Hükümet en kapsamlı saldırısına hazırlanıyor. Buna göre kıdem tazminatı düşürülerek fona devredilecek, bölgesel asgari ücret gelecek, kuralsız çalıştırma yaygınlaştırılacak.

   CUMA GÜNÜ EYLEM VAR

   Hükümet en kapsamlı saldırısına hazırlanıyor. Buna göre kıdem tazminatı düşürülerek fona devredilecek, bölgesel asgari ücret gelecek, kuralsız çalıştırma yaygınlaştırılacak.

   EN KAPSAMLI SALDIRI

   AKP Hükümetinin 2009 yılında gündeme getirdiği Ulusal İstihdam Stratejisi’nin ayrıntıları açığa çıktı. Buna göre kıdem tazminatı fona devredilecek. Her yıl için 1 aylık ücret tutarındaki tazminat, 20 yıl için 6 aylık ücret tutarına düşürülecek. 10 yıl doldurulmadan tazminat alınamayacak. Bölgesel asgari ücretle, farklı bölgelerde farklı ücret uygulaması hayata geçecek. Deneme süresi 4 aya çıkarılacak, esnek çalışma yaygınlaştırılacak.

   KAYNAK SERMAYEYE AKACAK

   YRD. Doç. Özgür Müftüoğlu, kıdem tazminatında yapılan değişikliklerle, tazminatın iş güvencesi özelliğinin ortadan kaldırılacağını, fon uygulamasıyla da kaynağın sermayeye aktarılacağını bildirdi. Bölgesel asgari ücretle ülke genelinde ücretleri düşüreceğini ifade eden Müftüoğlu, esnek çalışmanın işçiler için kuralsız ve güvencesiz çalışma, düşük ücret, örgütsüzlük ve daha fazla iş kazası anlamına geldiğini ifade etti.

   HÜKÜMETİN bu saldırılarına karşı ilk eylem İstanbul’da yapılacak. Belediye-İş İstanbul şubeleri başta kıdem tazminatı olmak üzere hak gasplarına karşı cuma günü saat 19.00’da Galatasaray Lisesi önünde toplanarak yürüyüş düzenleyeceklerini bildirdiler. Şubeler tüm sendikaları ve emekten yana kesimleri yürüyüşe çağırdılar. Sendika merkezleri de yaptıkları açıklamayla saldırıya karşı mücadele kararlılığını dile getirdiler.

   AKP HÜKÜMETİNİN GİZLEDİĞİ ULUSAL İSTİHDAM STRATEJISI’NIN ANA NOKTALARI BELLİ OLDU

   Tazminat ve asgari ücret kalkacak kuralsız ve güvencesiz çalışma gelecek.

   CUMA GÜNÜ EYLEM VAR ULUSAL İSTİHDAM STRATEJİSİNDE NE VAR?

   AKP Hükümetinin, çalışma yaşamında temel alacağı Ulusal İstihdam Stratejisi’nin temel noktaları ortaya çıktı. Dünya gazetesinin haberine göre hükümetin ilk hedefi, kıdem tazminatını yok etmek. Şu an her bir yıl için 30 günlük brüt ücreti tutarındaki tazminat hakkı, fona devredilmek ve 20 yıl için 6 aylık ücret tutarına indirilmek isteniyor.

    Ulusal İstihdam Stratejisi’nde yer alan bölgesel asgari ücret, mesleki eğitimin özel sektör tarafından verilmesi, deneme sürelerinin 4 aya çıkarılması gibi kuralsız, güvencesiz ve esnek çalışma uygulamalarının önündeki tüm engeller de kaldırılmak isteniyor. Ulusal İstihdam Stratejisi’nin hükümet tarafından gündeme getirildiği 2009 yılından bu yana işçileri bekleyen tehlikelere dikkat çeken Yrd. Doç. Özgür Müftüoğlu, gündeme gelen ayrıntıları gazetemize değerlendirdi.

   MADDİ KAYIP GETİRECEK

   Kıdem tazminatının kaldırılmak istenmesine karşı sendikaların tepkilerim dile getirmesi üzerine, hükümetin bu tehkileri ortadan kaldırmak için "ince ayarlamalar" yaptığına dikkat çeken Müftüoğlu, "Bu noktada ortaya 10 yılını dolduran işçiler istediklerinde tazminatlarını çekebilecekler gibi bir söylem atıldı.

