Virüs öncesinde kısmen medya sektöründe görülen, virüs sonrasında hemen her sektöre yayılan bu çalışma biçimi pek bilinmiyor. Ne getirip ne götürdüğü, yasal dayanakları, hakları, yükümlülükleri… İnceleyen yok neredeyse. Bu yazıda giriş yapmış olalım.
BORÇLAR KANUNU VE EVDE HİZMET SÖZLEŞMESİ
11 Ocak 2011 tarihinde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda yapılan değişiklikle, Evde Hizmet Sözleşmesi başlıklı bölüm eklendi. Yasa,4 Şubat 2011 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Bölüm dokuz maddeden oluşuyor.
461. maddede evden çalışma şöyle tanımlanıyor: “Evde hizmet sözleşmesi, işverenin verdiği işi, işçinin kendi evinde veya belirleyeceği başka bir yerde, bizzat veya aile bireyleriyle birlikte bir ücret karşılığında görmeyi üstlendiği sözleşmedir.”
462. madde ise çalışma koşulları hakkında. “Her yeni iş için o işe özgü özellikler belirtilir, gerekli malzemeyi işçinin ya da işverenin mi alacağı ve ne kadar alacağı ve ücretlendirme anlaşmaya yazılır” deniyor
463. madde iş yükümlülüğü hakkında. İşçi, iş bitimi hakkındaki sözleşmeye uygun olarak işe zamanında başlamak, zamanında bitirmekle yükümlü. “İş, işçinin kusuruyla ayıplı olarak görülmüşse işçi, giderilmesi mümkün olan ayıpları, masrafı kendisine ait olmak üzere gidermek zorundadır.”
464. madde, işin gereği olarak işverence sağlanan iş araçları ve malzemelerini işçinin özenli kullanmak zorunluluğu hakkında. “İşçinin kusuru yüzünden kullanılamaz hale gelen araç ve malzeme o günün rayiç bedeli üzerinden” işçiye ödetilir deniyor.
465. madde, işçinin ürettiği ürün ayıplı ise işverenin teslim alışından sonra işçiye bildirmesi gereken süreyi tanımlıyor. Yasa bir hafta ile sınırlıyor süreyi.
466. madde ücret hakkında: “Aralıksız çalıştırılan işçiye ücret, 15 günde bir veya işçinin rızasıyla ayda bir; aralıklı olarak çalıştırıldığı takdirde, ürünün her tesliminde ödenir. Her ücret ödenmesinde işçiye, bir hesap özeti verilir, kesinti varsa miktarı ve sebebi de gösterilir.”
467. madde ücret yükümlülüğü hakkında. Şöyle diyor: “İşçiyi aralıksız biçimde çalıştıran işveren, ürünü kabulde temerrüde düştüğü veya işçinin kişiliğinden kaynaklanan sebeplerle ve kusuru olmaksızın çalışma engellendiği takdirde, hizmet ediminin engellenmesi durumundaki ücret ödenmesine ilişkin hükümler gereğince, ona ücretini ödemekle yükümlüdür. Diğer durumlarda işveren, bu hükümlere göre ücret ödemekle yükümlü değildir.”
468. madde sözleşme biçimi hakkında: Deneme amacıyla yapılan sözleşmelerde aksi kararlaştırılmadıkça süre sonunda sözleşmenin biteceği belirtiliyor. Aralıksız çalıştırılma halinde, “aksi kararlaştırılmadıkça, sözleşme belirsiz süreyle yapılmış sayılır; diğer durumlarda sözleşmenin belirli süreyle yapıldığı kabul edilir”.
469. maddede, “Pazarlamacılık sözleşmesine ve evde hizmet sözleşmesine ilişkin hüküm bulunmayan hâllerde, hizmet sözleşmesinin genel hükümleri uygulanır” deniyor.
4857 SAYILI YASA
4857 sayılı İş Kanununda konumuzla ilgili 14. maddenin başlığı, “Çağrı Üzerine Çalışma Ve Uzaktan Çalışma”dır. 6 Mayıs 2016’da yapılan yasa değişikliği ile maddeye “uzaktan çalışma” da eklenince “Çağrı Üzerine Çalışma” olan madde başlığı bu şekilde değiştirildi.
Yasa maddesi çağrı üzerine çalışmayı, “çağrı üzerine çalışmaya dayalı kısmi süreli bir iş sözleşmesi” olarak tanımlanıyor. İşçinin ihtiyaç duyulduğunda çağrıldığı, ihtiyaç süresince çalıştırıldığı çalışma biçimi. Hafta, ay veya yılda ne kadar çalışılacağı belirlenmemişse, sözleşmede yazılmadı ise, “haftalık çalışma süresi yirmi saat kararlaştırılmış sayılır”.
Uzaktan ya da evden çalışma ise şöyle tanımlanıyor; “İşçinin, işveren tarafından oluşturulan iş organizasyonu kapsamında iş görme edimini evinde ya da teknolojik iletişim araçları ile işyeri dışında yerine getirmesi esasına dayalı ve yazılı olarak kurulan iş ilişkisidir.
“İş sözleşmesinde; işin tanımı, yapılma şekli, işin süresi ve yeri, ücret ve ücretin ödenmesine ilişkin hususlar, işveren tarafından sağlanan ekipman ve bunların korunmasına ilişkin yükümlülükler, işverenin işçiyle iletişim kurması ile genel ve özel çalışma şartlarına ilişkin hükümler yer alır.”
“Esaslı neden olmadıkça salt iş sözleşmesinin niteliğinden ötürü emsal işçiye göre farklı işleme tabi tutulamaz. İşveren … işin niteliğini dikkate alarak iş sağlığı ve güvenliği önlemleri hususunda çalışanı bilgilendirmek, gerekli eğitimi vermek, sağlık gözetimini sağlamak ve sağladığı ekipmanla ilgili gerekli iş güvenliği tedbirlerini almakla yükümlüdür.”
***
Mevzuat böyle… Ne anlama geldiği, sonraki yazıda.