Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
24 Mayıs 2012
MEDYATİK GERÇEK

Toplumları güdülemede günümüzde silahtan daha etkili güç haline gelmiş medya gücünün kolumsuz kullanılmasında varılan boyutları, ´ölçünün endazesinin kaçmış olması hallerini, uluslararası gazetecilik örgütleri çok çarpıcı örneklerle, vurgulamalarla anlatabilmek için çırpınıp durmaktalar.

MEDYATİK GERÇEK

Toplumları güdülemede günümüzde silahtan daha etkili güç haline gelmiş medya gücünün kolumsuz kullanılmasında varılan boyutları, ‘ölçünün endazesinin kaçmış olması hallerini, uluslararası gazetecilik örgütleri çok çarpıcı örneklerle, vurgulamalarla anlatabilmek için çırpınıp durmaktalar. Medyatik güdüleme gücü, insanların haklarını kullanabilmesiyle ters orantılı işliyor. Türkiye’nin sandık demokrasisinde kusursuz, ekonomik gelişmişlikte parlak görüntüsüne karşın, gerçek demokrasi, insan hakları, hukuk devleti, sosyal haklar, yaşam haklarının her alanında, gelişmişlik özümlemelerinde en gerilerde olması gerçeği işte bu çelişki ile ancak açıklanabiliyor.

Uzatmadan bir kez daha gazetemizden arkadaşımız Balbay simge, Silivri tutuklularını duruşmada olsun görmek üzere önceki gün yargılamaya izliyordum ki bir kez daha tanık olduğum gerçekler ile medyada habercilik adına yaratılan tersine gerçeklik karşısında hâlâ şaşırabildiğime şaştım. Siz de çok bilinçli, kararlı satır aralarından gerçekleri öğrenebilmek adına sorgulama yapamadan genel haber ve yorumlar paketine kulak kabarttıysanız, bilinç altınıza kazınan tablo, Başbakan Ecevit’e hastalığı sırasında Haberal’ın kendisi olmasa da tedavinin uygulandığı hastanesinde, görevinden uzaklaştırma amaçlı bir şeyler yapıldığı olasılığı üzerinedir.

İtiraf ediyorum o tarihlerde TGS, gazetecilerin iş güvencesi hakları adına sürekli Ankara’da, Meclis’te, siyasi çevrelerde dolanırken en çok gazeteci arkadaşlarımdan bu türden yazılmış senaryolar, duyumlar bile almıştım. Ecevit’in ABD’nin Irak işgaline karşı durduğu için başta, pek çok nedenle iktidar erkinden uzaklaştırılmak istendiği tartışılmazdı. Derviş önderliğinde alternatif sosyal demokrat parti üretme senaryoları bir örnek. Refah içinden gökten zembille inercesine AKP’nin kuruluş senaryolarına da aynı eksende ayrıntılı tanıklık ettik. Sonrası malum ekonomik krizin vurduğu üç koalisyon ortağı partinin seçim hezimeti, AKP’nin, Erdoğan’ın daha yasaklı iken parlayan iktidar yıldızı…

Buradan Ecevit’in Ergenekon senaryolu, ilaçla hasta yapıldığı, uyutulduğu imajı, yargılama, iddianame, suçlama konusu yapılabilmesi, çok çok başka trajik, bir o kadar kirli oyun. Malum tanığın dünya çapında bilim insanını zan altında bırakan, duyumlar, yorumlar ekseninde kalan şüpheleri, suçlamaları medyanın ana haberlerinde. Şans bu ya… Ben de savunma avukatlarının soru sorma sürecini izliyorum. Belge, somut bilgiye dayalı tek bir bilgi yok. Dahası sadece Başkent değil, daha sonraki GATA raporları, evde güvenilir doktorlar eliyle yapılmış tedavilerde en küçük bir çelişki yok. Özetle Ecevit ileri bir Parkinson hastalığı yanında, yaşlılık, kemik yapısı bağlantılı kırılmalar yaşıyor. Evde de birkaç kez düşüyor.