   Daha sonra belirginleşince görüldü ki kıdem tazminatının hesaplanmasında her bir yıl için giydirilmiş ücretin 30 günlük tutarı esas alınırken, bu 20 yıl için 6 ay düşürülmek isteniyor. Yani 1000 lira ücreti olan 20 yıllık bir işçi 20 bin lira tazminat alacakken, yeni düzenleme yasalaşırsa 6 bin lira alacak. Yani 14 bin lira kaybı olacak" dedi. 10 yılını dolduran işçilerin de tazminatmı istediği zaman alabileceğinin söylendiğini hatırlatan Mütftüoğlu, şöyle devam itti: "Bunun bir başka ifadesi ise 10 yılını doldurmayan işçiler kıdem tazminatını alamayacaktır. Bu kıdem tazminatının iş güvencesi olma özelliğini de ortadan kaldırıyor."

   SERMAYEYE KAYNAK

   Hükümetin asıl üzerine örtmek istediği konunun ise tazminatın fona devredilmek istenmesi olduğuna dikkat çeken Müftüoğlu, Türkiye’de uygulanan her fon sisteminin işçilerin ve emekçilerin hakla

   KIDEM TAZMİNATI FONDA TOPLANACAK

   Kıdem tazminatı Kıdem Tazminatı Fonu’nda toplanacak. Mevcut işçilerin kazanılmış hakları aynen korunacak. Kıdem tazminatına sadece işveren prim yatıracak. Kıdem tazminatı fonuna işsizlik Sigortası Fonundan kaynak aktarılacak. 10 yıl kıdemi olan işçiler, kıdem tazminatı hesaplarından kısmen para çekebilecek. Bakiyeler ise emeklilikte ödenecek. Strateji belgesinde, halen 1 yıl için 1 ücret tutannda olan kıdem tazminatı miktarı 20 yıl için 6 ay düzeyine çekilecek.

   ESNEK ÇALIŞMA YAYGINLAŞTIRILACAK

   Son dönemde özellikle vetolu özel istihdam bürolarının geçici iş ilişkisi kurması yasası ile iyice gündeme giren ve işverenlerin yoğun taleplerine, işçi kanadının ise itirazlarına neden olan esnekleşme, Ulusal istihdam Stratejisi içindeki en kapsamlı düzenleme olacak.

   4 AY DENEME SURESİ

   Stratejide belirli süreli iş sözleşmelerinin esaslı bir neden olmadıkça zincirleme yapılamaması koşulu kaldırılıyor. Belirli süreli çalışma 25 yaş altı için daha da kolaylaştırılacak. Tartışmalı özel istihdam bürolarının geçici istihdam büroları olarak faaliyette bulunması düzenlemesi yapılacak.

   BÖLGESEL ASGARİ ÜCRET

   İstihdam Stratejisinin esnekleşme başlığı altında önerdiği bir başka kapsamlı düzenleme ise bölgesel asgari ücret oldu. Halen 26 olarak belirlenen ve kalkınma ajansları ile teşvik sisteminin üzerine inşa edildiği Düzey 2 istatistik sınıflamasına göre bölgesel asgari ücret belirlenebilmesi düzenlemesi önerildi. Bölgesel asgari ücreti "yerel aktörler" belirleyecek. Hükümet, bölgesel asgari ücrete alt ve üst sınır belirleyecek. Asgari ücret belirleme yaş sınırı tek olacak ve 18 yaşından büyük herkes için uygulanacak. rmın gasbedilmesiyle sona erdiğini vurguladı. "Burada olacak yine aynı. Fon sermayeye kaynak olarak aktarılacak. Üstelik, İşsizlik Sigortası Fonu’ndan Kıdem Tazminatı Fonu’na kaynak aktarılacağı belirtiliyor. Buradaki para işsize değil, patron primleriyle oluşturulması gereken tazminat fonuna devrediliyor. Yani sermayeye aktarma niyeti değişmiyor" diyen Müftüoğlu, hükümetin kıdem tazminatını ortadan kaldırmak için değişik kılıflar uydurduğunu, üstelik yandaş medya yoluyla da böylesi bir hak kaybını "işçiye müjde" gibi sunduğunu söyledi.

   BÖLGESEL ÜCRET

   Ulusal İstihdam Stratejisi içerisinde yer alan ikinci önemli düzenlemenin bölgesel asgari ücret olduğunu ifade eden Müftüoğlu, "Daha önce belirlenmiş olan bölgesel çevrelerde her bölgenin kendi asgari ücretini belirlemesi söz konusu.

