KAYITLI İŞÇİLERİN YÜZDE 90’I SENDİKASIZ
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu gereğince işkollarındaki işçi sayıları ve sendikaların üye sayılarına ilişkin 2014 Temmuz ayı istatistiklerini dün Resmi Gazete´de yayımladı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu gereğince işkollarındaki işçi sayıları ve sendikaların üye sayılarına ilişkin 2014 Temmuz ayı istatistiklerini dün Resmi Gazete’de yayımladı.
İstatistikler, Türkiye’deki sendikalı işçi sayısının azlığını birkez daha gözler önüne serdi. 20 işkolunda çalışan 12 milyon 287 bin 238 işçiden sadece 1 milyon 189 bin 481’i sendikalı. Buna göre sendikalaşma oram yüzde 9.68. Ocak ayından, Temmuz ayma kadar geçen sürede sadece 92 bin 941 işçi sendikalı oldu.
İşçi sendika sayısında da artış yaşandı. Ocak ayında yayımlanan istatistiklerde 115 işçi sendikası bulunurken bu sayı Temmuz ayında 140’a çıktı. Fethullah Gülen Cemaati’nin kurduğu daha önce istatistiklerde yer almayan 19 sendika da Temmuz istatistiklerinde yerini aldı. İstatistikler kayıtlı işçiler dikkate alınarak hazırlanıyor. Şüphesiz kayıtsız işçiler dikkate alındığında ortaya daha vahim bir tablo çıkacaktır.
Kısa süre önce kurulan 20 Cemaat sendikasına üye olan toplam işçi sayısı da 11 bin 86’ya ulaştı. İstatistiklerde, hükümete yakınlığı nedeniyle eleştirilen Hak-İş’e bağlı sendikaların üye sayısındaki artış dikkat çekti. Temmuz ayı istatistiklerine göre en büyük artışı, 25 bin yeni üye ile Hizmet-İş Sendikası yaptı. Daha yeni kurulan ve banka çalışanlarına baskı ile üye sayısını artırdığı öne sürülen Öz Finans-İş ise üye sayısını 12 bin artırarak 14 bin 926’ya ulaştı.
91 SENDİKAYA BARAJ ENGELİ
Geçen günlerde TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen önerge ile işkolu barajı yüzde 1’de sabitlendi. Birçok sendikanın kalkmasını istediği işkolu barajına ilişkin Kurul’da yapılan değişiklik Resmi Gazete’de yayımlanırsa, toplu iş sözleşmesi yapabilmek için gerekli olan yüzde l’lik işkolu barajını aşan sendika sayısı Temmuz istatistiklerine göre 49 olacak. Böylece 140 sendikadan 91’i baraj engeline takılacak. Öte yandan yüzde 1 işkolu barajı nedeniyle iletişim, inşaat ve enerji işkollarında çalışan işçiler sadece tek sendikaya mahkum olacak.
TÜRKİYE’DE sendikalı işçi sayısının düşük olmasının nedenlerini Aydınlık’a anlatan Birleşik Metal-iş Toplu iş Sözleşmesi Uzmanı irfan Kaygısız, sendikal örgütlenmenin önündeki iki engelin 12 Eylül darbesinden kalan yasalar ile doğrudan sendikasızlaştırma anlamı taşıyan yasaların patronlara tanıdığı "haklar" olduğunu belirtti.
Kaygısız, 1983 yılı öncesi 2821 ve 2822 sayılı yasalar henüz taslak aşamasındayken, TİSK Başkanı Halit Narin’in işçileri kastederek; ’20 yıldır biz ağladık onlar güldü, şimdi gülme sırası bizde’ dediğini hatırlatarak, "Nitekim yasalar da işçileri ağlatıp, sermayeyi güldürme’ içerikli çıkarıldı" dedi. Kaygısız, örgütlenme önündeki temel sorunları da şöyle ifade etti: "Nitekim o dönem sermayenin isteği doğrultusunda yasalar hazırlandı, işkolu ve işyeri barajı ve toplu sözleşme yetkisine itirazlar bunun en somut göstergesidir.
Grev hakkına getirilen sınırlamalar, patronlara verilen ‘haklar’ sendikasızlaştırmanın sonucunu yarattı. Bugün örgütlenme faaliyetinde bulunduğumuz 10 işyerinde sadece 2’sinde ayakta kalabiliyoruz. 8’sinde ise işten atmalar, yoğun baskılar ve sendikasızlaştırma girişimi sonucunda örgütlenme şansı yakalayamıyoruz. Kısmen örgütlenme şansı yakaladığımız yerlerde de yine patronların yetki itirazları ve bu itiraz süresinin uzun olması, bu süre içerisinde işyerinde sürekli yapılan baskılarla sendikasızlaştırmanın bir başka boyutu yaşanıyor. Barajlar ve patronlara verilen haklar örgütlenme önünde en temel sorunu oluşturuyor."