Zemheri ayları Türkiye için pahalılıkla geçti. Çarşı pazarda enflasyon yüzünden vatandaş kilo değil gram gram alış veriş yapar hale geldi. Hükümet İstanbul ve Ankara’da belediyeler aracılığıyla tanzim satış merkezleri kurarak zarar pahasına üretici fiyatlarıyla başa baş ürün satmaya başladı. Dün İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından açıklanan araştırmaya göre, bu yılın şubat ayında İstanbul’da perakende fiyatı en fazla artan harcama kalemi yüzde 30.98 ile kıvırcık salata oldu. Kıvırcık salatayı, yine gıda harcamaları yaş kuru sebze ve meyve grubunda yer alan yüzde 25.51 ile maydanoz, sağlık harcamaları grubundan yüzde 24.26 ile ilaçlar, gıda maddeleri grubundan yüzde 18.67 ile salatalık, yüzde 15.79 ile maç giriş bilet ücreti ve yüzde 15.54 ile mandalina izledi.
SORUN SADECE KUR DEĞİL
İTO’nun İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi’nde yer alan 242 ürünün 82’sinin perakende fiyatı artarken, 36 ürünün fiyatı düştü, 124 ürünün fiyatı ise değişmedi. İstanbul’da şubat ayında geçen yılın aynı ayına kıyasla perakende fiyatlar yüzde 18.37, toptan fiyatlar yüzde 23 arttı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), pzartesi günü şubat ayı enflasyon verisini açıklayacak. Foreks anketine göre şubat ayında enflasyonun aylık yüzde 0.51, yıllık yüzde 20.09 artması bekleniyor.
GCM Yatırım Ekonomisti Enver Erkan, araştırma departmanı olarak beklentinin aylık yüzde 0.60 ve yıllık da yüzde 20.2 olduğunu bildirdi. Erkan, "Mevcut verilerle enflasyonun derinine indiğimizde, sorun yaratan etkenlerin sadece kur artışından kaynaklı maliyet faktörleri olmadığı görülmektedir" dedi.
KUR VE PETROL ŞUBATI ETKİLEDİ
Türk-İş’in Ankara için gıda enflasyonunu şubat ayında yüzde bir olarak açıkladığını bildiren Enver Erkan, şu değerlendirmelerde bulundu: "TÜİK, metodoloji gereği elbette tanzim noktalarından fiyat almıyor. Ancak tanzimdeki düşük fiyatların piyasa koşullarına etkisi çerçevesinde sebze ve meyvede fiyatların geçici olarak düşmesi gözlenebilir. Ancak bu genele yayılacak bir durum teşkil edecek midir, soru işareti. En başında da gıdada maliyeti artıran unsurların üzerine gidilmeli: artan mazot, gübre, zirai ilaç, saklama, nakliye maliyetleri gibi… Bu alanda uzun dönemde yapısal reformların enflasyonun düşeceğine dair güveni de artırır. Kurdaki düşük oynaklık nedeniyle de Türk lirasındaki değer kaybı kaynaklı ilave bir maliyet baskısı görmüyoruz, bu bakımdan kur halen enflasyon için yardımcı bir unsur… Enerji enflasyonu tarafında da, şubat ayında artan petrol fiyatları ve akaryakıt fiyat artışlarının etkisi görülebilir. Yılın ikinci yarısında baz etkisi ve mevsimsel faktörleri olumlu görmekle beraber, Türk lirası tarafında enflasyona etkisi olacak bir şok meydana gelmezse enflasyonda düşüş trendinin hız kazanmasını ve yıl sonunda da enflasyonu yüzde 15-16 seviyelerine gerilemesini bekleriz."