KITLIK KAPIYI ÇALDI
Salgınla birlikte birçok ülkenin ürün stoklaması gıda fiyatlarını tırmandırdı. 18 yılda ekilebilir arazi 3.5 milyon hektar azalırken, ithal gıdadaki artış Türkiye’yi kıtlık kıskacına aldı.

Tarımsal üretimin dünya çapında artmasına rağmen, korona salgını dolayısıyla başta Çin olmak üzere bazı ülkelerin ürün stokuna gitmesi küresel gıda fiyatlarını bir ayda yüzde 4,3 artırdı. FAO gıda fiyat endeksi sadece ocak ayındaki 30 günde yüzde 4,3 oranında arttı. Gıda fiyatlarındaki artış 8 aydır aralıksız devam ediyor. Türkiye’de ise 18 yıldır uygulanan yanlış tarım politikasıyla hemen herşeyi ithal eder duruma gelimesin, girdi fiyatlarındaki artışla birlikte çiftçiyi 150 milyar liraya yakın borca baltanca ekilemeyen arazi de hızla arttı. Üretimdeki düşüş ve TL’nin dolar karşısındaki değer kaybı nedeniyle ithal gıda fiyatlarındaki tırmanış, Türkiye’yi kıskaca aldı. Türkiye’de ise bir yıllık gıda fiyatı artışı enflasyonu aştı yüzde 23’ü buldu. TÜİK verilerine göre 2002’de 41,1 milyon hektar olan ülkedeki toplam tarım arazisi büyüklüğü, 18 yılın sonunda 37,7 milyon hektara geriledi. Bu süreçte üretim yapılamayan toprak büyüklüğü yaklaşık 3,5 milyon hektar.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO). Ocak ayındaki fiyat artışı ise 2014 Temmuz ayından bu yana görülen en ciddi artış. FAO’nun hububat fiyat endeksi yine sadece ocak ayında yüzde 7,1’lik artış yaşadı. Son sekiz aydır artışta olan endeks esas olarak hurma, soya ve Ayçiçek yağı fiyat artışlarından kaynaklandı. FAO Şeker fiyat endeksi; Ocak ayında Aralık 2020’ye göre yüzde 8,1 yükseldi ve Mayıs 2017’den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Tarımda ithalatçı konuma gerileyen Türkiye, küresel gıda fiyatlarından çok daha fazla etkileniyor. FAO verilerine göre hububat fiyatlarının yukarı yönlü hareketinin en önemli nedeni Ayçiçeği fiyatlarındaki artış. Aynı dönemde Türkiye’de de dış ticarete bağımlı olarak ayçiçeği fiyatlarında artış yaşanıyor. Dolar’ın da Türk Lirası karşısında güçlendiği düşünülürse Türkiye, gıda sorununu katmerli yaşıyor.
Yine TÜİK verilerine göre 2002 yılında tarımda istihdam edilen kişi sayısı 8 milyon 709 bindi. Bu sayı 2020 yılı eylül ayı itibariyle yüzde 41’lik azalmayla 5 milyon 132 bine düştü. Üstelik aynı süreçte ülke nüfusu yaklaşık 20 milyon arttı.
2000 yılında yapılan genel nüfus sayımında köylerde 23 milyon 797 bin kişi yaşıyordu. Bu sayı 2012’de 17 milyon 178 bine geriledi. 12 yıl içinde en az 6 milyon kişi yüzyıllardır yaşadıkları topraklardan kente sürüldü. 2012’de çıkarılan yasayla köyler mahalle oldu. 2013’te köy nüfusu böylece 6 milyon 633 bine geriledi. 2019’da ise bu sayı 6 milyon 3 bine geriledi. Son 7 yılda da köylerin yüzde 10’u boşaltıldı.