Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
28 Temmuz 2010
KRİZDEN ÇIKIŞA ENGEL: GELİR UÇURUMU…

Düne kadar yere-göğe sığdırılamayan küreselleşme, dünyada hem bloklar, ülkeler, hem de ülke içi sınıflar arasında gelir bölüşümünü daha da bozdu.

KRİZDEN ÇIKIŞA ENGEL: GELİR UÇURUMU…

Düne kadar yere-göğe sığdırılamayan küreselleşme, dünyada hem bloklar, ülkeler, hem de ülke içi sınıflar arasında gelir bölüşümünü daha da bozdu. Yıkıcı rekabet, devletin ekonomiden uzaklaştırılması, sosyal devletin budanması, anti-sendikal düzen, artan işsizlik, bölüşümde emek, alt-orta sınıflar aleyhine sonuçlar yarattı. Bunu, OECDnin verilerinden de görebiliyoruz. Bölüşümde adaletsizliğin göstergesi olan gini oranının gelişmiş-gelişmekte olan tüm ülkelerde (birkaçı hariç) bozulduğu -0dan 1e doğru- hemen görülüyor. Gelir adaletsizliği liginde şampiyon Meksika, maalesef Türkiye izliyor. Aslında, Türkiyedeki gelir eşitsizliği, OECDye bildirilenden daha fazladır. Gelir adaletsizliğinin ölçümünde ne tür sağlıksız yöntemler izlendiğini bu sütunda birçok kez yazdım. Onca makyajlamalara rağmen, mızrak çuvala sığmıyor, bu haliyle bile utanç verici bir bölüşüm tablomuz var.

GELİR ADALETSİZLİĞİ LİGİ:

Küresel krizin merkezi ABDde de bölüşüm alarm verici. Keza Avrupa ülkelerinin çoğunda da küreselleşme bölüşümü iyileştirmedi, tersine bozdu.

Bölüşümün daha da adaletsizleşmesi sonucu, dünya ekonomisi eksik-tüketim illetine yakalandı. Bu hastalık, bugün krizden çıkışın da önünü tıkıyor. Çünkü dünya ekonomisinin kalıcı bir büyüme ivmesi yakalaması bu bölüşüm ilişkilerinin değişmesini, alt-orta sınıfların, harcanabilir gelirlere kavuşmasını, ücretlerin, talebin arttırılmasını gerektiriyor.

IMFnin önayak olduğu krizden çıkış için politika önerileri, tüketime gark olan, bunun için de dünyanın tasarruflarını tepe tepe kullanan ABDnin, artık tüketimini kısıp ihracata yönelmesini; diğer ülkelerin de pazarlarını ABDye açmasını içeriyor. Bunun için de cari fazlası olan Çine yükleniyorlar. Çinin parasını değerli hale getirerek ihracatçılıktan ithalatçılığa dönmesi öneriliyor. Unutulan şu: Çinde, ABDnin, Avrupanın mallarını tüketecek bir kitle var mı? Çin, halkının gelir düzeyini arttırıcı bir politikadan ziyade, ucuz emeğini kullanan bir sermaye birikimi modeli ile bugünkü yere geldi. Bunu bozmaya da hiç niyeti yok. Çinin, tasarruf yerine tüketime yönelerek, iç pazarını derinleştirerek, ithalatçı duruma gelerek Batıyı kuyudan çıkarma beklentisi, boş bir hayal.

ABDnin yeniden ihracatçı olması, dolayısıyla çarklarını çevirebilmesi, ancak Almanya, Japonya gibi, satın alma, tüketme gücüne sahip kitlesi olan ülkelerle mümkün olur. Ama onlar da, özellikle Almanya, kuyudaki ABDye ip sarkıtmaya pek niyetli değil. Tersine, mali disiplin ile maliyesini düzenleme, ihracat kapasitesini genişletme derdinde. Mesele de burada düğümleniyor işte.

