Son dönemde artış gösteren işten çıkarmalar, ücretli yıllık izinlerin zorunlu olarak kullandırılması, çalışanların ücretsiz izne gönderilmesi ve bazı haklardan feragat ettirilmeye zorlanması, sendikaların sabrını taşırdı. Farklı işçi ve memur konfederasyonlarına bağlı sendikaların oluşturduğu Gebze Sendikalar Birliği’nin çağrısıyla yüzlerce işçi, önceki gün Kocaeli Gebze’de bulunan eski Öğretmenevi’nin önünde toplanarak Kent Meydanı’na yürüdü. Sendikalı oldukları için işten atılan Flormar işçileri yürüyüş kortejinin en önünde yer alırken Petrol-İş Genel Merkez yöneticileri de yürüyüşe katılanlar arasındaydı.
‘FEDAKARLIK BEKLEMEYİN’
Yürüyüşün ardından Kent Meydanı’nda açıklama yapan Petrol-İş Sendikası Gebze Şube Başkanı, Gebze Sendikalar Birliği Dönem Sözcüsü Süleyman Akyüz, sermayenin çıkarlarını düşünen politikalar ve sıcak paraya dayalı günü kurtaran önlemler nedeniyle ekonominin karaya oturduğunu söyledi. Akyüz, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Geçen yıllarda, ekonomide işler sermaye açısından iyi giderken cefayı emekçiler çekti. O dönemde reel ücretler geriledi, işsizlik ve sömürü arttı. Alımgücümüz düştü, işçilerin o dönemden alacağı birikti. Hal böyleyken, şimdi hiç kimse emekçilerden fedakarlık beklemesin! Krizin faturasının, işçilere kesilmesine asla izin vermeyeceğiz."
Yıllardır büyük kazançlar elde eden sermaye kesimi ve işverenlerin fedakarlık yapması gerektiğini vurgulayan Akyüz, şunları söyledi: "İş yerlerimizde baskılar arttı ve işverenler kriz bahanesiyle hak ve kazanımlarımıza göz dikti. İşten çıkarmalar, enflasyonun altında zam, ücretsiz izinler, ekonomik ve sosyal haklarımızın gasp edilmesi gündeme getirilmektedir."
Saldırılara karşı, işçinin örgütlenmekten ve örgütlülüğüne sahip çıkmaktan, sendikaların ise birlikte mücadele etmekten başka çaresi olmadığının altını çizen Akyüz, "Sınıf dayanışması güçlendirilmelidir" dedi. Açıklamanın ardından türküler eşliğinde halaylar çekildi.
Zam enflasyonu aşmalı
Süleyman Akyüz, krizin faturasının işçilere kesilmemesi için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
* Toplu işten çıkarmalar derhal yasaklanmalı, iş güvencesi koşulları tam olarak sağlanmalıdır.
* Asgari ücrete enflasyon kayıpları hemen uygulanmalı ve düzeltme yapılmalı, yılbaşında asgari ücret enflasyonun üzerinde bir oranda artırılarak insanca yaşanacak bir düzeye çıkarılmalıdır.
* Alımgücü düşen işçilerin eline geçen ücretin seviyesini yükseltecek vergi düzenlemeleri yapılmalıdır.
* İşçiden kesilen prim ve vergiler azaltılmalıdır. Dolaylı vergiler azaltılmalı ve vergi sisteminde adalet sağlanmalıdır.
‘ÖZELLEŞTİRME DURDURULMALI’
* Emekçi halkımızın tükettiği temel mal ve hizmetlerde, enerji ve ulaşımda fiyatlar kontrol altına alınmalı ve yapılan zamlar geri çekilmelidir.
* EĞİTİM ve sağlık gibi temel hizmetler tamamen ücretsiz hale getirilmelidir.
* Sendikal hak ve güvencelerin uygulanması ile örgütlenme hakkı garanti altına alınmalıdır.
* İşsizlik Sigortası Fonu üzerindeki yağma hesaplarına son verilmeli, kıdem tazminatımıza göz dikilmemelidir.
* Ekonomiyi tahakküm altına alan ve sömürüyü derinleştiren politikalara son verilmeli, emekten yana politikalar benimsenmeli, özelleştirme uygulamaları durdurulmalıdır.