Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
23 Mart 2011
KAPİTALİZMİN DERİNLEŞEN KRİZLERİ VE DÜZELTİCİ SAVAŞ

Kapitalizmin küresel krizi, patlak verdiği 2007 yazından bu yana boyut değiştirerek derinleşiyor.

KAPİTALİZMİN DERİNLEŞEN KRİZLERİ VE DÜZELTİCİ SAVAŞ

Kapitalizmin küresel krizi, patlak verdiği 2007 yazından bu yana boyut değiştirerek derinleşiyor. Bir yanda Libyaya yöneltilen emperyalist müdahale, diğer yanda doğanın acımasız yasaları karşısında Japonyada yaşanan çevre felaketi. Pazartesi günkü yazısında sevgili Ergin Yıldızoğlunun vurgusuyla, Son günlerde dünya iki ucundan birden yanan bir muma benziyor….

Kapitalizmin 60-80 senelik devreler halinde sürüklendiği bu tür yapısal nitelikli siyasi/iktisadi/teknolojik krizlerini algılayabilmek için sermaye dediğimiz olguyu daha yakından irdelememiz gerekli. Sermaye kavramının en tutarlı ve en gerçekçi analizi, kuşkusuz Marxta ve Marksist gelenek içinden gelen sosyal bilimcilerce sunulmuş durumda. Marksist dünya görüşünde sermaye parasal ya da teknolojik bir olgu değil; bir sosyal ilişkinin ifadesidir. Muhafazakâr neoklasik düşüngünün savunduğunun aksine, sermaye salt bir üretim faktörü olmanın ötesinde, içinde sömürü ilişkisini de içeren bir toplumsal ilişkiyi barındırır. Sermayenin, sermayeolabilmesi için mülksüzleştirilmiş ve işgücünü ticari bir mal gibi satmak zorunda bırakılmış ücretli işçiyle bir araya gelmesi gerekir. Ancak ücretli emek ile birlikte olduğunda sermaye kapitalist birikim sürecinin yasalarına tabi sermayeye dönüşür.

***

Sermaye huzursuzdur; devamlı ilerlemek, devinmek, yeni pazarlar ele geçirmek, birikmek; kâr peşinde koşmak ve yaygınlaşmak zorundadır. Ancak bu sürecin temelinde kapitalist piyasanın anarşik yapısı yatmaktadır. Kapitalist birikim süreci derinleştikçe kâr oranlarında kaçınılmaz bir gerileme yaşanır; teknolojiler eskir, kapitalist sistemin yürütücü kurumları köhneleşir. Bir yanda da mülksüzleştirilen, ücretleri devamlı bastırılan emekçilerin alım gücünde gerilemeler yaşanır. Aşırı üretim / eksik talep koşulları ağırlaşır.

Kapitalizmin 2007 sonrası mevcut krizi, kapitalizmin kaçınılmaz krizlerini aşabilmek için devreye soktuğu finansallaşmanın ve rantiyer birikim tarzının doğrudan bir sonucudur. Kapitalist dünya, sanayi ve tarımsal ekonomide gerilemekte olan kârlarını dünyamızı bir kumarhane masasına dönüştüren finansal rant oyunlarıyla koruyabilmiş durumdaydı. Dahası, kapitalizmin bu tür dönüşümleri yalnızca yirminci yüzyılın son çeyreğine özgü olmayıp; on dokuzuncu yüzyılın sonunda ve on sekizinci yüzyılda da yaşanmış idi.

***

Kapitalizmin bütün bu yapısal nitelikli krizlerinin ayrılmaz bir parçası olduğunu da gözlemekteydik. Krize neden olan bu üretim fazlasının bir şekilde yakılmasıgerekliydi. Dolayısıyla, iktisadi yatırıma dönüştürülemeyen, satın alınamayan mal fazlasının savaş konjonktürü içinde yakılması gündeme gelebiliyordu. Çünkü bu sayede sermayenin yeni teknolojilere kavuşturulması, askeri silah teknolojisinden yeni üretim tekniklerine ulaşılması, atıl sermayenin, köhnemiş kurumların, modası geçmiş üretim tekniklerinin yakılıp, yerine modern teknolojilerin, modern kurumların, modern toplumların inşası sağlanabilirdi.

Rosa Lüksemburgun ortaya attığı ve yirminci yüzyılın geride kalan deney ve gözlemlerinde pekiştirilen düzeltici savaş kavramı böyle ortaya çıktı. Söz konusu kavram 20 Mart 2003te başlayan Irakın işgalini, bundan iki yıl önceki Afganistan müdahalesini ve geçen hafta sonu başlatılan Libyanın işgali gibi emperyalizmin saldırılarını kucaklar mı?

Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi

DİĞER HABERLER
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS

47 aydır artan gıda enflasyonu nedeniyle sağlıklı beslenmek lüks oldu.

PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ
PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ

1 Mayıs, 8 saatlik iş günü mücadelesinin bir sonucuydu. ABD’de daha kısa çalışma saatleri tekrar sendikaların gündeminde. Otomobil İşçileri Sendikası (UAW) 32 saatlik iş haftasını grev ve örgütlenme talepleri arasına aldı.

HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7
HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7

Türkiye’de 47 aydır yükselen gıda fiyatları ile halkın enflasyonu nisanda yüzde 95.7’ye ulaştı.

RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI
RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI

Mehmet Şimşek’in “Rasyonel zemine dönmek zorundayız” anlayışı iyi niyetli ve gerekli bir yaklaşımdır. Ne var ki Türkiye’de bugünkü koşullarda slogan düzeyinde kalmak zorundadır.