İŞÇİNİN SON KALESİNE GÖZ DİKTİLER
Dünya Türk İş Konseyi Avrupa Türk Girişimciler Toplantısına katılmak için Hollanda´da bulunan Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, gazetecilerle sohbet toplantısı düzenledi.

Bunun iş gücü piyasasındaki etkisinin ne olduğunun ölçülmesi lazım." ifadelerini kullandı. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Hollanda Türk İşadamları Derneği’nin (HOTİAD) düzenlediği "Dünya Türk İş Konseyi Avrupa Türk Girişimciler Toplantısı"na katılmak için Hollanda’da bulunan Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, gazetecilerle sohbet toplantısı düzenledi.
Ergün, ulusal istihdam stratejisinin önemli bir bölümünün uzun vadede istihdamla ilgili sorunları ele alan ve çözüm önerilerini ortaya koyan bir çerçevesi olduğunu ifade ederek, part time (yarı zamanlı) çalışma, kıdem tazminatı gibi konuların kısa vadede çözümü olan konular olmadığını belirtti. Türkiye’de iş verenlerin hem işsizlik sigortası fonuna para ödediklerini, hem de kıdem tazminatı için para ayırmak durumunda kaldıklarına işaret ederek, bunun iş dünyasmda çok ağır bir yük olduğunun tartışıldığını kaydetti. Nihat Ergün. şunları söyledi: "Kıdem tazminatı, çalışanın hakkını koruyayım derken çalışanın hakkını engelleyen bir unsura dönüyor. Bunun iş gücü piyasasındaki etkisinin ne olduğunun ölçülmesi lazım.
Bunu ölçüp iş gücü piyasasmın bütün aktörleriyle ‘arkadaş kıdem tazminatı meselesini şuraya bağlamalıyız’ demeliyiz. Bunu çözüme kavuşturmamız gerekiyor. Kıdem tazminatı meselesi istihdamın önünde bir engel oluşturmaya başladı. Hele hele küçük orta boy işletmeler için bu mesele ölüm fermanı demek… İşçinin de hukukunu koruyacak bir formül oluşturup, işverenden bir konuyla ilgili bir miktar kesilebilir. Bu payın kesilip bir kenara konulması doğru olan. Şimdiki sistem öyle işlemiyor. Mart ayı işsizlik verilerinin mart ayında yüzde 13,4’e indiğini anımsatan Ergün, temmuz ve ağustos aylarında işsizliğin yüzde 10’lara inebileceğini ve burada bunun kalıcı olabileceğini ifade etti
. Bakan Ergün, belki 11. ve 12. aylarda işsizliğin 1 puan yükseleceğini dile getirerek, işsizliğin yüzde 10’larda kalıcı olması durumunda bile bunun daha aşağılara çekilmesi gerektiğini vurguladı. TEŞVİKLERİN ilaç gibi olduğunu, gerektiği zamanda gerektiği dozda verilmesi gerektiğini, fazla verilmesi halinde uyuşturucu etkisi yapacağını anlatan Ergün, şunları kaydetti: "Türkiye’de artık otomotivde yeni bir vergi indirimi yeni bir tedbire gerek yok. Çünkü finans sektörü de harekete geçti. Otomobil kredileri de artmaya başladı. Faiz oranlarını vadelerini ona göre ayarladılar. Sektör bir takım adımlar atıyor. Kampanyalar yapıyorlar. Geçen yıl 370 bin otomobil satıldı, ekonomik kriz içerisinde. Alınan tedbirlerin bunda çok büyük bir rolü oldu. Ama bu yıl ki hedefleri ne? Tedbir falan yok. 2010 yılı hedefleri en azı 500 bin, 600 bin olacak diyen var iç piyasadaki otomobil satışları. Otomobil satışlarını sıraya koyanlarda var. Geçen yıl aldığımız tedbirlerde ilginç tablolarda ortaya çıkmıştı, geçen yıl otomobil almak için kredi almadı insanlar, yastık altı parasını getirdi. Şimdi büyük çapta otomobil kredisi alınarak otomobil alımı gerçekleşiyor. Şimdi yapsak, beklenti oluşur. Alacak olan da frene basar belki bunun arkasından bir şey daha gelir."
MİLLİ GAZETE