Babamdan biliyorum, belde, omurilik üzerinde kendiliğinden oluşan kırık öylesine acı veriyordu ki bir onkolog dostumun tavsiyesi ile ek olarak morfin bandı kullanmak zorunda kalmıştık. Tabii sürekli uyuyordu. Sonra doktora danışarak banttan kurtulduk. Onların halkın anlayacağı dille anlattıklarına göre doğal ameliyat denilen olay yaşanıyor, kırık yeri oturmuş tablo aynen kalarak hücrelerin sarması ile onarılıyor, acı hafifliyordu. Babam da aylar sonrasından bugüne uyutulmadan, korse ile yaşamını sürdürebiliyor, yürüyebiliyor. Şimdi bu türden, daha ağır bir tabloda, Ecevit’e Başkent hastanesinde yapılmış tedavi, kanıtsız, nasıl suçlama konusu yapılabilir? Izansız, insafsız bir biçimde, mahkemeye de sunulan tüm bilimsel bulgular aksini ortaya koyarken kamuoyu önünde, medyatik güdüleme ile "Haberal, Ergenekon suçlusu, gizli terör örgütü üyesi olarak Ecevit’i iktidardan uzaklaştırmıştı" imajı verilerek toplum karşısında suçlu gösterilebilir?

Duruşmada söz alan Haberal’ın avukatları, tanığa somut belge sunması istemini içeren sorular yöneltiyor. Yanıt alamayınca da benzer amaçlı sorular yöneltiyorlar. Yargıç benzer sorular sorulmasına izin vermiyor ancak avukatların tanığın ya yanıt vermek ya da tanıklıktan vazgeçmek durumunda olduğu uyarılarına, "Bunları savunmanızda söylersiniz" diyerek işlem yapmıyorlar.

Biraz olsun insan hakları, demokrasi, hukuk devleti düzeni duyarlılığı olanlara, gidip Silivri’de duruşma izlemeleri uyarım, çağrımı bıkmadan usanmadan yinelemek istiyorum. Anlatarak anlaşılmıyor. Madyeda her şey tersyüz edilip yandaş ağırlıklı medyanın özel gerçekleri "medyatik gerçeklikler" yaratılıyor. Türkiye fena halde hukuk devleti düzeni kriterlerini yitiriyor.

DİĞER HABERLER
ATASU’DA(ELMACIK SU) TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ İMZALANDI
ATASU’DA(ELMACIK SU) TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ İMZALANDI

Sendikamız ile Atasu ve Su Ürünleri Gıda (Elmacık Su) arasında aralık ayında başlayan yeni dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlandı.

1999-2002 DÖNEMİNDE İŞVEREN SENDİKACILIĞI VE TİSK
1999-2002 DÖNEMİNDE İŞVEREN SENDİKACILIĞI VE TİSK

TEKGIDA-İŞ SENDİKA AKADEMİSİ 1999-2002 döneminde Türkiye’yi Bülent Ecevit’in başbakanlığında 56. ve 57. Cumhuriyet Hükümetleri yönetti. Bu yıllar çalışma yaşamı ve TİSK’in tarihinde önemli bir yer tutmaktadır. Bülent Ecevit’in başbakanlığındaki 56. Cumhuriyet Hükümeti (IV.Ecevit Hükümeti) 11.1.1999-28.5.1999 döneminde görev yaptı. 18 Nisan 1999 tarihinde gerçekleştirilen milletvekili seçimlerinde DSP oyların yüzde 22,2’sini (136 milletvekili) alarak en büyük parti […]

KADIN SİGORTALIDA 3 DOĞUMA KADAR ‘BORÇLANMA’ OLUR
KADIN SİGORTALIDA 3 DOĞUMA KADAR ‘BORÇLANMA’ OLUR

Emekli olmak için temelde yaş, sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısı şartlarını sağlamak gerekiyor. Bir kişinin emekli olabilmesi için sigortalılık süresi, prim gün sayısı ve yaş şartının sağlanması gerekiyor.

ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN
ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN

Emeğin en kutsalıdır Anne Emeği. Canından can veren, karşılıksız ve ödenmez emeğin sahibi, sadece doğuran değil, büyüten, koruyup kollayan tüm kadınların Anneler Günü kutlu olsun. Hakkınız ödenmez.