İTO Başkanı Şekib Avdagiç, "İş dünyası olarak, ‘işveren dostu’ demiyorum, dikkatinizi çekerim, ‘ekonomi dostu’ iş kanununa ihtiyaç duyuyoruz. Mevcut kanundan dolayı Türkiye’de işveren, yeni istihdam sağlamakta çekingen davranıyor. Çünkü işveren, işçisiyle iş ilişkisinin bitmesinin ardından en az 5 yıl, bazı konularda ise 10 yıl boyunca bazı riskleri taşımaya devam ediyor" dedi.

 

Avdagiç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’nin yaşadığı Ağustos 2018’de başlayan ekonomik krizin üzerinden 15 ay geçtiğini hatırlatarak, ekonominin yeniden dengelendiğini savundu. 2019’un, "dengelenme yılı" olduğunu öne süren Avdagiç, Merkez Bankası’nın politika faizlerini düşürmesi, enflasyon oranının tek haneye inmesi, dış ticaret açığının kontrol altına alınması ve döviz fiyatlarının stabil hale gelmesiyle tüm hedeflere bu yıl başarıyla ulaşıldığını iddia etti.

 

 

Şekib Avdagiç, "Konut satışları şu kadar düştü" ifadesiyle oluşturulmaya çalışılan olumsuz havanın gerçeği yansıtmadığını söyleyerek, şunları savundu:

 

"Son 20 aylık konut satış grafiğine göre, Ekim 2019’da bu süreçteki en iyi 2. ay satış rakamları gerçekleşti. Faizlerin yükseliş trendinde olduğu dönemde ipotekli konut satışları neredeyse sıfırlanmıştı ancak faizlerin yeniden düştüğü ve enflasyonun dengelendiği bu süreçte tablonun değiştiğini görüyoruz. Geçen ay Türkiye genelinde ipotekli konut satışları, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 525 artış gösterdi. Talep yeniden canlanıyor ve bu da fiyatlara yukarı yönlü yansımaya başladı."

 

Ancak Türkiye genelinde konut satışları 2019 Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2.5 oranında azaldı.

 

Türkiye genelinde bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 525.1 artan ipotekli konut satışlarının payı 50.411 satışla, toplam konut satışları içinde yüzde 35.3 oldu. Ancak ipotekli konut satışları iki yıldır düşüş gösteriyordu.

 

Aynı dönem için diğer konut satışları ise yüzde 33.3 oranında azaldı. Yani tablo pek de Avdagiç’in çizdiği gibi değil.

 

 

İTO Başkanı Avdagiç, istihdam artışı için tek başına finansal desteklerin yeterli olmayacağını da söyleyerek, iş kanununda düzenleme talep etti:

 

"Gelecek dönemde istihdamın artacağını öngörüyoruz. Hükümetimizin bu noktada istihdama dönük finansal desteklerinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Ancak daha önemlisi, biz iş dünyası olarak, ‘işveren dostu’ demiyorum, dikkatinizi çekerim, ‘ekonomi dostu’ iş kanununa ihtiyaç duyuyoruz."

 

Avdagiç, şu ifadeleriyle de işten çıkarılan işçinin hakkını aramak için açtığı davanın süresinden şikayet ediyor, bunun kolaylaştırılması talebinde bulunuyor: "Mevcut kanundan dolayı Türkiye’de işveren, yeni istihdam sağlamakta çekingen davranıyor. Çünkü işveren, işçisiyle iş ilişkisinin bitmesinin ardından en az 5 yıl, bazı konularda ise 10 yıl boyunca bazı riskleri taşımaya devam ediyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir iş kanunu yok, böyle bir borçlar kanunu yok. Türkiye’de istihdam ile ilgili süreçlerin yürütülebilir bir noktaya gelmesi gerekiyor. Bizim rakiplerimizden Polonya, Romanya, Bulgaristan ve Çekya’da böyle bir iş kanunu yok. 2020’de bu konuda bir gelişme yaşanacağını ümit ediyoruz."

 

 

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol’un ardından Avdagiç de esnek çalışmayla ilgili düzenlemeler yapılmasını istedi: "Değişen iş süreçlerine bağlı olarak evden, uzaktan çalışma devreye girdi. Biz bunu kullanamıyoruz. Çünkü İş Kanunu’nda bunlar tam olarak aydınlatılmış değil. İş Kanunu, bu anlamda teknolojik gelişmeleri göz önüne alarak revize edilmeli."

 

 

Emeklilikte Yaşa Takılanlar’a (EYT) ilişkin hükümetin politikasını doğru bulduğunu söyleyen Avdagiç, EYT’lilerin sorunlarını erken emeklilik talebi olarak niteledi, ortada kazanılmış bir hakkın olmadığını savundu:

 

"EYT, kazanılmış hak olarak görünüyor ama asla böyle bir şey yok. Erken yaşta emeklilik, Türk sosyal güvenlik sisteminin intiharı olur. Gününü dolduran sanki hemen emekli olması gerekiyor gibi bir algı var. Bunun doğru olmadığı açık. Türkiye’de emekli olmanın şartları var. Bu şartlar da bugün ortaya çıkmadı, 10-15 yıl önce bu düzenlemeler yapıldı. Herkesin de bu düzenlemelere tabi olması gerek."

 

 

İTO Başkanı Şekip Avdagiç’in açıklamalarını değerlendiren Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İşçi Sendika Bürosu Başkanı Yıldırım Koç, "Bu açıklamalar ekonomik krizin yükünü işçilerin sırtına yıkma çabalarının yeni bir örneğinidir" dedi. Koç şunlara dikkat çekti: "TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, 30 Ekim günü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna sermayedar sınıfının taleplerini açık bir biçimde dile getirmişti. Burada dile getirilenler İTO Başkanı Şekip Avdagiç’in ‘ekonomi dostu iş kanunu’ talebinin açılmış biçimidir. İşin özü, giderek derinleşmekte olan ekonomik krizin yükünü işçi hak ve özgürlüklerini daha da kısıtlayarak, işçi sömürüsünü artırarak işçilerin omuzlarına yıkma çabasıdır. Akkol, kıdem tazminatının kaldırılmasına da yol açacak talepleri dile getirmişti. Avdagiç de ‘ekonomi dostu iş kanunu’ diyerek daha geniş bir düzenleme öngörmektedir."

 

 

EYT’lilerin sorunlarının kademeli bir biçimde çözümünün gerekli olduğunu vurgulayan Koç, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

 

"SGK açıklarına yol açan nedenler ortadan kaldırılmalıdır. SGK’nın kaynakları artırılırsa bu sorun çözüme kavuşturulur. Bunun için de sağlık hizmetlerinin yeniden devlet eliyle sağlanması zorunludur. Çünkü SGK sisteminin 2005 sağlık harcamaları tutarı 13.6 milyar lira iken 2019 yılında 103.3 milyar liraya çıktı. Sağlık hizmetlerinin yeniden devletleştirilmesi bu gideri azaltacaktır.

 

"Sayıştay’ın 2018 yılı SGK raporunda çok ciddi boyutlara varan usulsüzlükler belgelenmiştir. Bu usulsüzlükler önlenirse EYT için kaynak yaratılacaktır.

 

"SGK’nın ilaç fabrikasının yeniden açılması SGK sağlık maliyetlerini düşürecektir.

 

"Kaçak işçilikte yeniden bir artış söz konusu; kaçak işçilikle etkili bir mücadele EYT için gerekli olan kaynakların yaratılmasını sağlayacaktır."