KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI ULUSLARARASI MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜ´NDE: Kadınlar şiddete, savaşa, eşitsizliğe ´dur´ diyor.

KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI ULUSLARARASI MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜ’NDE: Kadınlar şiddete, savaşa, eşitsizliğe ‘dur’ diyor.

KADIIİ ENCESİZLİĞE, SÖMÜRÜYE, T^# KARŞI YÜRÜYORl I KESK’Lİ KADINLM

       Ülkemizde kadına yönelik şiddet AKP döneminde yüzde 1400 arttı. Her gün 5 kadın en yakınındaki erkekler tarafından öldürülüyor. Bu durum şiddetin vardığı düzeyi ve hükümetin bu sorunu çözme noktasındaki yetersizliğini açıkça göstermektedir" diyen kadınlar, gerçek bir çözüm isteğiyle alanlarda.

       Kadına yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele ve dayanışma günü olan 25 Kasım vesilesiyle taleplerini dile getiren kadınlar, eylemlerini kasım ayı boyunca sürdürecekler.

HÜKÜMET ŞİDDETİ ÇÖZMEDE YETERSİZ

       Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyesi kadınlar, İzmir ve İstanbul’da meşaleli yürüyüşler yaptı.İstanbul’da Taksim Tramvay Durağı’nda basın açıklaması yapan KESK’li kadınlar ‘Tacize, tecavüze, kadın cinayetlerine, güvencesizliğe, sömürüye tutuklamalara karşı yürüyoruz" pankartı açarak Galatasaray’a yürüdüler. Yürüyüşte tutuklu olan KESK’li kadınların fotoğrafları da taşındı.

       Tüm Bel-Sen İstanbul 4 No’lu Şube Başkanı Saadet Özsay kadınların rengi, dili, inancı, ülkesinin değiştiğini, ancak kadının uğradığı şiddetin kaynağını değişmediğini ifade etti. Kadına yönelik şiddetin yüzde 1400 arttığını, her gün 5 kadının öldürüldüğünü hatırlatan Özsay "Bu durum şiddetin vardığı düzeyi ve hükümetin bu sorunu çözme noktasındaki yetersizliğini açıkça gösteriyor" dedi. Kadın istihdamındaki gerilemeye de dikkat çeken Ozsay "Ülkemizde her 3 kadından 2’si işsiz. Ekonomideki bu eşitsiz dağılıma yönelik AKP’nin attığı olumlu bir adım yok" diye konuştu.

 İNSAN HAKLARI HİÇE SAYILIYOR

       Saadet Özsay Türkiye’de 30 yılı aşkın bir süredir yaşanan çatışmak sürecin en çok kadınları ve çocukları etkilediğini, bu ortamda "kadın ve çocukların şiddetin en kabasına ve en vahşisine maruz kaldığını", en temel insan haklarının hiçe sayıldığını belirtti. KCK davası adı altında tutuklanan KESK’li kadınların serbest bırakılmasını isteyen Özsay "İnsanca bir yaşam ve demokratik bir Türkiye istemek bir suç ise tutuklu arkadaşlarımızla birlikte bu suçu işlemeye devam edeceğimizi bir kez daha belirtiyor ve tutuklu kadın arkadaşlarımızın bir an önce özgürlüklerine kavuşmalarını talep ediyoruz" dedi.

MEŞALELER AYDINLATTI

       İzmir’de YKM önünde toplanan KESK İzmir Kadın Platformu "Artık yeter! Kadına yönelik şiddete son" pankartı ile Konak Sümerbank önüne yürüdü. SES İzmir Şube Kadın SEKRETERİ Rukiye Çakır, "Resmi kayıtlara göre günde 138, saatte 6, her on dakikada bir aile içi şiddet yaşanıyor. Sudan sebeplerle dövülüyor, öldürülüyor kadınlar. Devlet kadını korumuyor. Devlet yetkililerinin kutsal dediği, aile bozma dediği yuva kadına mezar oluyor" dedi.

       Toplumsal cinsiyet rollerinin ne şiddet, ne acı, ne de çatışma dinlediğini ifade eden Çakır, Van depreminden sonra bile kadınlardan kendilerine dayatılan toplumsal rolü yerine getirmeleri beklendiğini söyledi. Kadının baskıya ve ayrımcılığa karşı özgürleşme isteğinin büyüdüğünü vurgulayan Çakır, "Şiddete, baskıya, eşitsizliğe karşı mücadele ediyoruz. Bu haykırışlar hiçbir zaman bitmeyecek. Özgür, eşitlikçi, demokratik bir ülke yaratılana kadar susturulmaya çalışılan taleplerimizi, isteklerimizi haykırmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

YASAL DÜZENLEMELER HAYATA GEÇİRİLSİN

       İzmir Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanlığı, kadın merkezli çözüm mekanizmalarının ve pozitif ayrımcılık ile ilgili kamusal alanda gerekli yasal düzenlemelerin hızla hayata geçirilmesini istedi.

       Düzenlenen toplantıda konuşan Avukat Ayşegül Altınbaş, özellikle fuhuşa sürüklenen kadınların sayısının arttığı, küçük kızlara cinsel istismar vakalarının yoğunlaştığı, kadın yaşam hakkının elinden alındığı bugünlerde şiddetle daha etkin mücadele gerektiğini belirtti.

       12 Eylül 2010’da oylanan anayasa değişikliği gereğince kadın için pozitif ayrımcılık ile ilgili kamusal alanda gerekli yasal düzenlemelerin hızla hayata geçirilmesi gerektiğini ifade eden Altınbaş, "Bu bağlamda şiddet gören kadınlarımız kolluk kuvvetlerine başvurduğunda acilen kendilerine koruma sağlanmalıdır" dedi. Altınbaş kadın hakları savunucuları olarak her zamankinden daha fazla emek sarf edeceklerini ve ısrarcı olacaklarını vurguladı.