Türkiye´nin temel sorunu olan örgütlenme sorunu Karaman´da işçi dramına dönüşmüş durumda. Her konuda bir biriyle rekabet halinde olan işverenler, işçilerin Anayasal hakkı olan örgütlenme konusunda ise ortak hareket ediyorlar.

Normal
0

false
false
false

EN-US
JA
X-NONE

/* Style Definitions */
table.MsoNormalTable
{mso-style-name:”Table Normal”;
mso-tstyle-rowband-size:0;
mso-tstyle-colband-size:0;
mso-style-noshow:yes;
mso-style-priority:99;
mso-style-parent:””;
mso-padding-alt:0cm 5.4pt 0cm 5.4pt;
mso-para-margin:0cm;
mso-para-margin-bottom:.0001pt;
mso-pagination:widow-orphan;
font-size:12.0pt;
font-family:Cambria;
mso-ascii-font-family:Cambria;
mso-ascii-theme-font:minor-latin;
mso-hansi-font-family:Cambria;
mso-hansi-theme-font:minor-latin;}

Türkiye’nin temel sorunu olan örgütlenme sorunu Karaman’da işçi dramına dönüşmüş durumda. Her konuda bir biriyle rekabet halinde olan işverenler, işçilerin Anayasal hakkı olan örgütlenme konusunda ise ortak hareket ediyorlar. 

İşten çıkarmalar başta olmak üzere bu hakkını kullanmaması için işçiyi her koldan köşeye sıkıştırıyorlar. Sendikaya üye olan işçileri en ağır şartlarda çalıştırıyorlar. Hamile kadın işçilere bile hiç acımıyorlar. Hatta bu ağır çalışma şartlarından dolayı çocuğunu kaybeden kadın işçiler bile var. 

Bisküvi gofret ve çikolatada Türkiye’nin önemli markalarının üretim yeri olan Karaman Organize Sanayi Bölgesi’nde işçi dramı yaşanıyor. Yaklaşık 15 bin kişinin çalıştığı Organize Sanayi Bölgesinde İş Kanunu’nun hiçbir maddesi uygulanmadığı gibi, çalışanlar da anayasal haklarını kullanmamaları için özel ajanlarla takip ettiriliyor. 

Karaman’daki dram öyle bir hal almış ki, ya işverenin sunduğu ağır çalışma şartları ile düşük ücreti kabul edeceksiniz ya da işsiz kalacaksınız. Çünkü size reva görülene karşı gelmeniz halinde sadece o işyerinde işinizden olmakla kalmıyor, diğer işyerlerinde de fişlenerek işe girmenize engel olunuyor. 

Karaman’da Hak-İş’e bağlı Öz Gıda-iş Sendikası ile Türk-iş’e bağlı Tek Gıda-iş Sendikası’nın şubeleri bulunuyor. Sendika şubelerinin bulunduğu binaların çevresi ve girişi işverenler tarafından mesai saatleri dâhilinde sürekli takip ettiriliyor. Buralarda her bir işverenin özel ajanları bulunuyor. 

Organize Sanayi Bölgesi’nde çalışan işçiler, bu binalara girer girmez hemen işverenlere haber veriliyor. İşçi içinde sıkıntılı bir süreç başlamış oluyor, işverenler bütün bunları ne için yapıyor? İşçisine psikolojik baskı kurmak için. Bu baskı ile işçinin bilinçlenmesinin de önüne geçilmek isteniyor. Yani oluşturdukları derebeyliğin kesinlikle bozulmasını istemiyorlar. 

İŞÇİLER FİŞLENİYOR
Başlıkta kullanılan ‘işçi dramını’ anlatması bakımından; işverenler bu baskılarda öyle ileri gitmişler ki, kendi işyerlerinden çıkardıkları işçilerin isimlerini diğer işyerlerine bildirerek, işe alınmaması konusunda ricada dahi bulunuyorlar. Kanunlara göre ağır bir suç olmasına rağmen işverenler, kişilerin iş ve çalışma hürriyetlerini dahi gözleri kırpmadan engelleyebiliyorlar.
 

