Bel Karper, işçinin hakkını gasp etmeyi sürdürürken Çorlu Kaymakamının Fransız şirketin yanında tutum alması işçilerin tepkisini çekti. İşverenin grev kırma girişimlerini engellemeye çalışan işçiler için jandarmaya verdiği talimatlarla Kaymakam da grev kırıcılığına girişti.

Fransız menşeli Bel Karper işvereninin hukuksuz uygulamaları devam ederken, Tekgıda-İş Sendikası üyesi işçilerin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına, Sağlık Bakanlığına ve ilgili yetkililere yaptığı çağrılar yanıtsız kalıyor. Bu yetmezmiş gibi, Çorlu Kaymakamı Cafer Sarılı’nın, yabancı şirkete karşı işçinin mücadelesini destekleyeceğine jandarmaya “Gerekirse işçiyi gözaltına alın, burayı dağıtın.” talimatı vermesi “Bu kadarına pes!” dedirtti.

Dün bu sayfaya taşıdık; Bel Karper’de işveren yasaya aykırı şekilde grevdeyken çıkardığı 3 işçi yerine yeni işçiler almaya çalıştı, işverenin yasadışı uygulamaları, kendi imzasıyla, tutanaklara yansıdı. Grevdeki işçilerin yeni işçileri taşıdığı aracın önünü kesmesi üzerine işveren temsilcisi jandarmayı çağırdı, Kaymakam da olay yerine geldi. Kaymakam Sarılı, jandarmaya “Bu fabrikada üretim devam edecek, bu işçiler bunu engellerse gözaltına alın müdahale edin, dağıtın.” talimatı verdi. Aydınlık’a konuşan Tekgıda-İş Örgütlenme Uzmanı Yunus Durdu, “Fransız işveren Türkiye Cumhuriyetinin yasalarını çiğnerken burada devleti temsil eden en yetkili mercinin, Çorlu Kaymakamının, yasaları korumaya çalışan işçilere değil de işverene sahip çıkması çok üzücü.” diye konuştu.

DEVLET İŞÇİSİNİ SAHİPSİZ BIRAKIYOR

“Buraya jandarma, polis gelmesine rağmen biz burada suçlu duruma düşüyoruz. İşçiyi sahipsiz bırakıyorlar.” diyen Durdu, yaşananları şöyle anlattı: “Kaymakam geldi. Karşı taraf buradaki Kaymakamın gözüne baka baka ‘Ben burada her türlü hukuksuzluğu yaparım, varsa şikayetleri mahkemeye gitsinler.’ dedi. Bizi üzen Çorlu Kaymakamının da bu olaya sessiz kalması, bunun karşısında hiçbir şey yapamaması… Yasaya saygı gösteren, ona göre hareket eden işçiler, sendikalar buradayız; 6 yıldır yasalarımızın uygulanmasını bekliyoruz. Devletin buradaki en yetkili mercisinin bir Fransız şirketine bu kadar sessiz kalması, üstüne onların haklarını savunması… Burada işçi arkadaşlar hakkını ararken Kaymakamın yanındaki jandarmaya ‘Ne olursa olsun buradaki üretimi aksatmayın, kapıda böyle bir engelleme varsa alın bunları gözaltına, bunları dağıtın.’ demesi… Bize aba altından sopa gösteriyorlar.”

KAYMAKAM DA BUNU YAPIYORSA…

105 gündür kararlı bir şekilde greve devam ettiklerini vurgulayan Yunus Durdu, şöyle devam etti: “105 gündür bu mücadeleyi veriyoruz. Kanun varsa bunlara herkesin uyması lazım. Biz İşkur olsun, mahkemeler olsun, bu greve çıktığımızdan beri bu yolları kullanıyoruz. Kaymakamın gönderdiği İşkur yetkilileri burada tuttukları resmi tutanakta kaçak işçi çalıştırıldığını tespit ettiler. İşveren de İşkur yetkililerine kaçak işçi çalıştırdığını itiraf etmiş oldu. Bunun olmasına rağmen devletin yetkilileri burada hiçbir yapmıyor, işçilerin üzerine geliyor, bunu doğru bulmuyoruz. Bir an önce devletin burada üzerine düşeni yapması, yetkililerin buna ilişkin bir an önce çözüm üretmesi, işçilerin yasal haklarına sahip çıkması gerekiyor. Çorlu Kaymakamı bunu yapıyorsa burada o zaman orman kanunları geçerli demek. Bizim yaptığımız bu mücadele Türkiye Cumhuriyetinin yasalarının korunması demek. Bir an önce yetkililerin aklını başına almasını istiyoruz.”