İŞÇİLERİ KUR’AN İLE YOLA GETİRMEYE ÇALIŞMAK
ÖYLE ilginç olaylarla karşılaşıyoruz ki. Bu olayı gördükten sonra artık hiç bir şeye şaşırmam diyorum. Öyle bir şey oluyor ki gene şaşırıyorum. Gene ağzım açık kalıyor. …
Gebze’de bir işletmenin işçilerini toplayıp Kur’an’a el bastırması en son şaşırdığım ilginç olaylardan.
Gülsem mi, ağlasam mı bilemiyorum.
Gebze Güzeller Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Çizmeci Gıda’dan, 10 gün önce sendikaya üye oldukları gerekçesiyle 33 işçi kapının önüne konuyor.
İşçilerin bir bölümü Türk-İş’e bağlı Tek Gıda-İş Sendikası’na üye olmuş.
Bunu duyan işveren köpürmüş.
Küplere binmiş.
Toplamış işçileri, "Sizin performansınız düşük, birlikte çalışamayız" demiş
Koymuş 33 işçiyi kapının önüne.
Şimdi Çizmeci Gıda’nın önünde 10 günden beri süren bir direniş var.
İşçiler diyor ki: “İşveren performans düşüklüğü diye bizi işten çıkardı ancak asıl sebep sendikaya üye olmamız. Daha önceden her gün mesaiye çağırıyorlardı. Hatta sendikaya üye olup olmadığımızı anlamak için çalışanlara Kur’an’a el bile bastırdılar. Sendikal hakkımızı elde ettik ancak işveren bunu fark edince önce sendika üyeliğinden vazgeçirmeye çalıştı, olmayınca da 33 kişiyi işten çıkardı”
İşçilerinin sendika hakkının olmadığını düşünen işveren, şimdiye kadar duymadığımız, görmediğimiz bir yöntemle baskı yapıyor.
Sendikalı olmak isteyen işçilerini Kur’an’ı kullanarak yola getirmeye çalışıyor.
İşçilerinin beyanına güvenmeyen işveren Kur’an’a el bastırarak, hangi işçi sendikalı oldu, hangi işçi sendikalı olmadı tespit etmeye çalışıyor.
İşçilerin önüne Kur’an’ı getiren ve el bastıran bir iş veren büyük olasılıkla dindar bir insandır diye tahmin ediyorum.
Fakat nasıl bir dindarlıksa, söylenene göre, işçileri kapının önüne koyduktan sonra tazminatlarını bile ödememiş.
Direnişteki işçiler, "Bize işten çıkarıldıktan bir hafta sonra tazminatlarımız ödenecek dendi. Onu bile ödemediler" diyor.
İşçilerin doğru söyleyip söylemediğini Kur’an’la ölçen "dindar", "inançlı" işverenin aklına neden başka şeyler gelmez?
Örneğin tazminat ödemek…
Örneğin kul hakkı yememek…
Örneğin sendika hakkının temel insan hakkı olduğu.
Neden, neden?
İşine gelmez!
DEMOKRAT KOCAELİ GAZETESİ – ERGUN DEMİR