Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
21 Temmuz 2011
KIDEM TAZMİNATI NEDEN HEDEFTE?

“Bugüne kadar fazla mesai ücretleri, ikramiye, prim vb gibi ödemeler adım adım ortadan kaldırılırken, sıra ihbar ve kıdem tazminatı gibi en temel iş gücü maliyetlerini azaltmaya, işçi sınıfı ve sendikaların kolunu kanadını kırmaya geldi. Erkan Aydoğanoğlu

KIDEM TAZMİNATI NEDEN HEDEFTE?

 

   Kıdem tazminatı neden hedefte?

   “Ustalık” dönemine hızlı bir giriş yapan AKP, çalışma yaşamında kapsamlı değişiklikler için düğmeye bastı. Son yıllarda esnek çalışma uygulamalarının yaygınlaşmasına paralel olarak iş gücü maliyetleri ciddi anlamda azaltılmıştı. Bugüne kadar fazla mesai ücretleri, ikramiye, prim vb gibi ödemeler adım adım ortadan kaldırılırken, sıra ihbar ve kıdem tazminatı gibi en temel iş gücü maliyetlerini azaltmaya, işçi sınıfı ve sendikaların kolunu kanadını kırmaya geldi.
  

   Geçmişte defalarca gündeme getirilen Kıdem Tazminatı Fonu, genel olarak sermayenin olası bir kriz ile karşı karşıya bulunduğu yeni dönemdeki ihtiyaçlarına paralel bir adım. Fonun asıl amacı, patronların yaklaşan kriz ortamında işçileri, en az maliyetle bireysel ya da toplu olarak daha kolay işten çıkarmasının önünün açılması. Yapılması düşünülen düzenleme ile işçilerin fondan en az 10 yıl sonra para alabileceği için, hükümet patronlara 10 yıl boyunca işçileri istediği gibi çalıştıracak “açık çek” veriyor. Söz konusu 10 yıl içinde kıdem tazminatı için ayrılması düşünülen fonlar sermaye birikim sürecine aktif destek olarak sunulacak. Fonun birikimleri borsa, mevduat vb. yöntemlerle kullanılacağı için, yerli ve yabancı sermayeye, özellikle olası bir kriz ortamında, sıcak para “servis etmek” kolaylaşacak. Hükümetin elinin altında istediği zaman kullanabileceği “hazır kaynak” olacak.
   İşçilerin kıdem tazminatları en az bir yıl çalışmaları karşılığında 30 günlük ücret tutarında ödeniyor. Ancak sendikalı işçilerin önemli bir bölümü, toplu iş sözleşmelerinde 40, 45, hatta 50 gün üzerinden kıdem tazminatı alabiliyor. Fon sistemine geçildiğinde bu kazanımların hiçbir hükmü kalmayacak. Kıdem tazminatı hakkının tüm işçiler için geçerli olması ve bu alanda doğacak mutlak hak kayıpları ile toplumun önemli bir kesimi bu düzenlemeden olumsuz etkilenecek.
   Mevcut uygulamada erkek işçiler askerlik hizmeti nedeniyle, kadın işçiler ise evlilik gerekçesiyle istediklerinde kıdem tazminatlarını alabiliyorlar. Kıdem tazminatı fonu kurulması halinde bu önemli hak ortadan kalkacak. Üstelik tıpkı sigorta primlerinde olduğu gibi, kıdem tazminatı fonu primlerinin işçinin gerçek ücretinden değil, daha düşük bir tutar üzerinden yatırılması gündemde. 1000 TL alan bir işçi yıl sonunda 1000 TL kıdem tazminatı alabilirken, işverenlerin fona aktarması düşünülen yüzde 3’lük prim sonrasında bu rakam yıllık sadece 360 TL olacak. İşçinin kıdemi arttıkça, alacağı kıdem tazminatı miktarı şimdiki sisteme göre çok daha düşük olacak.
   Hükümet ve patronlar “Kıdem tazminatı ile iş güvencesi birlikte olmaz” iddialarını sık sık gündeme getiriyorlar. Oysa Avrupa ülkelerinin çoğunda hem kıdem tazminatı, hem de iş güvencesi hükümleri birlikte varlığını sürdürüyor. Üstelik Türkiye’de iş güvencesinden 30’dan fazla işçi çalıştıran işyerleri (toplam işyerlerinin sadece yüzde 4’ü) yararlanabiliyor.
   Fonun devlet güvencesinde olması olumlu bir şeymiş gibi yansıtılıyor. Çalıştırdığı işçilerin sigortalarını bile düzenli yatırmayan patronların, devlet güvencesini suistimal etmeyeceğinin garantisini kim verecek? Öte yandan Fon kaynaklarının tıpkı işsizlik sigortası fonunun GAP’a ve karayollarına kaynak olarak aktarılması gibi asıl amacı dışında kullanılmayacağının da garantisi yok.
   Kıdem tazminatı fonu üzerinden yürütülen tartışmalar ve getirilmek istenen sistem ile patronların işgücü maliyet kalemleri kuşa çevrilirken, sermayenin sözcülüğünü yapan gazete ve televizyonlarda fon tartışmaları, tıpkı sağlık ve sosyal güvenlik alanında önemli hak kayıplarına neden olan “reformlar” gibi, işçilerin lehine düzenlemeler içerdiğine ilişkin aldatıcı haberler yayılıyor.
   Yoğun işten atılmaların yaşandığı, emekliliğin mezarda bile imkansız hale geldiği Türkiye koşullarında, işçilerin en önemli güvencesi olan kıdem tazminatının fona devredilmesi, işçi sınıfı ve sendikalar açısından son önemli kalenin de düşürülmesi demek. Aynı tehlike çok kısa bir süre içinde kamu emekçilerinin de kapısını çalacak. Çünkü kıdem tazminatının kamudaki karşılığını memurların emekli ikramiyeleri oluşturuyor.
   Kıdem tazminatının kaldırılmasını “Genel grev nedeni sayarız” iddiasında bulunan sendika ve konfederasyonlar sözlerinde samimilerse, zaman geçirmeden bir araya gelerek emeğe yönelik kapsamlı saldırılara karşı ortak eylem ve mücadele programı çıkarmak zorundalar. Bir taraftan bunlar yapılırken, diğer taraftan tüm işyerlerinde, kıdem tazminatını ve diğer saldırılara karşı grev komiteleri oluşturulmaya başlansa iyi olacak!

