Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
08 Mart 2019
KADIN VE KRİZ

Bu haftaki yazım 8 Mart’a denk geldi. Türkiye gündemi her 8 Mart’ta kadına şiddete kilitlenir. Bu maalesef ki ülkemiz için kötü bir tablo.

KADIN VE KRİZ

Bu haftaki yazım 8 Mart’a denk geldi. Türkiye gündemi her 8 Mart’ta kadına şiddete kilitlenir. Bu maalesef ki ülkemiz için kötü bir tablo. Bu tabloyu belki de her şiddet olayında sergilemek ve yargılamak gerek. Ancak 8 Mart’ta daha ağırlıklı olarak gündem, kadının hayat içerisindeki konumu olmalı. Ülkemizi giderek daha da derinden sarsmaya başlayan ekonomik krizin kadına yansımasını konuşmalıyız. Eve hapsedilen, çalışma hayatından ve ekonomik özgürlükten mahrum bırakılan kadını konuşmalıyız. Ülkenin koca koca kurumları krizin pençesine düşerken, geçim derdinin en çok yıkılacağı kadın omuzunu konuşmalıyız.

Dünkü Aydınlık gazetesinde de yayımlandı; Genel-İş Sendikası’nın araştırmasına göre 20 milyon kadın çalışma hayatına dahil olamıyor. Çalışma hayatı kadına karşı acımasız ve neredeyse yok sayıyor. Erkeklerle aynı işi yapsa da daha az ücret alıyor ve bazı işkollarında haftalık çalışma süresinin üzerine çıkılıyor. Genel-İş Sendikası’nın araştırmasına göre; 1 milyonun üzerinde kadın işten çıkarıldı. 2018 Ocak ayında iş çıkışı yapılan toplam kadın işçi sayısı, 424 bin 262. Raporda 2017 ve 2018 yılına ait rakamlar var. 2017 yılında her 10 kadından sadece 3’ü istihdam edildi. Kadınların istihdama katılım oranı yüzde 28.9 iken, 2018’de yüzde 29.1’e yükselebildi. Ancak bu oranlar krizin kendisini henüz tüm ağırlığıyla hissettirmediği zamana ait. 2019’un rakamlarının kadınların lehine değişme ihtimali pek gözükmüyor.
 
Kadın işçide kayıtdışı çalıştırmada da oranlar yüksek. Kayıtdışı ve güvencesiz çalıştırma, istihdam edilen kadın işçilerin neredeyse yarıya yakınını oluşturuyor. Krizin etkilerinin giderek daha fazla hissedilmesiyle birlikte kadın istihdamında yaşanan düşüş OECD raporlarına da yansıdı. Krizin faturası önce işçiye kesiliyor ancak görünen o ki kadın işçiye biraz daha fazla kesiliyor.
 
Kadın işçi çalışma hayatında da daha fazla istismar ediliyor. Oysa İş Yasası’nda kadına ilişkin yapılacak düzenlemelerle biraz da olsa bunun önüne geçilebilir. Pozitif ayrımcılık sadece bir propaganda unsuru olmaktan çıkartılıp hayata geçirilmesi gereken bir ihtiyaçtır. İşin dışında evde de işçi olan kadının, anne olma sorumluluğu da gözetilerek toplumsal değeri yasalarda karşılık bulmalıdır.
 
ERKEK EGEMEN ANLAYIŞLA OLMAZ
 
Kadınlarla, özellikle de işçi kadınlarla ilgili sorunların çözümü öncelikle devlete aittir, hükümetler birincil sorumludur ancak sendikalar da kadın işçiyi örgütleme konusunda yeni ve gerçekçi çözümler üretmek zorundadır. Erkek egemen anlayış hayatın gerçeğiyle örtüşmediği gibi, sendikalar da erkeklere ait kurumlar değildir. Sendikalara haspel kader gelen kadın yöneticiler maalesef ki kadın olduklarını unutuyor, erkek dili ve anlayışını kısa sürede benimseyerek mevcut yapıya uyum sağlıyor. Oysa kadın için değişim yine kadından başlamalı. Hayatı üreten kadınsa değiştiren de kadın olacaktır. İnsana yaraşır yaşam, hayatın içinde daha fazla üretmekle mümkün. Öyleyse daha fazla kadının çalışma hayatına girmesi gerek.
 
Ekonomik krizin yükünü çeken ve çekecek olan kadın, gidişatı değişitirecektir. Özellikle çalışan kadının, kendi haklarına sahip çıkması ve onları değiştirmesi, yeni haklar kazanması için örgütlenmesi şart. Çünkü her geçen gün daha da zorlaşıyor. Gelecek zorlukları aşmanın yolunu birlikte bulacaksak eşit şartlara sahip olmalıyız.
DİĞER HABERLER
TARİHSEL SÜREÇTE ENFLASYONLA MÜCADELE
TARİHSEL SÜREÇTE ENFLASYONLA MÜCADELE

Küresel ekonomilerde enflasyonun kontrol altına alınması, genellikle düşünüldüğünden daha uzun bir süreç gerektirebilir.

GIDADAKİ YILLIK ENFLASYON YÜZDE 107’İ AŞTI
GIDADAKİ YILLIK ENFLASYON YÜZDE 107’İ AŞTI

Gıda fiyatlarında temmuz ayında başlayan yüksek oranlı artış trendi, ağustostan sonra eylül ayında da devam etti.

MEY, SU KULLANIMINI YÜZDE 50 DAHA AZALTACAK
MEY, SU KULLANIMINI YÜZDE 50 DAHA AZALTACAK

Mey/Diageo, 2017 yılından bu yana 488 sürdürülebilirlik projesini hayata geçirdi.

DAR GELİRLİNİN BORÇLA YAŞAMA YOLU KAPANDI
DAR GELİRLİNİN BORÇLA YAŞAMA YOLU KAPANDI

Merkez Bankası’nın faizi 4 ayda %8,5’tan %30’a çıkarması, borçlanarak geçimini sürdüren vatandaşları kredi kartına el süremeyecek hâle getirdi. Kredi kartlarında yıllık faiz %60’ı aştı.