   İşverenler bölgesel asgari ücreti yerel bileşenlerle belirleyecekler. Bunlar işveren örgütleridir. Sendikaların katılımı ise yok denecek kadar az olacaktır. Burada ücretlerin yükseltilmesi değil düşürülmesi gündeme gelecektir. Böylece normal ve daha düşük ücretle çalışan bölgeler olarak bölünecektir. Bu bölünme normal ücret alan işçilerle düşük ücret alan işçilerin rekabete sokulmasını beraberinde getirecektir. Bu rekabetin sonucu ise ülke genelinde tüm ücretlerin düşmesi anlamına gelecektir" diye konuştu. Stajyer çalıştırma, deneme süresinin 4 aya çıkarılması gibi uygulamalarla esnek çalışmanın yaygınlaştırılacağını dile getiren Müftüoğlu, bunun işçiler için kuralsız ve güvencesiz çalışma, düşük ücret, örgütsüzlük ve daha fazla iş kazası anlamına geldiğini ifade etti. Müftüoğlu, Özel İstihdam Büroları ve meslek eğitiminin (meslek liseleri) sermaye tarafından verilmesi yoluyla öğrencilik aşamasından başlayarak emeğe ilişkin her şeyin sermaye kontrolüne gireceğine dikkat çekti.

   SENDİKALAR HAREKETE GEÇMELİ

   Özgür Müftüoğlu, Ulusal İstihdam Stratejisi’ne karşı sendikaları harekete geçmeye çağırdı. Bunun seçimin hemen ardından gündeme geleceğinin daha önceden belli olduğunu kaydeden Müftüoğlu, hükümetin bu dönem çatışmalı bir ortamın yaratılması ve yaz döneminin özelliklerini kullanarak tüm emekçilerin geleceğini etkileyecek düzenlemeleri gündeme getirdiğini bildirdi. "Bütün bunlar ciddi hak kayıplarıdır. Bunlara karşı bir örgütlü tepki var mı yok mu diye bakılacak. Tepkisiz kalınırsa çok kısa bir zamanda taslak gibi görünen düzenlemeler yasalaşır" diyen Müftüoğlu, sendikaların bir an önce sürece dahil olup mücadeleyi örgütlemeleri gerektiğini kaydetti. (İstanbul/EVRENSEL)

   61. Hükümet Programında kıdem tazminatının fona devredilmesi ve esnek çalışmanın önündeki tüm sınırların kaldırılmasını öngören değişikliklere karşı Cuma günü eylem yapılacak. Belediye-iş istanbul Şubeleri dün yaptıkları çağrı ile emekten yana olan bütün örgütleri Cuma günü Galatasaray Lisesi önünde 19.00’da başlayacak olan yürüyüşe katılmaya çağırdı.

   Açıklamada, "Hükümetin amacı kıdem tazminatlarını kaldırmaktır. Çünkü işçiler bugünkü yasa ya göre işten atıldıklarında atıldıkları tarihten itibaren kıdem tazminatını alırlar. Oysa hükümet bu düzenleme ile işçi işten atıldığında işçinin en az on yıl çalışmış olmasını zorunlu tutuyor. Kıdem tazminatına hak kazanmak için 10 yıl çalışma zorunluluğu açıkça özel sektörde keyfi işten çıkarmaları gündeme getirecektir. Bunun yanı sıra fonun yönetimi kamuya bırakılarak işlevsizleştirilecek, kıdem tazminatı sadece emeklilikte o da eğer alınabilirse alınan bir hak olacaktır. Bu nedenle hükümet açıkça bugünkü haklarınız korunacak diyerek bizim geleceğimizi almaktadır" denildi.

   Hükümet programında yer alan diğer bir önemli saldırı başlığının da esnek çalışma olduğunun belirtildiği açıklamada, "part-time ", "evden çalışma", "çağrı üzerine çalışma" gibi uygulamalar genelleşeceği uyarısında bulunuldu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi, "Tazminatların gaspı biz işçiler için ‘grev’ nedenidir. Bu nedenle tüm sendikaları, sendikalı ya da sendikasız tüm işçi ve emekçi arkadaşlarımızı saldırıya karşı gereğini yapmaya çağırıyoruz. Bizler Belediye-İş Sendikası İstanbul Şubeleri olarak bu konuda mücadele edeceğiz. Bunun için 22 Temmuz cuma günü saat 19.00’da emekten yana olan herkesi Galatasaray Lisesi önünde buluşarak Taksim’e yürümeye çağırıyoruz." (İstanbul/EVRENSEL)

