Türkiye’de yılda 69 bin 227 iş kazası yaşanıyor. İşçiler yaşananları kaza değil cinayet olarak nitelendiriyor
İSMMMO’dan 11 öneri: İSMMMO İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda tespit ettiği sorunlara yönelik 11 maddelik çözüm önerisi sundu. Odanın hazırladığı rapora göre iş kazaları ve meslek hastalıkları Türkiye ekonomisine yıllık yaklaşık 38 milyar TL zarar veriyor.
Adalet için 17. kez Taksim’de: Kozlu’da 7 Ocak’ta grizuda hayatını kaybeden işçilerin aileleri, Zonguldak, Mustafakemalpaşa maden işçileri ve iş kazalarında hayatını kaybeden işçilerin yakınları 17. kez Taksim’deydi.
Ekonomi Servisi – İstanbul Serbest Muhasebeci MALİ Müşavirler Odası (İSMMMO) Başkanı Yahya Arıkan 1 milyon 400 bin işletmeyi, 11 milyon işçiyi kapsayan İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun özellikle işveren ve işçi tarafından kolaylıkla anlaşılıp uygulanmasıyla bir yılda yaşanan yaklaşık 69 bin iş kazası, 700 meslek hastalığı ve 1700 işçi ölümünün en aza indirilebileceğini söyledi.
İSMMMO, Türkiye’de 1.4 milyon işletmeyi ve 11 milyon çalışanı kapsama alan İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu hakkında açıkladığı raporda yasal düzenleme ve uygulamadan kaynaklanan sorunlara dikkat çekti ve açıkladığı çözüm önerileriyle Türkiye’nin daha az iş kazası yaşanan bir sürece hızlı geçiş yapılabileceği uyarısında bulundu.
İSMMMO iş kazaları ve meslek hastalıklarının ülkemiz ekonomisine yıllık yaklaşık 38 milyar TL zarar verdiğini ifade ettiği ‘6311 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun Uygulanmasına Yönelik Sorunlar ve Çözüm Önerileri’ raporunda şu çözüm önerilerine yer verdi:
* Denetime gelen iş müfettişleri önce eğitim ve bilgilendirme yapmalı ayrıca işçi eğitimleri İŞKUR tarafından işçilere ücretsiz ve uzaktan eğitim kullanılarak da verilmeli.
* Az tehlikeli işlerde 30’un altında işçi çalıştıran işyerleri için risk değerlendirmesi yapılması zorunluluk halinden çıkarılmalı.
* İş teftiş kurulunun işyerlerinde hangi kriterlere göre teftiş yapacakları önceden işverenlere bildirilmeli.
* Kamu kurum ve kuruluşları hariç 10’dan az çalışanı bulunanlardan, az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yerine getirilmesi için devlet desteğinden faydalanabilmeli ve Bakanlar Kurulu bu kararı ivedilikle açıklamalı.
* Risk değerlendirmesine ilişkin yönetmelik ertelenmeli ve az tehlikeli işler için zorunluluk kapsamından çıkarılmalı.
* Çok tehlikeli işyerlerinin uzman ihtiyacının 1/5’i gibi bir kısmını (A) veya (B) grubu iş güvenliği uzmanı yerine getirmeli. Kalan süre C grubu uzman çalıştırılarak yerine getirilmeli.
* Verilen hizmet kalitesini ve hızını artırmak için uygulamaların kontrolüne ve standardizasyonuna imkân veren bir sistem kurulmalı.
* İşyeri hekimi çalışma süreleri işçi başına tehlike durumuna göre az tehlikeliden çok tehlikeliye doğru 2-3 ve 4 dakika olacak şekilde azaltılmalı ve sabit süre kaldırılmalı. 500-750-1000 sayılarına göre tam zamanlı hekim çalıştırılmasından vazgeçilmeli.
* İşkolu ve tehlike sınıfı değişiklikleri hızlıca ve bürokrasiye boğulmadan, denetim yapılmadan işkolu kodu ve tehlike sınıfı değişiklikleri yapılmalı.
* İSG profesyonellerine ve vatandaşlara destek verilmeli. Merkezi bir yapı olarak örgütlendirilen İSGGM bünyesinde hizmet verecek ve sorunları Ankara’ya gidilmesine gerek kalmadan çözecek bir yapı kurulmalı ve mutlaka taşra birimlerinden, özellikle çalışma ve iş kurumu il müdürlüklerinden de yararlanılmalı.
* Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İSG Genel Müdürlüğü, iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi sözleşme bildirimlerine ilişkin iş ve işlemleri daha etkin ve hızlı yürütülmeli.
Sorumlular belli, adalet istiyoruz
İstanbul Haber Servisi – İşyerlerinde yaşamlarını yitiren işçilerin yakınları, her ayın ilk pazar günü Taksim’de yaptıkları “Vicdan ve Adalet” nöbeti eylemini, 7 Ocak’ta Zonguldak Kozlu’da yaşamını yitiren işçilere adadı. “İş cinayetlerine karşı vicdan ve adalet nöbeti”ne Kozlu’da yaşamını yitiren işçilerin yakınları da katıldı.
Yaşamını yitiren işçilerin yakınları ve eylemciler, dün Taksim Meydanı’nda bir araya gelerek Galatasaray Meydanı’na yürüdü. Kozlu’da hayatını yitiren 8 maden işçisinin yakınlarının da bulunduğu eylemde “Kaza da, kader de değil, cinayet” pankartı açan göstericiler, “Sorumlular belli, adalet istiyoruz” ve “Kozlu’yu unutma, unutturma” sloganları attı. Grup, Galatasaray Meydanı’na vardığında basın açıklaması yapıldı.
Açıklamayı Esenyurt’ta AVM inşaatında çıkan yangında yaşamını yitiren Barış Kıyak’ın kardeşi Damla Kıyak okudu. Kıyak, işçi ölümlerinin olağanlaştırıldığını belirterek şunları dile getirdi: “Her iş cinayetinden sonra yakınlarını kaybedenlerin kederli görüntüsünü ve siyasetçilerin başsağlığı dileklerini görüyoruz.
AKP Denizli Milletvekili Nihat Zeybekçi işi ileri götürüp işçi cinayetlerini ‘medeniyet göstergesi’ olarak yorumluyor. Resmi yetkililer, Kozlu’da yaşanan katliamı önlemek için ne yaptılar? Bütün iş cinayetlerinde olduğu gibi işverenin kazanç hırsı, resmi kurum ve görevlilerin sorumluluklarını yerine getirmemesi yakınlarımızın ölmesine neden olmuştur.” Kozlu’da taşeron şirkete bağlı çalışan işçilerin yaşamını yitirdiğini ve taşeron sisteminin sona erdirilmesini istediklerini ifade eden Kıyak, “Denetimlerin yapılmasına rağmen önlemlerini almayan ve eksikliklerini gidermeyen işverenler bu olayın neden bir kaza değil de cinayet olduğunu ortaya koyuyor” açıklamasını yaptı. Açıklama sırasında aile yakınlarından bazıları acılarını yeniden yaşayarak baygınlık geçirdi.