Bu yıl ocak ayının başında başladığım işten Şubat 15’te ayrıldım. Ani gelişen ailevi bir sorun nedeniyle ayrılmadan 2 gün önce işverene bildirim yapabildim. Kendilerine durumun böyle olduğunu belirttim. İşe girerken herhangi bir sözleşme yapılmadı. Ayrılmadan 15 gün önce haber vermem gerektiğini, şubat ayında çalıştığım günlerin ücretini ödemeyeceklerini bildirdiler. 15 Şubat’a kadarki ücretimi nasıl alabilirim ya da alabilir miyim?
4857 sayılı İş Kanunu’na göre iş sözleşmesi ister işveren isterse işçi tarafından feshedilsin, feshi yapan tarafın diğer tarafa önceden bildirimde bulunması gerekmektedir. Yasanın 17. maddesinde, bildirim koşuluna uymayan tarafın bildirim süresine ilişkin ücret tutarında bir tazminatı karşı tarafa ödemek zorunda olduğu da belirtilmektedir.
İşçinin hangi durumlarda karşı tarafa önceden bildirim yapmasına gerek olmaksızın iş sözleşmesini sona erdirilebileceği yasanın 24. maddesine sayılmıştır. Ayrıca, maddede sayılmamakla birlikte, emeklilik ve askerlik nedeniyle ya da kadın işçinin evlilik tarihinden itibaren 1 yıl içinde kıdem tazminatını hak ederek işten ayrılması durumunda önceden bildirim yapılmasına gerek olmadığı çok sayıda Yargıtay kararında yer almaktadır.
"Ani gelişen ailevi bir sorun" işçinin bildirim süresine uymak zorunda olmaksızın işten ayrılmasını sağlayan nedenler arasında yoktur. Bu konuda lehinize bir Yargıtay kararına da rastlamadık. Deneme süresi içeren bir iş sözleşmeniz olsaydı, 2 ay içinde bildirimde bulunmadan ayrılmanız mümkün olabilirdi. Sonuç olarak, 15 günlük ücretinizin ödenmesi için arabulucuya gidebilirsiniz. Ancak işveren de ihbar tazminatı için dava açabilir, işverenle görüşerek şubat ayında çalıştığınız sürenin ücretinin ödenmesini sağlayamıyorsanız, konuyu yargıya taşımanın bir yararı olacağı kanısında değiliz.