   ORTAK TEPKİ GÖSTERİLMELİ DERİ-İŞ GENEL BAŞKANI MUSA SERVİ:

   Özel istihdam Stratjisi’ni AKP seçimlerden önceden gündeme getirmişti. Ortaya çıkan tepkiler sonrası seçim sonrasına ertelediler. Sermaye kesimi örgütlü davranıyor, AKP’de yüzde 50 oy aldıktan sonra hareket geçtiler. Emekten yana güçlerin buna karşı olması gerekiyor. Türk-İş’in genel kurulda grev kararı var. Kıdem tazminatını kaldırdıktan sonra işveren keyfi olarak eski işçileri çıkartacaktır, kölece işçi çalıştıracaktır. Örgütlü toplumu yok etmeye yönelik bir adımdır. Türk-İş’in sessiz kalmaması diğer sendikalar ve emekten yana güçlerle ortak tepki göstermesi gerekiyor.

    KIDEM TAZMİNATI SON KALE TEK GIDA-İŞ GENEL BAŞKANI MUSTAFA TÜRKEL:

    Bunları bu siyasi iktidarın yapacağını öngörüyorduk. Yeni dönemde güçlü iktidar olmasının güveni ile hareket edecek. 2011 yılı çok zor geçecek. Sendikal camia, emek cephesi o kadar büyük bir tepki ortaya koymalı ki Türkiye’de hayatı durdurmalıyız. Bu konuda Türk-İş’in genel grev kararı var. Bu konu parlamento zeminine geldiği zaman Türkiye’de hayat durdur. Çünkü bu son kale. Bunu kimseye anlatamayız, bu vebalin altından kimse kalkamaz. Hiç kimsenin bu konuda topu taca atma şansı yok. Bu konuda gereğini yapmaktan geri durmayacağınız. Bedeli ne olursa…

   Buradaki amaç kıdem tazminatını konuşulur hale getirirken, bir çok konfederasyonun sendikanın genel kurullarında "genel grev" kararları var. O yüzden hükümet ölümü gösterip sıtmaya razı edecek. Öncelikle kıdem tazminatı ile gündem yaratıp konuşulurken bölgesel asgari ücret, esnek çalışma, ödünç işçilik, kuralsızlaştırma ve güvencesizleştirmedeki adımı atacak. Kıdem tazminatı dursun diyecekler, bölgesel asgari ücreti gündeme alacak. Asıl hesapladıkları bu. Ne kıdem tazminatı nede bölgesel asgari ücret birbirinden farklı değerlendirilmemeli. Asgari ücretin belirlenmesindeki orta oyunundan sendikal yapı bir an önce sıyrılmadır. Hükümetin dediği oluyor zaten. Bunu bilen yaşamış biri olarak söylüyorum. Buradaki amaç çalışma hayatının köleleştirmedir. Bunu en az diğeri kadar önemli görmek gerekiyor. Herkes bir an önce tavrını ortaya koyacaktır.

   ULUSAL GÜVENCESİZLİK STRATEJİSİ

   ‘ Sosyal-İş Genel Yönetim Kurulu Üyesi Engin Sezgin, kıdem tazminatı fonu oluşturulması üzerinden yürütülen tartışmanın aslında çok daha kapsamlı bir saldırıya işaret ettiğini söyledi. Hükümet programında yer alan Ulusal İstihdam Stratejisi’nde yer alan konuların AKP’nin ilk göreve geldiği günden bu yana sürekli gündeme getirildiğini belirten Sezgin, tamamen işverenlerin denetiminde bir işgücü ortamı yaratılmak istendiğini söyledi.

   Kıdem tazminatının işçilerin hakları bakımından "son kale" olduğunu dile getiren Sezgin, kıdem tazminatı fonunun, Özel istihdam Büroları’nın kurulmasını da içeren bir paketle gündeme gelebileceğine dikkat çekti. Sendikal yasalarında aynı pakete sokularak, yüzde 10 işkolu barajının düşürülmesi üstünden konfederasyonların rehin alınmak istenebileceği uyarısında bulunan Sezgin, "Önümüzdeki yıllarda işgücünün tamamen işverenlerin kontrolüne geçtiğini, örgütsüzlüğün yaygınlaştığı, bir ortam yaratılmak isteniyor. Bunun adı Ulusal istihdam Stratejisi değil, olsa olsa ‘Ulusal Güvencesizlik Stratejisi’dir" dedi.