MAKAS KAPANIRSA ENFLASYON DÜŞER
Ekonomi Profesörü Aziz Konukman, üreticinin eline geçen fiyatla tüketiciye giden fiyat arasında büyük uçurumlar olduğunu belirtti. Konukman, gıda enflasyonunun düşmesi için tarla ile market arasındaki makasın kapanması gerektiğini vurguladı.
Ekonomi Profesörü Aziz Konukman, üreticinin eline geçen fiyatla tüketiciye giden fiyat arasında büyük uçurumlar olduğunu belirtti. Konukman, gıda enflasyonunun düşmesi için tarla ile market arasındaki makasın kapanması gerektiğini vurguladı.
Gıda enflasyonunun yüksek seyri hükümeti tedbir almaya götürdü. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, gıda enflasyonunu düşürmek amacıyla işlenmemiş gıda ürünlerine yönelik iç piyasada arz sürekliliğim gözeten dış ticaret tedbirleri alacaklarını belirtti. Prof. Dr. Aziz Konukman hükümetin almaya hazırlandığı tedbirleri değerlendirdi. Gıdanın uzun bir süredir enflasyonu etkilediğini kaydeden Konukman, "Üstelik gıdanın payını da düşürdüler. Buna rağmen yükseliyor. Hatta gıda payını düşürmeden önce bir gıda komitesi oluşturulmuştu ve bir sürü tedbirler alıyordu. Fakat hiçbir sonuç alınamıyor. Niye? Çünkü şu sorun çözülemiyor: Tarladaki fiyatla yani üreticinin eline geçen fiyatla tüketiciye giden fiyat arasında büyük uçurumlar var. Yani aracıların her seferinde fiyatı yükselterek bir sonraki zincire bıraktığı bir fiyatlama süreci. Şimdi buna müdahale etmeden bu süreci durdurabilmek mümkün değil. Üretici ile tüketici arasında hem üreticinin hem de tüketicinin kazandığı bir süreç oluşturulmazsa çok uğraşırız" dedi.
Zam şampiyonu domates fiyatlarına değinen Konukman, ‘"Domates fiyattan yükseldi" diyorsunuz. İyi de bundan çiftçi mi kazanıyor? Değil. Kaldı ki ‘Rusya’yla domateste anlaşamadık’ diyorlar. Peki anlaşsalardı ne olacaktı? Fiyatlar 20 lira olacaktı. O anlaşma yapılsaydı manavlarda fiyat iki misli olacaktı" ifadelerini kullandı.
‘NE OLDU DA GIDANIN PAYI DÜŞTÜ?’
Enflasyon sepetinde gıdanın payının düşürüldüğünü hatırlatan Konukman, "Bir de şöyle bir şey var: ‘İnsanların geliri arttıkça gıdanın payı düşer.’ Hakikaten insanların geliri arttıkça ikincil ihtiyaçları ön plana çıkar. Türkiye’de ne oldu? İnsanların ikincil ihtiyaçlanna dönük tüketim kalıpları değişti de mi TÜİK gıdanın payını düşürmek zorunda kaldı. Onu bir sorgulamak lazım" diye konuştu.
‘FARKLI GELİR KESİMLERİNİN ENFLASYONU AÇIKLANMALI’
TÜİK’in ortalama bir sepet açıkladığını vurgulayan Konukman şöyle devam etti:
"Toplumun farklı gelir kesimlerinin enflasyonunun TÜİK tarafından açıklanması lazım. Bizim 5 tane gelir grubu var. En zengin yüzde 20’si en fakir yüzde 20" si milli gelirden pay alıyor. Bunlann her birinin sepeti farklı. Oysa TÜİK ortalama bir sepet açıklıyor. En yoksul ins sanın sepeti içinde gıdanın payı en zenginin sepetindeki gıdanın payından düşük olacak. Adeta sepetin büyük bir ağırlığını gıda oluşturacak. Enflasyon gıda kaynaklı olduğuna göre şu sonuç çıkmaz mı? Düşük gelirlilerin enflasyonu daha yüksek. Bir kere TÜİK’in bunu bütün gelir grupları için açıklamasında yarar var. Bir de biliyorsunuz işçi sınıfının toplu sözleşme süreci var. Toplu sözleşmede tüm ülkenin enflasyonu dikkate alınıyor. Oysa bu işçiler için topluma açıklanandan farklı bir enflasyon sepeti açıklanmalı. Böylece işçilerin reel kayıpları daha düşük düzeyde kalır."