KRİZ DÜNYA ÜLKELERİNİ SOSYAL PATLAMANIN EŞİĞİNE GETİRDİ
Bu kriz bitmez: Ernst & Young’a göre Avro bölgesindeki borç krizi yeni bir global finans krizini tetikleyecek. Dünya ekonomisi 2012 sonuna kadar yeniden resesyona girecek.
Bu kriz bitmez:
Ernst & Young’a göre Avro bölgesindeki borç krizi yeni bir global finans krizini tetikleyecek. Dünya ekonomisi 2012 sonuna kadar yeniden resesyona girecek.
İkinci resesyon:
Avrupa Komisyonu, Avro bölgesi ekonomisinin üç yıl içinde ikinci kez resesyona doğru gittiğini ve bölgenin borç kısırdöngüsünü hâlâ kıramadığını açıkladı.
Borç yükü artıyor:
The Associated Press’in araştırmasına göre ‘korkunç reçeteler’ uygulayan ülkelerin borç yükleri hızla yükseliyor, sosyal hareketlenmeler büyüyor.
Dünya şu sıralar Yunanistan’ın durumunun ne olacağına kilitlenirken ardı ardına açıklanan raporlar 2012’nin ekonomik açıdan hiç de kolay geçmeyeceğini gözler önüne seriyor. Birçok ülke sert tasarruf önlemleri uygularken bu önlemler sosyal patlamalara da davetiye çıkarıyor. Hükümetler özellikle tasarruflar için çalışanların ücretlerine göz dikerken gelişmiş ülkelerde bile işsizlik oranları hızla artıyor.
Ekonomistler, yüksek kamu borçları, yatırımcılar ve iş dünyasında güvenin azalması ve artan işsizliğin, küresel finans krizinden sonraki iki yıllık toparlanma dönemine son verdiğine işaret ederek Avro bölgesi ekonomisinin üç yıl içinde ikinci kez resesyona doğru gittiği konusunda uyardılar.
Çift dipli resesyon
Avrupa Komisyonu’nun mali işlerden sorumlu yetkilisi Olli Rehn, mali piyasalardaki iyileşme sinyallerine rağmen 2012’de Avro bölgesinde ekonominin yüzde 0.3 küçüleceğini açıkladı. Rehn, bunu istikrar işaretlerinin eşlik ettiği hafif bir resesyon olarak niteledi. Böylece ortak para birimi Avro’yu kullanan 17 ülke, son üç yılda ikinci kez resesyona girmiş olacak. Böylece ekonomi uzmanlarının “çift dipli resesyon” tahminleri gerçekleşmiş oluyor. Küresel gelirin beşte birini oluşturan 27 üyeli birliğin ise bu yıl “durağan” bir ekonomik performans göstermesi bekleniyor. Komisyon açıklamasında “tahvil borcu olan zayıf ülkeler, hassas mali piyasalar ve yavaşlayan bir reel ekonomi arasında birbirini besleyen negatif döngüler henüz kırılamadı” denildi.
Korumacılık tehlikesi
Ernst&Young’ın Globalleşme Raporu’na göre ise dünya ekonomisindeki zayıf büyümeye karşın globalleşme süreci devam etmekte, ancak korumacılık tehlikesi varlığını koruyor. İş dünyası ve hükümetler, globalleşmenin ekonomiye ve toplumsal hayata faydalarını öne çıkararak korumacılığa sığınmaktan kaçınmalı. Ernst & Young’ın 2012 tahminlerine göre, Avrupa’da ülke borcu krizi çözülse bile büyüme sabit kalacak. Üst düzey yöneticilerin yarıdan fazlası dünya ekonomisinin 2012 sonuna kadar yeniden resesyona gireceğini düşünüyor. Yaklaşık yüzde 90’ı da dünya ekonomisinin çift dipli bir resesyona sürüklenmesi halinde korumacı önlemlerin tırmandırılacağı görüşünü taşıyor.
Reçeteler fayda etmiyor
The Associated Press Global Economy Tracker’ın, 30 büyük ekonominin performansını araştırdığı araştırmaya göre “korkunç reçeteler” uygulayan ülkelerin borç yükleri hızla yükseliyor, sosyal hareketlenmeler büyüyor.
Araştırmada yüksek borcun daha sert tasarruf önlemlerine, sosyal hareketlenmelerin artmasına ve ekonomik sorunların derinleşmesine sebebiyet vereceğine vurgu yapıldı. Resesyonla birlikte ülkelerin bütçe sorunları artıyor, vergi gelirleri azalıyor, işsizlik parası ve diğer sosyal hizmetlere yapılan harcamaların yükseldiği görülüyor. Araştırmaya göre Avrupa’nın, tasarruf önlemlerine değil, ekonomik reformlara ihtiyacı bulunuyor.
Gelir dağılımı daha eşitsiz olacak
Yunan ekonomisi resesyondaki beşinci yılında yüzde 4.4 küçülürken İspanya ve İtalya’da küçülme yüzde 1 olarak öngörülüyor. Bu durum, AB ülkeleri arasındaki gelir dağılımının daha eşitsiz hale gelmesine yol açıyor. 2010’dan bu yana
AB’deki işsizlik artışının yüzde 95’inden Yunanistan, Portekiz ve İspanya sorumlu.
Öte yandan AB liderleri, gelecek hafta Brüksel’de toplanarak Avro bölgesi için hazırlanan kurtarma fonları havuzu için konan üst çıtayı yükseltip yükseltmemeyi tartışacak.