KANSER HASTASI PATRONU İÇİN SÖYLEDİĞİ SÖZ TAZMİNATINDAN ETTİ
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, işyerinde yaşadığı bir tartışmada, kanser hastası patronunu kastederek, “Allah birinizin belasını verdi, hepinizin versin” diyen işçinin tazminatsız olarak işten çıkarılması gerektiği yönünde karar verdi.

Bir işyerinde bulaşıkçı olarak çalışan işçi, sebepsiz, bildirimsiz ve tazminatsız şekilde işten çıkarıldığını savunarak bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etti. Görülen davada işyeri avukatı, davacı işçinin yapması gereken işlerin mesai arkadaşları tarafından yapıldığını, iş arkadaşları ile çıkardığı haksız kavga neticesinde 10 Şubat 2016’da işyerini terk edip gittiğini iddia ederek davanın reddini talep etti. İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verildi. Bu karara karşı işyeri avukatı istinaf başvurusunda bulundu. Başvuruyu görüşen Bölge Adliye Mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verdi.
YARGITAY YEREL MAHKEME KARARINI BOZDU
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen karar işyeri avukatı tarafından temyiz edilince dosya Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’ne geldi. Daire, yapılan feshin haklı fesih niteliğinde olduğunu belirtti. Kıdem ve ihbar tazminatının reddi gerekirken kabul edilmesini hatalı gören Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, ilk derece mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararını bozdu.
‘HAKLI FESİH’
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi karanında, dosyadaki bilgi belgeler ile tanık beyanlarından işçinin bulaşıkhanede iş arkadaşlarının birisiyle tartıştığı, bu tartışmada işyeri sahibinin oğlunun yatıştırmaya çalıştığı esnada davacı işçinin sinirlerine hâkim olamayarak işyerinin sahibi patronunu ve onun kanser hastalığını kastederek, “Allah birinizin belasını verdi, hepinizin versin” dediği kaydedildi. Bu sözlere sinirlenen işyeri sahibinin oğlunun, işçiyi işyerinden kovduğu belirtilen kararda, şöyle denildi: “Davacı işçinin iş akdinin bu şekilde yazılı fesih bildirimi olmaksızın sona erdiği anlaşılmaktadır. İşçinin işverenine yahut bunun aile üyelerinden birine sataşması İş Kanunu’nun 25/2d maddesine göre haklı fesih nedeni olup, davacı işçinin kanser hastası olduğu ve fesihten sonra bu sebeple vefat ettiği anlaşılan işverenini kastederek söylediği sözleri nedeniyle gerçekleştirilen fesih haklı fesih niteliğindedir. Kıdem ve ihbar tazminatının reddi gerekirken kabulü hatalıdır.”