LÜLEBURGAZ MİTİNGİ VE FIRSATLAR
Sendikal Güç Birliği, 25 Şubat 2013 tarihinde Türk-lş yönetimine çağrı yaparak, Başkanlar Kurulunu acilen toplamasını istedi.
Sendikal Güç Birliği, 25 Şubat 2013 tarihinde Türk-lş yönetimine çağrı yaparak, Başkanlar Kurulunu acilen toplamasını istedi.
Çağrıda, "Türk-lş’in faaliyetlerini, neredeyse askıya aldığı, sessiz, hareketsiz ve tepkisiz olduğu, emek örgütü olarak kimliğine, niteliğine ve üstlendiği role uygun tutum sergilemediği, Yönetim Kurulu’nun bile iç çatışmalar yüzünden toplanamadığı, üyelerde ve toplumda Türk-lş’e yönelik umut ve beklentilerin tükenmekte olduğu" saptanıyor.
"Türk-lş’e en çok ihtiyaç duyulan dönemden geçildiği, taşeronlaşma ve güvencesizliğin çalışma yaşamının asli unsuru haline geldiği, kıdem tazminatının tasfiye edilmek istendiği, bölgesel asgari ücretin kapıda olduğu, sendikaların varlığını yitirmesi ve işçilerin toplu sözleşme hakkından yoksun hale gelme tehlikesinin kapıya dayandığı, Türk-lş’in duruma müdahale etmesi ve yol haritası çizmesinin ertelenemez bir zorunluluk olduğu" saptaması yapılıyor.
Sendikal Güç Birliği çağnya yanıt alamayınca, 23 Mart’ta Lüleburgaz’da, "Kuralsız güvencesiz çalışmaya hayır! Taşeron işçiliğe son!" adıyla miting karan aldı. Miting çağnsı şöyle; "a- Çalışanlann sorunlannın daha da ağırlaştığı, sendikal hak ihlallerinin daha da büyüdüğü dönemdeyiz. b- AKP iktidara geldiğinden bu yana, emeğin haklannı ortadan kaldırmaya ve budamaya çalışmaktadır.
Şimdi de yeni hak gasplanna hazırlanıyor. Taşeron sistemini tüm sektörlere ve tüm işyerlerine yaymak, bölgesel asgari ücret getirmek, kıdem tazminatını tasfiye etmek, sendikal örgütlenmeyi daha da zorlaştırmak ve sendikal güvenceleri daraltmak istiyor. c- AKP iktidarı ve sermaye, cesareti büyük ölçüde emek örgütlerinin sessizliğinden alıyorlar. d- Sendikal Güç Birliği Platformu olarak, sessizliği bozacağız ve meydanları dolduracağız.
Bu iktidara ve onun uygulamalarına karşı öfkesini, tepkisini, itirazını dile getirmek isteyen herkesle birlikte olmak istiyoruz." Çağn ve tespitler yerinde. Ve miting, tarihi fırsatlann eşiğinde yapılıyor. 27 Ocak Zonguldak mitinginde, fırsatlann bir kısmı görüldü, görevler ortaya çıktı.
Görülen ve ortaya çıkanlar şunlardı: – Sorunlar ancak, büyük kuvvetler seferber edilerek alt edilebilir. – İşçi sınıfı mücadele için hazırdır. – Bir sendikanın çağnsı bile, neredeyse bütün sendikalann harekete geçmesi için yeterli olabilmekte. – Türk-lş’in suskunluğu ve parçalı görünüşüne olan tepki, bütün işçileri ve neredeyse bütün sendikacıları kapsayacak düzeye ulaşmıştır. – Sendikal hareket, birleştiricilik, önderlik ve cesaret aramaktadır. Lüleburgaz mitingi, işte bu tarihi fırsatlann ve görevlerin eşiğindedir. Bu nedenle,
1- Mitingi taşeron sistemiyle sınırlamak, Türk-lş’e yapılan çağndaki diğer acil sorunlan önemsememek anlamına gelecek, sınıfın birleşilmesi mümkün ve gerekli olan geniş kesimlerini hesaba katmamak olacaktır.
2- Türk-lş’in suskunluğu ve suskunluğa tepki doruğa ulaşmışken 10 sendikayla yetinmek, Türk-lş’e bağlı sendikalann büyük kısmını, mücadele ekseninde birleştirme fırsatını değerlendirmemek olacaktır.
3- Türk-lş’e bağlı sendikalan mücadelede birleştirmek, Olağanüstü Genel Kurula giden sürece de zincirleme etkiler yapacaktır.
4- 23 Mart mitingi, sadece Türk-lş’e bağlı sendikaların değil, işçi sınıfının ortak mitingi olabilir, olmalıdır da. Memurlann 657 sayılı yasa değişikliği ile TMMOB’un mesleki yetki sorunu da kucaklanabilir ve işçi sınıfını birleştiren yüz binlerin dev mitingi olabilir.
5- Trakya’da etkili bir miting, en azından Türk-Metal, Teksif, Yol-lş gibi, bölgedeki etkili sendikalan da katmakla sağlanabilir. Miting için açıklama yapılmış olmasına rağmen, bütün bu fırsatlar henüz kaçmış değildir ve kalan zaman yeterlidir. Başarılar diliyorum. 23 Mart’ta Lüleburgaz’da olalım.