Kamu kurumlarının işçi kadrolarım emperyalist merkezlerin emriyle iptal eden hükümet, kurumları taşeron işgaline uğratmıştı. Bazı kurumlardaki taşeron işçi sayısı, kadrolularm iki katma kadar ulaştı. Kanunun yasakladığı asıl işler bile taşeronlara verilmeye, yasa ve hukuk ayaklar altına alınmaya başlandı.

Kamu kurumlarının işçi kadrolarım emperyalist merkezlerin emriyle iptal eden hükümet, kurumları taşeron işgaline uğratmıştı. Bazı kurumlardaki taşeron işçi sayısı, kadrolularm iki katma kadar ulaştı. Kanunun yasakladığı asıl işler bile taşeronlara verilmeye, yasa ve hukuk ayaklar altına alınmaya başlandı.
4857 Sayılı İş Yasası’nm 2. Maddesi, asıl işin alt işverene (taşeron) verilemeyeceğini, verilebilmesi için teknolojik olarak uzmanlık gerektiren türden bir iş olmasının şart olduğu ve bu teknolojik uzmanlığın o işyeri bünyesinde karşılanamaması halinde teknolojik uzmanlığa sahip alt işverene verilebileceğini açık şekilde yazar. Aksine uygulamanın kanuna karşı hile anlamına gelen "muvazaa" olacağı, bu durumda asıl işveren ile taşeron şirket arasında yapılan sözleşmenin yok sayılacağı, hukukun emredici hükmü niteliğine kavuşmuştur.
Böyle olunca da, o güne kadar taşeron şirkette çalışan işçiler, asıl işverenin işçisi olma hakkını kazanıyor, aynı işi yapan kadrolu işçilerin maaş, ikramiye, sosyal ödenekler ve fazla mesai ücreti ile kendisinin arasındaki farkın toplamını, 5 yıl geriye dönük alma hakkı kazanıyor. özetle hukuk, taşeron işçisini kadroya almayı ve kadrolu işçi ile aradaki ücret farkını ödemeyi emrediyor.
Durum böyle mi? Çıkardığı yasayı çiğneyen hükümet Kanun kitap dinlemeyen, çıkardığı yasaları bile çiğnemeyi alışkanlık haline getiren hükümet, muvazaa kararı verilen yerlerde de hukuku çiğnemeye devam ediyor. Hukukun çiğnendiği yerlerden birisi de Karayolları’dır. Karayolu inşaat, bakım ve onarımı, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün asıl işidir. Bu tür işler alt işverene verilemez. Kanun böyle.
Oysa hükümet, Karayolları’nın asıl işini taşeronlara veriyor. Taşeronlarda çalışan işçilerin sayısı 8 bine yaklaşıyor. Yol-İş Sendikası, Karayollan’nda muvazaa olduğu gerekçesiyle yerel mahkemeye başvuruyor. Yerel mahkeme sendikanın başvurusunu haklı buluyor. İşverenin itirazı ile konu Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’ne gidiyor. Yargıtay 2011 yılının Aralık ayında mahkemenin kararını onaylıyor ve karar kesinleşiyor. Kesinleşen karara göre, hükümetin taşeronlarla yapılan sözleşmeleri yok sayması, taşeronları şyerinden çıkarması, taşeron işçilerine kadro vermesi ve işçilerin geriye dönük beş yıllık parasal alacaklarını ödemesi gerekiyor. Bir kez daha kanunsuzluk. Kararın üstünden iki yıl geçmiş olmasına rağmen, hükümet mahkeme kararma uymuyor. Geriye eylem kalıyor. İşçiler, hükümeti kanunu ve hukuku uygulamaya davet ediyorlar. Yol-İş Bursa 1 No’lu Şube başlatıyor eylemi. Kendilerine bağlı olan Bursa, Bandırma, Balıkesir, Çanakkale, Kütahya ve Bilecik’te eylemler yapıyorlar. Nasıl bir eylem? 89 Bahar Eylemleri’ndeki gibi çıplak yürüyüşler. Bahar da değil bu kez üstelik. Ocak aymda, kışın ortasmdayız. Ama işçiler yanıyor. örneğin 23 Ocak günü, Bursa’nın Fomara Meydan’mda toplanan işçiler, Bosch işçilerinin de desteğiyle büyük bir kortejle AKP İl Başkanlığı’nın önüne yürüyorlar. Üstleri tamamen çıplak. En önde Muharrem Yıldız Başkan. Dipdiriler, üşümüyorlar ve gururlular. Sloganlar, ‘Yatağan işçisi yalnız değildir", "Taşeron işçisi yalnız değildir", "Hükümet istifa", "Faruk Çelik istifa." Muharrem Başkan açıklamasında, "hükümeti kanuna ve hukuka uymaya" davet ediyor. "Bugüne kadar demokratik zeminde mücadele ettik, bunun dışına çıkmak zorunda bırakmayın bizi" diyor. "Taşeron işçilerinin kadro hakkı verilene kadar mücadeleye devam edeceklerini, mücadeleyi bütün Türkiye’ye yayacaklarım, 30 Mart seçimlerinde de sandıkta cayır cayır yakacaklarını" söylüyor.
Bursa 1 No’lu Şubesi’nin başlattığı eylemden sonra, patlıyor eylemler, Konya, Elazığ, Antalya, Samsun, Ankara, Trabzon, Van ve Erzurum’da da devam ediyor. . .. Ulusal Kanal Bursa Temsilciliği, 8 Şubat Cumartesi günü Bursa’nın Mustafa Kemal Paşa ilçesinde, Sayın Yıldırım Koç, Tek Gıda-İş Şube Başkanı Sayın Engin öz, İş Güvenliği Uzmanı Sayın Murat Tacar ve benim de konuşmacı olacağım İşçi Kurultayı düzenliyor.
9 Şubat Pazar günü ise Bursa’da, Yol-İş Bursa 1 No’lu Şube Başkanı Sayın Muharrem Yıldız da konuşmacı olacak. Çok sayıda Karayolu işçisinin, eyleme gelir gibi çıplak olarak salona gelmelerinin beklendiği Kurultay’da, Muharrem Başkan, hükümete, hukuka, sendikalara ve millete oradan da seslenecek. Bursalıların bu kurultayları kaçırmamalarım öneririm.