KIDEM TAZMİNATINI KALDIRAN TASLAK KONFEDERASYONLARA YOLLANDI
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 8 Şubat tarihinde toplanan Üçlü Danışma Kurulu´nda, Türk-İş ve Hak-İş konfederasyonlarına Ulusal İstihdam Stratejisi (UİSB) Taslağı (2012-2023) ile Ulusal İstihdam Stratejisi Eylem Planı Taslağı (2012-2014) metinlerini sundu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 8 Şubat tarihinde toplanan Üçlü Danışma Kurulu’nda, Türk-İş ve Hak-İş konfederasyonlarına "Ulusal İstihdam Stratejisi (UİSB) Taslağı (2012-2023)" ile "Ulusal İstihdam Stratejisi Eylem Planı Taslağı (2012-2014)" metinlerini sundu. Konfederasyonlara görüş bildirmesi için 23 Şubata kadar süre veren Bakanlık, alınacak görüşlerden sonra taslağa son şeklinin verilerek TBMM’ye sunulacağını bildirdi.
Kıdem tazminatından, özel istihdam bürolarına, esnek çalışmanın yaygınlaştırılmasından, bölgesel asgari ücrete kadar birçok düzenlemeyi içinde barındıran "Ulusal İstihdam Strateji Belgesi"ni, Türk-İş’e bağlı Hava-İş Sendikası Genel Başkam Atillay Ayçin ve DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Kani Beko gazetemize şöyle değerlendirdi:
‘Çalışma yaşamına saldırı planı’
Hava-İş Sendikası Genel Başkanı Atilay Ayçin:
"Geçmiş yıllara dayanan ve bugüne kadar süre gelen irili ufaklı bedeller ödenerek elde edilmiş kazanılmış haklarımızın ortadan kaldırılmasına dönük bir saldırı planıdır bu. Buna ‘Ulusal İstihdam Strateji Planı’ demek yerine ‘Çalışma yaşamına saldırı planı’ demek çok daha anlamlı olacaktır. Zaten AKP’nin genel takiyeci politikası budur. İçi çok acımasız ve katı kurallarla dolu olan politikalarını ve strateji planlarını, masumane başlıklarla sunuyor. Ama onun içeriğine baktığınızda o masumane başlığın altında acımasız uygulamaların, kararların olduğunu görüyorsunuz. Emeklilik yasasıyla ilgili, sosyal güvenlik yasasıyla ilgili yapmış olduğu düzenlemelerde böyle masumane başlıklarla verildi ama bugün insanlar genel sağlık sigortası ile ilgili yapılan uygulamaları bire bir yaşadığında o masumane adlarla yapılanların hangi saldırılarla dolu olduğunu görmeye başladı. UISB Planı da aynı şekilde sunuluyor. İçine baktığımızda ne var? Çalışma yaşamının esnekleştirilmesi var. Kuralsızlaştırması var. Bölgesel asgari ücret var. Yeni çalışma biçimleri var. işçi istihdam büroları adıyla sunulan yeni köle pazarları var. Toplu sözleşme işlevinin ortadan kaldırılması var. Kıdem tazminatının kaldırılması var. Kazanılmış hakların topluca tasfiyesi var. Yani 12 Eylül ile başlayan ve AKP iktidarı döneminde taçlandırılmaya çalışılan saldırının son halkasıdır bu. Yarınlarımızın, geleceğimizin acımasız, neoliberal politikalara teslim edilmesidir. Bu nedenle karşı çıkıyoruz."
‘Türk-lş, pazarlıkla çözdü konuşma gereği duymuyor’
Hava-lş Sendikası Genel Başkanı Atilay Ayçin, Tayyip Erdoğan-Türk-İş yönetiminin pazarlık yaptığı iddiasına değinerek "Türk-lş görüş bildirmeyeceğini açıkladı. Başbakan Erdoğan Türk-lş Genel Başkanı ile yapmış olduğu pazarlıkta bunlar konuşuldu. O gizli pazarlık içerisinde bu sorunlar çözüldüğü için artık kamuoyunun önünde bunu konuşma gereği duymuyorlar" ifadesini kullandı.
‘Genel grev nedenidir’
DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Kani Beko: "AKP Hükümeti’nin kıdem tazminatını sorun haline getirerek ortadan kaldırmayı hedeflemesi, özel istihdam bürolarıyla ortaçağ zihniyetiyle emekçileri pazarlaması, bölgesel asgari ücretle çalışanları ve insanlanmızı üçüncü sınıf durumuna getirmesi ülkenin de bölünmesine katkı koyarken bir de esnek çalışma sistemi ile köle çalıştırır gibi işçileri çalıştırmak kabul edilecek yasalar değildir. UİSB Planı Taslağı; işçi sınıfının mücadelesi sonucunda ete kemiğe bürünmüş kıdem tazminatı uygulamasının işgücü piyasasını esnekleştirmek, işten çıkartmaları kolaylaştırmak, işvereni rahatlatmak söylemi ile fona devrini öngören böylelikle kıdem tazminatını tamamen ortadan kaldırmayı hedefleyen düzenlemeden başka bir şey değildir. Emekçi sınıflarının halini görmeyen göze göstermek duymayan kulaklara duyurmak için bir kez daha sesleniyoruz, işçilerin güvencesiz, örgütsüz olması için yapılan bu çalışmalar köleci bir zihniyetin ürünü olmaktan öteye geçemez. Emeğinin ucuza satın alınmaya çalışıldığını, emekçilerin yaşadığı sıkıntıların farkına artık varmalısınız. Eğer görmemeye, duymamaya, sırtlarını dönmeye devam edeceklerse işçi sınıfı bütün demokratik mücadele araçlarını seferber edecektir. Genel Grev de dahil olmak üzere üretimden gelen gücünü kullanmaktan çekinmeyecektir."