DİĞER HABERLER
1996-1998 DÖNEMİNDE İŞVEREN SENDİKACILIĞI VE TİSK
1996-1998 DÖNEMİNDE İŞVEREN SENDİKACILIĞI VE TİSK

TEKGIDA-İŞ SENDİKA AKADEMİSİ 51.Cumhuriyet Hükümeti (II.Çiller Hükümeti) 5.10.1995-30.10.1995 tarihleri arasında, 52. Cumhuriyet Hükümeti (III.Çiller Hükümeti) 30.10.1995-6.3.1996 tarihleri arasında görevdeydi. 24 Aralık 1995 tarihinde gerçekleştirilen milletvekili seçiminde oyların yüzle 21,4’ünü alan Refah Partisi 158 milletvekili çıkardı. ANAP’ın oyu yüzde 19,6 (132 milletvekili) ve DYP’nin oyu yüzde 19,2 (135 milletvekili) düzeyinde kaldı. DSP oyların yüzde 14,6’sını (76 […]

YAPIŞKAN ENFLASYON, YOLDAN ÇIKARIYOR
YAPIŞKAN ENFLASYON, YOLDAN ÇIKARIYOR

Son vaka, Sosyal Güvenlik Kurumu’nda yaşanıyor. Emekli maaşı alabilmek için eşinden boşananların sayısındaki artıştan yola çıkan kurum; boşandığı eşiyle yaşamaya devam eden 2 bin 418 kişi belirledi.

İŞVEREN İMKÂNIYLA YAN İŞ MÜMKÜN MÜ?
İŞVEREN İMKÂNIYLA YAN İŞ MÜMKÜN MÜ?

Aynı anda veya çalışma sürelerini bölerek farklı işverenlere yönelik çalışma giderek yaygınlaştı. Çoğunlukla ekonomik gerekçelerle olsa da kişilerin farklı uzmanlık alanlarında faaliyet gösterme isteği de bunda etkili oluyor.

“GEL, DÖVİZE GEL” DİYEN ÇIĞIRTKANLAR, NEREDESİNİZ?
“GEL, DÖVİZE GEL” DİYEN ÇIĞIRTKANLAR, NEREDESİNİZ?

Bir ay önce bugünler… Yerel seçimlere birkaç gün kalmış. Seçim sonrasına ilişkin tahminler havada uçuşuyor. En çok merak edilen de dövizin seçimden sonra nasıl bir seyir izleyeceği…