üzerine yoğunlaşmasıyla önemli, emek ilişkilerinde dinin kültürel hegemonyasına bakması açısından zihin açıcı. İşçilerle işyeri dışında, işveren gözetimi altında olmadan yapılan görüşmeler çok çarpıcı.
Nedir bu kültürel hegemonya, neye yol açıyor? Öncelikle işçide işverenle kader birliği kurduğu tahayyülüne neden oluyor. İşveren hayatta ‘kazanç peşinde’ koşmasını çoğunlukla dini, milli temellere oturtuyor. İşçi açısından da her tür eşitsiz ilişki din ortak paydasında meşrulaşıyor, hatta gönüllü olarak örtbas ediliyor. Sonuçta Allah kimini patronlukla, kimini işçilikle sınıyor işte. Sabır, sınav, şükür, tevekkül, kader.., İlişki bunlar üzerinden şekilleniyor.
Sendikanın sadece madenciler için olduğunu sanan var. Zaten işçi örgütlenmelerine dair fikir sorulduğunda, ekseriyetle ‘Önüme bakar, işimi yaparım’la özetlenebilecek karşılıklar alınmış. Görüşmelere zamansal olarak denk gelen Tekel işçilerinin direnişini, içinden PKK, ‘yan gelip yatmalar’ geçen cümlelerle açıklıyorlar. Kamu iktisadi teşekküllerinde ‘yan gelip yatan’ işçilere dair büyük bir uzlaşma söz konusu. Haliyle özelleştirme, haksız kazanç sağladığını düşündükleri o işçileri temizlediği için faydalı. Böyle düşünüyorlar, bu kadar öfkeliler.

Namaz izninde sigara
Bu hegemonyanın çatladığı noktalar da dinle emek işlerinin karışmasından çıkıyor aslında. İşe alımlarda Konyalılıktan İslam paydasına uzanan iltimas noktalarının suiistimale dönüşünden şikâyet eden işverenler var. Namaz izni vermeyen işverenden şikâyetçi işçi, namaz izninin sigara molası olarak kullanılmasından şikâyetçi patron…
Peki, İslam üzerinden bir ‘sınıf bilinci’ oluşabilir mi? Durak, geçen ay Mesele dergisine verdiği söyleşide Ali Şeriati’nin, Roger Garaudy’nin, Mahmud Taha’nın, bugün İhsan Eliaçık’in adını anıyor. Ama dikey dayatmalara karşı da bir uyarıda bulunuyor. Kısa kesmek mecburiyetinde kaldığım uzun bir tartışma… Şurası kesin: Neo-liberal projeyi alternatifsiz olarak cebinde getiren AK Parti’nin dindar gençliğe, dindar-muhafazakâr burjuvazinin de ’emeğin tevekkülüne’ ihtiyacı var.
 

DİĞER HABERLER
TÜİK DUYURDU: ÜLKEDE SORUN YOK
TÜİK DUYURDU: ÜLKEDE SORUN YOK

Yoksulluk azaldı, işsizlik düştü, istihdam artıyor. TÜİK’in çektiği fotoğrafa göre ülke Norveç ile Almanya arasında bir yerde yer alıyor. Üstelik TÜİK bu tabloyu sanayi üretiminde yaşanan rekor düşüşe, durdurulamayan enflasyona rağmen kamuoyuyla paylaşıyor.

2.2 MİLYON KİŞİ DAHA İŞİNİ KAYBETTİ
2.2 MİLYON KİŞİ DAHA İŞİNİ KAYBETTİ

Üretimdeki yavaşlama ile iş bulma umudunu yitirenlerin sayısı artarken bir yılda 2.2 milyon kişi işsiz kaldı. Dar tanımlı verilerdeki düşüşe rağmen gerçek işsizlik hızlandı.

TEŞKİLATIMIZA ÜÇ YENİ ŞUBE DAHA KATILDI
TEŞKİLATIMIZA ÜÇ YENİ ŞUBE DAHA KATILDI

Sendikamız başarılı toplu iş sözleşmeleri ve örgütlü mücadelesi ile günden güne üye sayısını artırırken teşkilat yapısını da güçlendirmeye devam ediyor.

ÜCRET VE MAAŞLARDA HÜLLE
ÜCRET VE MAAŞLARDA HÜLLE

Asgari ücretin ve memur maaşlarının enflasyona göre düzeltilmesinde, TÜİK verileri kullanılarak hülle yapılıyor. Ayrıca da her sene ücret ve maaş artışları hükûmet şovuna dönüşüyor.