KARINCA BİRİKTİRİYOR, AĞUSTOS BÖCEĞİ PERİŞAN, ÇEKİRGE ZIPLIYOR.
Üretim düştü, işsizlik arttı, piyasada yaprak kımıldamıyor…

Üretim düştü, işsizlik arttı, piyasada yaprak kımıldamıyor… Bu olumsuz rüzgârın etkisinde bazı hane halkının yükümlülükleri (borçları) artıyor… Ama bazı hane halkının da finansal varlığı büyüyor.
Geçtiğimiz günlerde Garanti Bankası’nın bir toplantısı için İstanbul’a gelen Financial Times yazarlarından Martin Wolf, karıncaların üreterek para biriktirdiklerini, üretemeyen çekirgelerin hayatlarının kolay geçmediğini, çekirgelerin ise her türlü şartlarda zıplayarak öne çıkabildiklerini söylemişti… Bizim durumumuz işte buna benziyor.
Merkez Bankası’nın Finansal İstikrar Raporu’na göre hane halkının yükümlülükleri 2007 yılında 104 milyar, 2008 yılında 128 milyar TL iken 2009 yılında 147 milyar TL oldu.
Yükümlülüklerin milli gelire oranı 2006’da yüzde 10.1 iken 2009 yılında yüzde 15.6’ya tırmandı. Bireysel kredilerin hane halkının tüketim harcamaları içindeki payı yüzde 9.3’ten yüzde 13.8’e yükseldi.
Buna karşılık gene Merkez Bankası’nın verilerine göre hane halkının finansal varlıkları 2008 yılında 368 milyar TL iken, 2010 yılının Mart ayı sonunda 429 milyar TL oldu.
Borcu artanla varlığı artan başka
Demek ki hane halkının bir bölümünün durumu giderek iyileşirken, bir bölümünün borç yükü artıyor.
BDDK tarafından verilen bilgilere göre, nisan ayı sonları itibariyle Türkiye’de yaşayanların, bankalardaki toplam tasarruf mevduatı 2008 yılında 272 milyar TL iken 2009 yılında 325 milyar TL olmuş, 2010’da 355 milyar TL’ye yükselmiş. Bu rakamlar içinde şirketlerin, yabancıların mevduatı yok.
Bankalardaki 70.1 milyon mevduat hesabından 68.4 milyonunda birikim 10 bin liranın altında. Bankalardaki toplam tasarruf mevduatının yüzde 31‘ini her biri 1 milyon TL’nin üzerindeki hesaplar oluşturuyor. Bankalardaki toplam mevduatın yarısı, her biri 250 bin TL’nin üzerindeki mevduat hesaplarındaki birikimlerden oluşuyor.
Kişiler istediği bankada istediği kadar hesap açabiliyor. Bir kişinin birden fazla
1 milyonun üzerinde tasarruf mevduatı olabiliyor. O nedenle mevduat sayısına bakarak Türkiye’deki milyoner sayısını belirlemek imkânsızdır ama, bu rakamlar gelişmeleri değerlendirmeye yardımcı olabilir.