‘İŞSİZLİĞİ BAŞBAKAN ÇÖZMELİ’
Başbakan’ın işsizlerle ilgili tehdidini soruyoruz. “İşsiz varsa, o da Türkiye’nin başbakanıysa sorunu çözecek. Çözerken bizim elimizdeki işimizi alıp işsize vermeyecek. O zaman hep işsizler ordusuna geçelim. Zaten 10 gündür öyleyiz. Ben 43 yaşıma geldim işsizim, üç çocuğum büyüyor, üçü de işsiz kalacak. Ne olacak bunlar? Başbakan olmak kolay değil, işsizin sorununu çözecek” diyorlar.
Amasya çadırına geçiyoruz. Başbakan’ın Türk-İş Başkanı ile görüşmeyi kabul ettiği haberi geliyor. “Bizim ne istediğimiz net, onu söyleyecek aynı şekilde” diyor işçiler. Başbakan’ın işsizlerle ilgili tehdidini soruyoruz. “İşsiz varsa, o da Türkiye’nin başbakanıysa sorunu çözecek. Çözerken bizim elimizdeki işimizi alıp işsize vermeyecek. O zaman hep işsizler ordusuna geçelim. Zaten 10 gündür öyleyiz. Ben 43 yaşıma geldim işsizim, üç çocuğum büyüyor, üçü de işsiz kalacak. Ne olacak bunlar? Başbakan olmak kolay değil, işsizin sorununu çözecek” diyorlar.
Açılım ve demokratikleşmeyi konuşuyoruz: “Kürt burada, Alevi burada, Sünni burada, Lazı burada, Çerkezi burada. Arkadaşım Ale- vi, ben Sünni, öbürü Laz. Açılımı kime yapıyor? İş olunca açılım olur. İşi olan insan niye çıksın sokağa.”
Peki, marjinal gruplar TEKEL işçilerini kışkırtıyor mu? “Bizi Başbakan kışkırtıyor, başka kışkırtan yok. Ne solcular, ne başkası. Akşamları buraya adam yolluyor, burada işçi yok dedirtiyor. Bizi kışkırtan Başbakan.”
TEKEL direnişini, gelecekte 4/C’nin hedefi olacak diğer işçilerle buluşturmak üzerine konuşuyoruz. “Sendika yöneticileri illa ki bu konuda bir şey yapıyordur” diyor işçiler. Başbakan’ın ve hükümet üyelerinin “sinirlerinin bozulması” üzerine dedikodu yapıyoruz. Soğuk ve zorlukları konuşurken iyi geliyor.
Amasya çadırından yine Başbakan’a basit bir soru geliyor: “Bizim çalıştığımız fabrikayı 17 dakikada Amerikalılara peşkeş çekti. Nasıl oluyor da 57 gündür bize çözüm bulamıyor?”