Başlığa bakıp da ‘önce işimiz olsun da sonra güvenceye de bakarız’, esas olan bu işsizlik ortamında bir işin olması diye bakılabilir. Ama durum aslında o kadar basit değil. Neden basit olmadığını birazdan genç akademisyen Serkan Öngel’in veri ve yorumlarından yola çıkarak anlatmaya çalışacağım.
İlk olarak artık yapısal bir hâl alan işsizliği kısa hatırlayalım. Ve tabi ki yaklaşan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü nedeniyle öncelikle kadınların durumunu daha ayrıntılı ele alalım. Bir yılda işsiz kalan sayısı 590 bin. TÜİK’in resmi dar tanımlı işsiz sayısı 3 milyon 715 bin. İş aramaktan yorulmuş, umudunu yitirmiş, son dört haftadır herhangi bir iş arama kanalını kullanmamışların da hesaba katıldığı geniş tanımlı işsiz sayısı neredeyse iki katı 6 milyon 611 bin kişi. En yakıcı olanlardan gençlerin işsizliği yüzde 22.6… Çokça yazıldığı gibi, ya kadınlar…
Kırda kadının görünümü bir az daha iyi. Ya evinde, az da olsa bir toprağı varsa ekip biçilen orada tarım işçisi olarak görülme şansı var. Ama bu işi olduğu anlamına gelmez tabi… Ancak kentlerde kadın olmak pek çok etkenin dışında işsiz olmakla da eşdeğer. Zira son veriler kentlerde her dört kadından birinin işsiz olduğunu ortaya koyuyor. Kadın işsizliği yüzde 16 ile yükselişini sürdürüyor. Genç kadın işsizliği ise çok daha vahim: Yüzde 28.6.
Niye işsiz
Peki bu kadınlar niye işsiz? Gaziantep Üniversitesi islahiye İİBF Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. F. Serkan Öngel’in verdiği bilgiye göre, kadınların yüzde 24.6’sı iş geçici olduğu için işsiz yani iş bitince onlar da işsiz kalmış. Yüzde 5.5’u ev işleriyle uğraşmış, iş aramamış, bir nevi ev kadını. Yüzde 6’sı işten çıkarılmış. Yüzde 20.7’si kendi isteği ile işten ayrılmış, aslında yakından bakıldığında ya aldığı ücret düşük olduğu için ya çocuk doğurduğu ve izinleri bittiğinde çocuk bakımı için gerekli koşulların sağlanamadığı ülkede çocuğuna bakmak zorunda kaldığı için ya da benzeri bir nedenle ayrılmak durumunda kaldığını düşünmek mümkün. Ancak yüzde 31’lik bir kesim var ki bu incelenmeye değer. Kadınların yüzde 31’i yani her üç kadından biri diğer nedenlerle işten ayrılmış…
Kadını kategori dışı bir biçimde işten ayrılmaya zorlayan etkenler neler? Öngel’e bu durumu sorduğunuzda ‘Taciz, kötü muamele, ailevi meseleler, doğum ve benzeri konular işten ayrılmayı tetikleyen unsurlar olabilir. Bu kişilerin yeniden is aramaya yönelmesi ise üzerinde durulması gereken bir başka konu. Kadınları işten ayrılmaya zorlayan nedenler araştırılmalı ve çözüm yollan bulunmalı" diye yanıtlıyor. Öngel’e göre iş güvencesi meselesinin önemi de burada ortaya çıkıyor.