Mobbing ya da psikolojik taciz, işyerinde işçinin işçiye veya işverenin işçiye karşı sistematik biçimde uyguladığı, süreklilik gösteren, her türlü kötü muamele olarak tanımlanmaktadır. Okurumuz, sorusunda, ne şekilde mobbinge maruz kaldığını somut olarak belirtmemiştir. Bu nedenle mobbingin ispatı ile ilgili genel bilgi sunmakla yetiniyorum. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2012/9-1925 E. 2013/1407 K. sayılı kararında da vurgulandığı gibi bir eylemin psikolojik taciz olarak kabul edilebilmesi için, bir işçinin hedef alınarak gerçekleştirilmesi, belli bir süreye yayılması ve bu durumun sistematik bir hal alması gerekir. Mevzuatımız işverene işçilerin psikolojik tacize uğramamaları için önlem alma yükümlülüğü getirmiştir. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 417)

 

Yine bir Yargıtay kararında, mobbingin varlığı için kişilik haklarının ağır şekilde ihlaline gerek olmadığı, kişilik haklarına yönelik haksızlığın yeterli olduğu, ayrıca mobbing iddialarında şüpheden uzak kesin deliller aranmayacağı; davacı işçinin, kendisine işyerinde mobbing uygulandığına dair kuşku uyandıracak olguları ileri sürmesinin yeterli olduğu, işyerinde mobbing gerçekleşmediğini ispat külfetinin davalıya düştüğü ifade edilmiştir. (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2013/693 E. 2013/30811 K. 27.12.2013 T.)

 

Okurumuzun uğradığı mobbinge tanık olan kişileri tespit etmesi ve psikolojik destek alarak yıldırma (mobbing) durumunu kayda aldırması uygun olacaktır.