Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
20 Ocak 2020
İŞVERENLERİN TALEPLERİ ÇOK TEHLİKELİ

Türkiye giderek derinleşen bir ekonomik kriz yaşıyor. Klasik örneğe dönersek, birileri tünelin ucunda ışık gözüktüğünü söylüyor; ancak bu ışığın, üzerinize gelen bir tren olma olasılığı çok yüksek.

İŞVERENLERİN TALEPLERİ ÇOK TEHLİKELİ

Türkiye giderek derinleşen bir ekonomik kriz yaşıyor. Klasik örneğe dönersek, birileri tünelin ucunda ışık gözüktüğünü söylüyor; ancak bu ışığın, üzerinize gelen bir tren olma olasılığı çok yüksek.

Bu tür ekonomik kriz dönemlerinde gündeme gelen soru, faturanın kime çıkarılacağıdır.
 
İşçiler arasında bir şehir efsanesi vardır. Verilen hak geri alınmazmış. Öyle bir alınır ki! 12 Eylül öncesinde var olan ve darbe sonrasında ortadan kaldırılan hakların bir bölümü hâlâ geri alınabilmiş değil. İşyerlerinde 12 Eylül öncesinde çalışmış işçi sayısı azaldıkça, bu kayıpların farkına bile varılmıyor.
 
Şimdi yeniden bir ekonomik kriz gündemde. Mevcut hakları çantada keklik görmek kadar büyük yanlış olamaz.
 
İşçilerin başına neler gelebileceğini düşündüğümde, baktığım ilk kaynak, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) genel kurul raporlarıdır.
 
38 yıl önce, 1982 yılı Nisan ayında 24 Ocak Kararları ve Çalışma Yaşamındaki Gelişmeler (1980-1982) kitabım yayımlandı. (Kitabın tamamına http://www.yildirimkoc.com.tr/usrfile/1322511149b.pdf adresinden erişilebilir) Bu kitapta, TİSK’in 1972, 1974, 1976, 1978, 1980 ve 1982 yıllarında yapılan 9., 10., 11., 12., 13. ve 14. genel kurullarına sunulan çalışma raporlarını taramış ve işverenlerin taleplerini özetlemiştim (s.19-26). Bu taleplerin epeyce bir bölümü 12 Eylül darbesi sonrasında gerçekleştirildi.
 
Şimdi de, ekonomik kriz derinleştikçe, işçilerin başına neler gelebilir sorusunun yanıtını TİSK’in açıklamalarında arıyorum.
 
30 EKİM 2019 TALEPLERİ
 
TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, 30 Ekim 2019 günü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı yazılı açıklamada işverenlerin taleplerini dile getirmişti.
 
Bu talepleri 2019 yılı Kasım ayında yayımlanan beş yazımda özetlemiştim: Kıdem Tazminatı Konusunda İşverenler Çok Açık Konuşuyor (2.11.2019); Kıdem Tazminatına Yönelik Asıl Tehlike (4.11.2019); İşçi Hakları Tehdit Altında (5.11.2019); İşverenlerin Yeni İstekleri (9.11.2019); İşverenlerin Talebi İşçiyi Köleleştirmek (11.11.2019).
 
25 Kasım 2019 günlü gazetelerde yer alan habere göre de, İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, "Ekonomi dostu İş Kanunu istiyoruz," dedi.
 
Son dönemde sosyal medyaya yansıyan gelişmeler de, krizin faturasının işçi sınıfına yıkılmak istendiğini gösteriyor.

TİSK’İN 27. GENEL KURULU
 
28 Aralık 2019 günü, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun 27. Olağan Genel Kurulu toplandı. Bu genel kurula sunulan çalışma raporunda da krizin faturasının kime yüklenmek istediğine ilişkin işveren niyeti ve talepleri ifade ediliyor.
 
Bu rapordan bazı bölümleri aşağıda aktarıyorum:
 
"Belirli süreli iş sözleşmesinin ilk defa ve/veya kümülatif süresi 24 ayı geçmemek üzere yapılması ve bu süre içerisinde yinelenmesi halinde objektif kriterlerin aranmamasına imkan tanınmalıdır." (s.25). BU TALEBİN ANLAMI, BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMELERİNİN KULLANIMININ ÖNÜNDEKİ ENGELLERİN KALKMASI VE BÖYLECE KIDEM TAZMİNATININ TÜMÜYLE ORTADAN KALDIRILMASIDIR.
 
"Deneme süresinin bireysel iş sözleşmeleri ile 3 ay, toplu iş sözleşmeleri ile 12 ay olarak düzenlenmesine imkan tanınmalıdır." (s.25) BU TALEBİN ANLAMI, İŞ GÜVENCESİNİN, İHBAR VE KIDEM TAZMİNATLARININ ORTADAN KALDIRILMASIDIR.
 
"Denkleştirme süresi dört aya uzatılmalı ve tarafların anlaşması koşulu kaldırılmalıdır." (s.26) BU TALEBİN ANLAMI, FAZLA ÇALIŞMADA İŞÇİNİN RIZASI KOŞULUNUN VE FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETİNİN KALDIRILMASIDIR.
 
"Kısmi süreli çalışmalarda, fazla sürelerle çalışma ve fazla çalışma yasakları kaldırılmalıdır." (s.26) BU TALEBİN ANLAMI, KISMİ SÜRELİ ÇALIŞANLARI UZUN SÜRELERLE ÇALIŞTIRMAK, AMA KIDEM TAZMİNATLARINI KISMİ SÜRELİ ÇALIŞMA ÜCRETİ ÜZERİNDEN ÖDEMEKTİR.
 
"Özel istihdam büroları aracılığıyla kurulan ödünç iş ilişkisine yönelik kanun ile getirilen konu ve süre sınırlamaları kaldırılmalıdır." BU TALEBİN ANLAMI, KİRALIK İŞÇİLİK UYGULAMASININ YAYGINLAŞTIRILMASI VE BÖYLECE İŞÇİLERİN KÖLELEŞTİRİLMESİDİR.
 
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu, işverenlerin çıkarlarını çok iyi biliyor ve bunları kendi sınıf çıkarları açısından çok akıllı bir biçimde savunuyor. Kapitalist düzende böyle davranma hakları var; kimse onları suçlayamaz. İşçiler ve sendikalar da, eğer krizin faturasını ödemek istemiyorlarsa, işverenlerin bu ve benzeri alanlardaki taleplerini ciddiye almak ve girişimlerini dikkatle izlemek ve gereken duyarlılığı yaratarak haklarını korumak zorundadır.
DİĞER HABERLER
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS

47 aydır artan gıda enflasyonu nedeniyle sağlıklı beslenmek lüks oldu.

PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ
PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ

1 Mayıs, 8 saatlik iş günü mücadelesinin bir sonucuydu. ABD’de daha kısa çalışma saatleri tekrar sendikaların gündeminde. Otomobil İşçileri Sendikası (UAW) 32 saatlik iş haftasını grev ve örgütlenme talepleri arasına aldı.

HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7
HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7

Türkiye’de 47 aydır yükselen gıda fiyatları ile halkın enflasyonu nisanda yüzde 95.7’ye ulaştı.

RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI
RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI

Mehmet Şimşek’in “Rasyonel zemine dönmek zorundayız” anlayışı iyi niyetli ve gerekli bir yaklaşımdır. Ne var ki Türkiye’de bugünkü koşullarda slogan düzeyinde kalmak zorundadır.