KADINLAR SÜT İZNİNİ BİLE KULLANAMIYOR
Organize Sanayi Bölgesi’nde çalışanların çoğunluğunu kadın işçiler oluştururken, doğal olarak yaşanan bütün bu olumsuzluklardan en fazla etkilenenler de kadın işçiler oluyor. Çalışma Bakanlığı’nın Teftiş Kurulu raporuna göre işyerlerinde 1 yaşından küçük çocukları bulunan kadın işçilere süt izni bile kullandırılmıyor. 

Kreşin de bulunmadığı işyerlerinde kadın işçilerin annelik hakları bile gasp ediliyor. Hele bir de sendikaya üye olurlarsa başlarına gelmedik kalmıyor. Önce sendika üyeliğini iptal ettirmesi için kibarca uyarılıyor. . Bu uyarıları dikkate almazlarsa fiziken kadınların çalışmasının mümkün olmadığı bölümlerde çalıştırılmaya başlanıyor. Buralarda da akıllanmazlarsa işlerine son veriliyor!
 

KANUNSUZLUKLAR RAPORLA BELGELENDİ
Bu işyerlerinde kanundaki mesai kurallarına kesinlikle uyulmuyor. 2 vardiya şeklinde çalışılan işyerlerinde işçiler, günlük 12 saat çalışıyor. 4857 sayılı İş Kanunu’nda yıllık fazla çalışma süresinin toplam 270 saati geçemeyeceği belirtilirken, Karaman’daki işçiler kanundaki bu 270 saati 2-3 ay içinde dolduruyorlar. 

Bu durum yine Çalışma Bakanlığı’nın Teftik Kurulu raporu ile tespit edilmiş durumda. Bir firma ile ilgili tutulan raporda, "işyerinde yıllık fazla çalışma süresinin toplamının 270 saati geçtiği beyan ve tespit edilmiştir" denildi. İşçiler kanunlara aykırı bir şekilde fazla çalıştırılırken, bu emeklerinin karşılığı da verilmiyor. Bu durum yine raporda şu şekilde belirtiliyor: 

"İşveren tarafından ibraz edilen kayıt ve belgelerin incelenmesi, işçi ve işveren vekilinin beyanları neticesinde işyerinde çalışan işçilerin fazla çalışma ücretlerinin eksik ödendiği tespit edilmiştir"Karaman’da hangi işçiyi dinlerseniz, deyim yerinde ise dudağınızı uçuklatacak, ‘bu kadarı da olmaz’ dedirtecek hayat hikâyeleri ile karşılaşırsınız. Bu hikâyeleri de işçilerden dinleyelim: 

SÜREKLİ TEHDİT EDİLİYORUM
Ayşe Öztürk: Sendikaya üye olalı 8 ay oldu. Henüz işten çıkarılmadım. Ancak üyelikten vazgeçmem için sürekli benimle görüşüyorlar. İşten çıkarmamalarının nedeni de, şu an devam eden mahkemeye ‘ bakın biz sendikalı olanları çıkarmadık’ şeklinde kendilerini savunmak için olabilir. Sendikalı olduğumuz için vardiyamız değiştirildi, izin yapmadan evimize göndermeye başladılar. Bunun yanından özel olarak görüşerek, ‘ paraya ihtiyacınız varsa, biz yardımcı olalım size borç olarak verelim, ödemek istediğiniz zaman ödersiniz’ gibi teklifler sunuldu. Tabii bütün bunlar sendika üyeliğimizi iptal ettirmek içindi. Ancak hiçbirini kabul etmedim.

SENDİKALI OLDUĞUM İÇİN İŞTEN ÇIKARILDIM
Fazilet Türkben: 7 yıldır çalıştığım işyerinden sendikaya üye olduğum için işten çıkarıldım. Sendikaya üye olduktan sonra altı hafta daha çalıştırıldım. Bu süre içerisinde caydırılmaya çalışıldım. Vazgeçmeyince dediler ki; ‘gelin vazgeçin yoksa size bazı yaptırımlar uygulayacağız’ Bunun ne demek olduğunu ilk başlarda anlamamıştık. Aradan birkaç gün sonra bizi çağırdılar; "sizin görev yerinizi değiştiriyoruz" dediler. 