***

Türkiyenin de krizi daha küçük maliyetlerle geçiştirmesinde iç pazarı önemli rol oynayabilirdi. Özellikle 2000li yıllardaki üretim kapasitesini ABye dönük ihracatüstüne bina eden Türkiye, ABdeki daralma ile birlikte alternatif dış pazarlar bulmakta güçlük çekiyor. Ya iç pazar? İşte orada da dünyanın en eşitsiz gelir bölüşümü ayıbı ayağa dolanıyor. Türkiye gelirinin yarısını, yüzde 20lik nüfus kullanırken diğer yarısı yüzde 80e kalıyor. Bu, 72.5 milyon nüfusun dörtte üçünden fazlasının, mutfak-barınma ihtiyaçları dışında harcayacak pek gelirinin olmaması demek. Ev, otomobil, beyaz eşya vb. nüfusun çoğunluğu için ya alınamaz ya da kolayca yenilenemez harcamalar.

Bölüşümde adaletsizlik, sistemin ayağındaki pranga. Dünya ve Türkiye, krizden başını kaldırabilmek için geliri yeniden daha adil bölüştürmeye mahkûm. Ama bu kolay değil. Gelir piramidinin tepesini işgal eden, benden sonrası tufan diyen oligarşiye rağmen, mücadele etmeden bölüşümü iyileştirmek mümkün değil. Mutlu azınlık, kendi sistemlerinin uzun vadede ömrünü uzatacak böyle reformlara bile tahammülsüz. Sınıf körlükleri, onlarla beraber tüm sistemi aşağı çekiyor

mustafasnmz@cumhuriyet.com.tr

1980’LERDEN 2000’LERE

(Gini Katsayısı)

 

Ülke 1980’lerin Ortaları 2000’lerin Ortaları

Meksika 0,45 0.47

Türkiye 0,43 0.43

ABD 0,34 0.38

İtalya 0,31 0.35

İngiltere 0,33 0.34

Kanada 0,29 0.32

Japonya 0,3 0.32

İspanya 0,37 0.32

G.Kore 0,31 0.31

Almanya 0,26 0.31

Fransa 0,31 0.28

Norveç 0,23 0.28

İsveç 0,2 0.23

Kaynak: OECD.Stat.Extracts

DİĞER HABERLER
ÇARESİZ KALAN EMEKLİ İŞE DÖNÜYOR
ÇARESİZ KALAN EMEKLİ İŞE DÖNÜYOR

Açlık sınırı altında aylıklarla yaşamaya mahkûm edilen emekliler, çalışma yaşamına geri dönmek zorunda kalıyor. Sosyal Güvenlik Destek Primi ödeyerek çalışan emekli sayısı son 4 yılda 1 milyon 125 bin 131 kişi arttı.

HALK BIKANA KADAR YÜKSEK FAİZE DEVAM
HALK BIKANA KADAR YÜKSEK FAİZE DEVAM

Politika faizini yüzde 50 seviyesinde sabit bırakan TCMB, liraya geçişi özendirmek için bankaları mevduat faizini artırmaya zorluyor. Bankalar mevduat faizini düşük, kredi faiz oranını ise daha yüksek hızda artırıyor.

İŞÇİYE İŞ SÖZLEŞMESİ VERİLMESİ ZORUNLUDUR
İŞÇİYE İŞ SÖZLEŞMESİ VERİLMESİ ZORUNLUDUR

5 yıldır özel bir iş yerinde çalışıyorum. Geçen hafta iş sözleşmesi verip imzalamamı istediler. Anlayabildiğim kadarıyla şartlar hep işverenin lehinde. Sözleşmeyi imzalamazsam ne olur, işveren işten çıkarabilir mi?

FAİZİ ARTIRMAK İYİ OLURDU DA, ANLAYIN İŞTE!
FAİZİ ARTIRMAK İYİ OLURDU DA, ANLAYIN İŞTE!

Bizler, yani kamuoyu, enflasyonda buzdağının su üstündeki kısmını görürüz. Merkez Bankası ise suyun altında kalan kısmı da görür, görmelidir, zaten gördüğünü de dile getiriyor.