Artık Ankara itibarsız iktidarların merkezi. Ankara´da ne hükümet, ne de Türk-İş var. Ankara´da itibarını da, iktidarını da kaybedenler var. Yıkıp yeniden yapacağız diyor Mustafa Türkel.

Artık Ankara itibarsız iktidarların merkezi. Ankara’da ne hükümet, ne de Türk-İş var. Ankara’da itibarını da, iktidarını da kaybedenler var. "Yıkıp yeniden yapacağız" diyor Mustafa Türkel. Çok doğru bir söz. Harabeye dönüşmüş olanın yıkılma zamanıdır artık.

İtibarsız Türk-İş yönetimi, tam da iktidarsız iktidarın istediği gibi davrandı ve hiç sorunsuz bir TİS süreci yürüttü. Sonunda da sıfır sorunla çerçeve protokolü de imzaladı. İktidarın karşısında yok hükmünde olan bir Türk-İş yönetiminin işçinin karşısında var olabilmesi mümkün müdür? Bu protokolle sadece kamu işçisi zarar ettirilmiyor, bundan sonra özel sektörde imzalanacak sözleşmelerde de sendikaların işleri ciddi olarak zora sokuluyor.

Ücret artırımını bir tarafa bırakalım. Kamuda 180 binlere inmiş işçi sayısı bile Türk-İş yönetiminin misyonunu gözler önüne seriyor. Sadece bu rakama bile bakarak "Türk-İş Nerede?" sorumuzun ne kadar anlamlı olduğu ortaya çıkıyor. Türk-İş yönetimi, işçinin örgütlü gücünü bitirme görevinin başında. Onlar görevlerinin gereğini yapıyor. Bu aslında suç. Görünüşte Türk-İş Konfederasyonu’nun ve sendikaların başındalar, yani onların bir de resmi görevleri var. Ve yaptıklanyla bu görevlerini kötüye kullanıyorlar. Burası tamam. Ama susmak, bu duruma seyirci kalmak da suça ortaklık olmuyor mu? Suça ortaklık edildiğini illaki hakim kararıyla mı tescillemek gerek. Herşey ayan beyan ortada değil mi? Diğer sendikaların yöneticileri nerede? Neden onlar da susuyor? İşçi sınıfı hesap sorarken sadece Türk-İş yöneticilerinden mi soracak sanıyorlar?

BMC isçisi intihar etti duydunuz mu?
BMC işçilerini biliyorsunuz. Geçen hafta 1,5 yıldır fabrikaları ve maaşları için direnen işçilerden 25 yaşındaki Uğur Nezir intihar etti. İnsanı çıkmaza sürükleyen ve sonunda gencecik yaşında hayattan kopartan bu çözümsüzlükte, tüm sorumluluk sahipleri acaba durup düşündüler mi? Merak ediyorum neden BMC işçileri İstanbul’a getirildi ve neden geri İzmir’e döndürüldüler? İstenilen alındı da mı gittiler, yoksa amaç başkalan için mi hasıl oldu? Neden Uğur Nezir’in intiharı Aydınlık ve bir iki gazetede haber oldu ama, Türk Metal Sendikası için başsağlığı gerekçesi bile olamadı?

28 işçinin iş akti sonlandırıldı.
Nerede mi? BMC’de. Aylardır üretim yapılmayan BMC’de. Kapısını o maaşları ödenmeyen işçiden başkasının açmadığı, TMSF’nin el koyduğu BMC’de. 28 işçi olmayan işlerinden bir kere daha atılmış oldu. Bu defa iktidar eliyle. İtibarsızlık burada da kendini gösterdi. Nerede bu işçiye Türkiye turu yaptıran, koca koca laflarla kükreyen sendika liderleri? Kolay değil tabi BMC işçisinin karşısına çıkmak. O açken tok yatan sendikacı ne ölümü görür, ne işten atılmayı. Türk Metal’in internet sitesine bile giremedi Uğurun intihar haberiyle 28 işçinin işten çıkanlması. Ama Tek Gıda-İş’in sorununu çözme gayretleri takdire şayan tabi ki. Türk-İş’in yeniden itibannı kazanması ve yeniden işçi örgütü olmasının yolu temizlenmekten geçiyor. Umalım da bu temizlik harekatını yapacak olanlar kış uykulanndan bu yaz bitmeden uyanırlar! Aksi taktirde topyekün bir temizlik onlann da silinmesine neden olacaktır. esinergenc@aydinlikgazete.com