Bizi sadece erkeklerin çalıştığı bir bölüme verdiler. Ortam çok sıcaktı ve ağır çuvalları kaldırmamız gerekiyordu. Başımızdaki müdüre burada çalışamayacağımı belirttim. Savunmamı istediler. Günlük 12 saat çalışıyorduk. Aldığımız ücret 900 liranın üstüne çıkarsa şükrediyorduk. Pazar tatilimizde bile tatil yapamıyorduk. Bayram tatilleri yıllık izine kesiliyordu. Bu haksızlıklardan dolayı sendikaya üye olmuştum. Şimdi ise hiçbir yerde iş bulamıyorum. Hangi işe başvursam; ‘siz sendikalısınız sizi işe alamayız’ diyorlar. Gerçekten mağdur ediliyoruz.

‘TAZMİNAT VERMEDEN’ İŞTEN ÇIKARDILAR
Songül Haklı: Sendikaya ilk üye olan bayanım. İşyerinde ağır çalışma şartlarından dolayı üye oldum. Korkunç bir baskı vardı. Hasta olduğumuzda hastaneye gideceğimiz günü bile başınızdaki çavuş belirliyordu. Çavuş izin vermiyorsa hastaneye gidemiyorduk. 

Ben de eşimin desteğiyle sendikaya üye oldum. Eşimle vardiyalarımız tutmadığı için günlerce görüşmediğimiz oluyordu. Bazen vardiyadan erken gönderiyorlardı. Telefon yasak olduğu için eşime haber veremiyordum. Bundan dolayı gecenin bir vakti kadın halim evime tek başıma gitmek zorunda kalıyordum. Sendikaya üye olduğum için önce ikna ederek beni vazgeçirmeye çalıştılar. Vazgeçmeyince işten çıkardılar. Tazminatımızı da vermedikleri için dava açtık. Davamız devam ediyor.
 

BİR BAŞKA FABRİKADA ÇALIŞAN EŞİMLE TEHDİT ETTİLER
Zülfü Eryiğit: Sendikaya üye olduğum için işten çıkarıldım. Eşimde bir başka fabrikada çalışıyordu. Eşimi de çıkartacak oldular. Daha sonra sendikadan vazgeçtim, sonra bana ‘tamam gel’ çalış dediler. 1200 liraya anlaştık ama hala 900 lira veriyorlar. Sendikadan vazgeçtiğim için 20 bin lira borç verdiler. 2017’de ödemek şartıyla da bir senet aldılar. 8 aydır bu şekilde çalıştım. Sonra beni başka bir şirkete göndermek istediler ben de davacı oldum.
 

Tek Gıda-İş Sendikası Karaman İl Temsilcisi Orhan Soydan:

"İş kanunlarının uygulanmasını istiyoruz" 

Tekgıda-İş Sendikası Karaman İl Temsilcisi Orhan Soydan, Karaman Organize Sanayi bölgesinde İş Kanunları ve çalışma şartları açısından büyük bir sıkıntı yaşandığını belirterek, bu durumun her bakımdan Karaman’a zarar verdiğini kaydetti. Tek amaçlarının Karaman’da sendikal hayatın yaşanması ve İş Kanunu’nun uygulanır hale getirilmesi olduğunu vurgulayan Soydan, "Patronlara da buradan bir çağrıda bulunmak istiyorum; işyerlerine sendika girdiğinde.kesinlikle bundan zarar etmeyeceksiniz. Aksine kalite geleceği için kar edeceksiniz" dedi. Sendika şubesinin işverenin ajanları tarafından sürekli takip edildiğini dile getiren Soydan, çalışanları rencide eden ve yasalara aykırı olan bu durumdan vazgeçmelerini istedi.